Ankara’da ve İstanbul’da tabip odaları hekimlerin yaşadığı sıkıntılara ilişkin basın toplantıları gerçekleşti. Ankara Tabip Odası mesleki bağımsızlığı yok eden “özel hastaneler yönetmeliği”ne tepki gösterirken, İTO ilaç tedarik sıkıntısına dikkat çekerek, Sağlık Bakanlığı’na çağrı yaptı.
Ankara Tabip Odası (ATO), Resmi Gazete'de 6 Ekim 2023 tarihinde yayımlanan “Özel Hastaneler Yönetmeliği ile Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkındaki Yönetmelik” değişikliğine tepki gösterdi. ATO binasında düzenlenen basın toplantısında, TTB adına ATO Genel Sekreteri Mine Coşkun konuştu. Coşkun, düzenlemeye göre bin 500’ü Ankara’da olmak üzere yaklaşık 7 bin muayenehane hekiminden sadece 500’ünün hastanelerle sözleşme yapabileceğini söyledi.
Coşkun, “Mesleğini muayenehanesinde bağımsız olarak icra eden, özellikle cerrahi branşlardaki meslektaşlarımızın çalışmalarının büyük ölçüde engellenmesine yol açacak” dedi.
“Toplum ve ülke yararına olmayan, hekim bağımsızlığını yok eden yönetmeliği iptal edin” çağrısı yapan Coşkun, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya şu soruları yöneltti:
“Hekim bağımsızlığını yok eden, hasta sağlığını önemsemeyen, özel hastane sermayesi için çıkarılan yönetmelikte hala ısrarcı mısınız? Yaşanacak hak ihlallerinin ve sağlık sonuçlarının sorumlusu kim olacaktır?”
İTO: Koruyucu sağlık hizmetleri alarm veriyor!
İstanbul Tabip Odası (İTO) ise hastanelerdeki koruyucu sağlık hizmetleri ve ilaç tedarik sıkıntısına ilişkin basın toplantısı düzenledi. Hekimler adına konuşan İTO Aile Hekimleri Komisyonu üyesi Doktor Olcay Bengi Bozkurt, sorunlu sağlık sisteminin insanları koruyamadığını söyledi.
Sağlık sisteminde hastalıkların tedavisi için kullanılan ilaçlar başta olmak üzere birçok sağlık ekipmanın bulunmadığı uyarısında bulunan Bozkurt, bunların başında ise kanser kitlerinin geldiğini söyledi. Bozkurt şöyle devam etti:
“Kanser hastalığını tedavi etmek elbette önemlidir ama daha önemlisi insanlar kanser olmadan veya kanser ileri evrelere ulaşmadan yakalamaktır. Ancak bugün en yaygın olan ve taramalarla en erken evrede yakalanabilen bağırsak kanseri ve rahim kanseri kitleri birinci basamakta bulunmamaktadır. Yanı sıra verem, çocuk felci, hepatit B, tetanos gibi temel hastalıkların aşılamalarında da ciddi aksaklıklar yaşanıyor. Ulusal aşı takvimine HPV ve Rota virüs aşılarının eklenmesi gerekirken, bu yukarıda sayılan aşılamalar dahi aksamaktadır. Geçen yılın sonunda başlayan bu soruna ne yazık ki henüz çözüm üretilememiştir. Ayrıca enfeksiyon hastalıklarının tedavisinde yaygın kullanılan antibiyotikler başta olmak üzere onlarca kalem ilaca da erişilemiyor. Bunun dışında, ilaç fiyatlarına yapılan son zamlarla ateş düşürücü şuruplar bile 85 lirayı bulması, halkın eczanelerde mevcut ilaçlara ulaşımını engellemektedir.”
Sağlıkta yaşanan sorunları kamuoyuna duyuran sivil toplum örgütü yöneticilerine soruşturma açıldığına dikkat çeken Bozkurt, soruşturmalarla sorunların çözülemeyeceğini söyledi. Bozkurt, Sağlık Bakanlığı’na şu çağrıda bulundu:
“Sağlık Bakanlığı’nı reklam sloganlarıyla özel sağlık sermayesi için sağlık turizmi peşinde koşmak yerine, daha gerçekçi olmaya ve mevcut tablonun iyileştirilmesi konusunda sorumlu davranmaya davet ediyoruz.”