İnsan Hakları Derneği (İHD)İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon Hasan Ocak ve CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile ilgili yürütülen kara propaganda üzerine şube binasında basın toplantısı düzenleyerek açıklama yaptı.
Basın toplantısında açıklamayı yapan komisyon üyesi Sebla Arcan "Hasan Ocak ve CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile ilgili yürütülen kara propaganda nedeniyle bu açıklamayı yapma ihtiyacı duymaktayız" ifadelerini kullanarak açıklama yapma gerekçelerini belirtti.
"Son dönemde Hasan Ocak’ı şüphe altında bırakmak suretiyle, kamuoyu algısı oluşturmak ve bundan siyasi bir sonuç elde etmek amacıyla hukukun temel ilkeleri çiğnenmektedir" diyen Arcan devamında şunları ifade etti:
"Yaklaşık 26 yıldır söylüyoruz bir kez daha söyleyelim: Sosyalist kimliği ve muhalif duruşu ile bilinen Hasan Ocak öğretmendi, atama bekliyordu. Bu bekleme sırasında da Beyazıt’ta bir iş hanında çay ocağı işletiyordu. Avcılar’da ailesi ile beraber yaşıyordu. Gazi Katliamının ardından, 21 Mart 1995 tarihinde akşam üzeri evine gitmek için işyerinden ayrıldı, bir daha kendisinden haber alınamadı. Onun İstanbul Emniyeti Terörle Mücadele Şubesinde sorgulandığına dair çok sayıda tanık vardı ancak gözaltına alındığı inkar edildi."
Hasan Ocak için verilen adalet mücadelesini aktaran Arcan, Ocak'ın toplumun bir değeri olduğunu ve onun talep edilen adaletin toplumun isteği olduğunu şu ifadeleri kullanarak dile getirdi:
"Altını çizerek söylüyoruz: Hasan Ocak hakkında herhangi bir örgüte üye olduğuna dair bir mahkeme kararı yoktur. Kendisinin aranan şahıs olmadığı dönemin devlet yetkililerince de beyan edilmiştir. Gözaltında kaybedilen insanlara suç isnat ederek ailelerinin hakikat ve adalet mücadelesini toplum nezdinde gölgelemek isteyenlere hatırlatırız ki, zorla kaybedilmeler için fiili savaş durumu da dahil hiçbir gerekçe ileri sürülemez. İstisnasız hiç kimse zorla kaybedilmeye maruz bırakılamaz.
Bir kez daha devleti yönetenlere sesleniyoruz: Zorla kaybetme uluslararası hukuka göre kime yönelmiş olursa olsun insanlığa karşı suç kapsamındadır. İnkâra, cezasızlığa ve kara propagandaya son verin. Kayıplarımızı ve meşru adalet arayışımızı kriminalize etmeye son verin. Kayıplarımız üzerinden kayıplar mücadelesinin destekçilerine gözdağı vermeye son verin. Cumartesi Anneleri’nin ve toplumun adalet talebini karşılayın."