Hapishanelerde önlem yok, saldırı var

Bolu F Tipi Hapishanesi’nde tutulan Ali Gülmez koronavirüs önleminin alınmadığını saldırıların sürdüğünü anlattı.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 31 Mart 2020
  • 19:25

Bolu F Tipi Hapishanesi’nde TKP/ML davasından tutsak Ali Gülmez, ailesine gönderdiği faksta hapishanelerde koronavirüs (covid-19) salgınına karşı önlem alınmadığını, kendilerine yönelik saldırıların sürdüğünü anlattı.

Görüş engellenmesi önlem değil yasak

Adalet Bakanlığı koronavirüs “önlemleri” içinde görüşleri iptal etmişti. Gardiyanların da hapiste kalması dün genelgeyle uygulamaya konuldu. Ali Gülmez, bu uygulamalardan önce ailesine gönderdiği faksta, yasaklamaları ve hak gasplarını şöyle anlattı:

“Buraları biliyorsunuz ziyaret, ortak etkinlik vb. yasak. Gazeteler 1 gün sonra veriliyor. Her mesai de dışarıdan içeriye giren yüzlerce gardiyan nasıl alınıyorsa sayısı ondan çok az olan ziyaretçiler de alınabilir. Kapalı görüş filan yaptırılabilirken sadece yasak, mağdur etmede çalışıyor kafaları. Bunu eleştiren ve kolonya vb. ve telefonların sayı ve sürelerinin artırılması için takip eden dilekçeler vermiştim bakanlığa yollamadılar sanırım. Telefon 20 dakika oldu ama bize [Gülmez ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü] eskisi gibi 15 günde bir mi yoksa haftada bir mi belli değil henüz. 1 ay telefon mektup cezası vardı itiraz sürecinde halâ ama ağır ceza cezaya kesinleşince başlatabilirler bilginiz olsun henüz yok, olabilir.” 

17 Mart’ta hücresine baskın

Yeni Demokrasi gibi yayınları parayla dışarıdan almaya zorlandıklarını belirten Gülmez süren tecridi ve saldırıları ve 17 Mart’ta kaldığı hücreye yapılan baskını faksta şu ifadelerle anlattı:

“Koyu bir tecritte bize gardiyanlardan gelir ne gelirse. Onlarda bir eldiven ve maske takarak bazen de eldiven ve maskesiz gelip giriyorlar. Koronavirüs bir gelirse yayılmasını engelleme mümkünsüz. Yemek dağıtırken şuna buna yayılır. Bize sadece küçük bir sabun verdiler. Maske, eldiven, kolonya vb. hiçbir şey yok. Bakan, mahkumlar devletin sorumluluğundadır aileler merak etmesin diyor ya pratik öyle demiyor ama. Anlatayım 2 buçuk yıl sonra hastane götürülmüştüm. 2 defa daha gidip tahlil ve tetkik vb. yaptık. Kolonoskopi vardı daha kalmıştı öyle. Korona sonrası hastane bitti. Revir, diş filan öyle. 17 Mart Salı günü baskın arama yaptılar bana 1 buçuk saat hücreyi alt üst edip talan yine bir sürü malzememi eşyamı çöpe attılar. Zarar verdiler yine ama bu defa bunları her zaman yaptığının yanında tüm ilaçlarımı aldılar. 1 haftayı geçti, geri getiren de yok, getirmezler. Tümü doktorların yazdığı, onların verdiği ve kullandığım ilaçlardı ve hepsini aldılar. Üç beş tane ile stok yapıyormuşum. Diğerleri bir yana kireç çözücü, sabun, cif , bulaşık süngeri, jiletler ve tırnak makası gibi temizlik ve hijyen malzemelerini havalandırmadaki çöp kovasını ve fareler çıkmasın diye koyduğumuz kapak gibi malzemeleri vb. ide alıp yağmalamak, çöpe atmakla birleşince bu ilaçları almamız anlaşılır olmadı. Kronik hastalıklara sahip 55 yaşında risk grubundayım. Hastane ve revire götürülmediğim koşullarda bir de ilaç ve bu malzemelerim kantinden alınamıyor ve suda satılmıyor. Bu ihtiyaçlardan yoksun bırakmakla hedeflenen tek şey ortaya çıkıyor. Bizi koronavirüs karşısında savunmasız, güçsüz etkiye açık halde bırakmak. Somut aleni bir durum bu. Diğer yol ve yöntemlerle bizden kurtulamıyorlar. Bu vesile ile buralarda bu saldırılarla yapmaya çalışıyorlar. Bunları ve bunların kapsamında olabilecek her türlü sağlık sorunlarında tüm ilgililerin sorumlu olacağını dilekçeleri bakanlık ve savcılığa yazdım verdim. Yollanır mı bilmiyorum ama sizin de bilginiz olsun. Avukat Destına Yıldız’a da yazdım tüm ayrıntısıyla henüz yolladığımı bilmiyorum. Onlarca gardiyan bazıları eldivensiz küçücük hücrede sosyal mesafeyi vb.ni hiçe sayarak baskın aramaya gelmeleri acil korona tedbirlerine giriyor sanıyorum!”

Tutsak yakınlarından edinilen bilgiye göre Bolu F Tipi Hapishanesi'nde bütün tutsakların hücresine benzeri saldırı oldu.

Arttırılan telefon görüşünde de önlem yok

Gülmez, telefon görüşü ve infaz düzenlemesi hakkında şunları belirtti:

“Onca iş güçleri varken bütün hapishane ıvır zıvır telefona çıkıyor. O ahizeden özellikle korunmak gerekirken bu da maske ile olabilirken sadece yere dezenfakten sprey koymuşlar her konuşan sıkacakmış. Ayrıca götürdüğüm ıslak mendil ile sildim, uzak tuttum ama ne kadar sağlıklı. Hepsi hikâye. Dışarıda olduğu gibi içerde zindanlarda da altında kalacaklar bu koronavirüsün. İnfaz düzenlemesinde siyasileri dışında bırakacaklarmış. Korona sadece adlileri buluşuyor galiba. Siyasilere dokunmuyor. Dikkat ediyoruz da bizim tedbirimizin anlamı yok ki. Bize dışardan onlar getirir ve bizim tedbirimizin anlamı ne. İyisiniz, iyiyiz koronavirüs her yerde sizlerde aynı tehdit ile baş başasınız. Kapitalist sistemden doğa intikam alıyor gibi. Savaş savaş gibi bir durum kim öle kim kala!”