Hapishanelerde korona “önlemi”: 11 liraya maske

Tutsaklar çeşitli hapishanelerden gönderdikleri mektuplarla korona günlerinde hak gasplarının arttığını ve “önlem” adıyla maske gibi ürünlerin fahiş fiyatlarla satıldığını belirttiler.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 17 Mayıs 2020
  • 20:15

Hapishanelerde korona önlemi adıyla hak gaspları yapıldığının en net ifadeleri tutsakların kendi yaşadıklarını anlatan mektupları oluyor. Hüseyin Aykol kendisine ulaşabilen tutsak mektuplarını Yeni Yaşam’da aktardı.

Van Yüksek Güvenlikli Hapishanesi’nde bulunan Mecit Şahinkaya, Mart 2020 ayı hak ihlalleri raporunda özetle şöyle diyor: “Burada hücrelere Mart ayı boyunca toplamda iki kez üstünkörü dezenfektan sıkılması ve iki kez ateş ölçümü yapması dışında ciddi bir önlem alınmadı. Hastalığın yaygınlaşmaya başlaması üzerine maske, dezenfektan, eldiven gibi malzemeler tutsaklara dağıtılmak yerine kantine getirilerek fahiş fiyatlarla satılmaya başlandı. (Örneğin maske 11 lira) Parası olmayanların vay haline…

Wernicke-Korsakoff hastası Yusuf Kenan Dinçer, hayatını tek başına idame ettiremez durumda olmasına rağmen, 16 Mart günü ‘geçici’ denilerek tek kişilik hücreye götürüldü. Aynı işlem Akil Nergüz için de yapıldı. Götürüldüğü yer, parmak kalınlığında kir tutmuş, tuvalet pislik içinde, yatak yatılamaz haldeydi. Anayasa Mahkemesi’nin toplatması olmayan yayınların içeriye verilmesi gerekir, yönündeki kararına rağmen, kimi kitaplar içeriye verilmedi. Daha önce seyredebildiğimiz Tele 1 kanalının cihazdaki arıza nedeniyle yayınlanamaz hale geldiği söyleniyordu; arıza giderildi ama Tele 1’in yerine başka bir kanal kondu.

 

Murat Kaymaz, kaldığı hücreyi ölüm orucundaki Mustafa Koçak, Helin Bölek ve İbrahim Gökçek’e müdahale edilmesini protesto etmek amacıyla ateşe verdi. Bu olay sonrası Murat Kaymaz dışında, yan hücrelerde kalan Yusuf Kenan Dinçer, Akil Nergüz, hastaneye götürme bahanesiyle hücrelerinden alındılar ve başka hücrelere götürüldüler. Buna karşı çıkan Yusuf Kenan Dinçer kolundan yaralandı. Yaşananların ardından protesto ettiği için Murat Kaymaz’a ve başka yere götürülmesine direndiği için Yusuf Kenan Dinçer’e 11 gün hücre cezası cezası verilmiş bulunuyor.

* * *

Kırıkkale F Tipi Hapishanesi’nde bulunan Sadık Sabancılar, 8 Nisan 2020 günü gönderdiği mektubunda Ocak, Şubat ve Mart ayında yaşadıkları hak ihlallerini sıralamış. Özetleyerek aktarıyorum: “Cezaevinde gerekli hijyen koşulları sağlanmadı. Teması kesmek için ailelerimizle bile görüşlerimiz engellenmişken, baskın aramalar yaparak, tutsakların hayatları tehlikeye atılmakta. Başta kanser, astım ve benzeri kronik hastalıkları olan tutsaklara hijyen malzemeleri -talep etmelerine rağmen- verilmiyor.

Kanser tedavisi sürmekte olan Cihat Özdemir, sevk edildiği Ankara Şehir Hastanesi’nde muayene edilmeksizin ilaç ayarlaması yapıldı. Sadık Sabancılar’ın diş tedavisi, tekli ringi ve kelepçeli muayeneyi kabul etmediği için üç kez yapılamadı. Sinan Akbayır, Kulak-Burun-Boğaz Polikliniği’nde kelepçeli muayeneyi kabul etmediği için tedavi olamadı. Resul Kocatürk, pek çok kronik hastalığı olduğu için Adalet Bakanlığı’ndan hijyen malzemeleri talep etti; ancak hiçbir cevap alamadı.

Murat Karayel ve Sinan Akbayır’a gönderilen mektuplar, sakıncalı bulunarak verilmedi. Resul Kocatürk, Selçuk Çelik, Sadık Sabancılar, Murat Karayel, Süleyman Yılmaz Bulduruç, Cihat Özdemir, Sinan Akbayır, Zeynel Karabulut, Erdi Sidal’a gelen kimi kitap ve dergiler, çeşitli bahanelerle içeriye verilmedi. Hapishanede sürdürülen Uzaktan Eğitim’e 24 Ocak 2020 tarihinde “Bakanlıktan yazı geldi” gerekçesiyle son verildi. Böylece tutsakların bilgisayar, yazıcı ve diğer ekipmanlara erişimi yasaklandı. Şubat ayında ailelerin gönderildiği üç değişik giyecek yeşil renkte olduğu gerekçesiyle içeriye alınmadı.”

* * *

İzmir-Kırıklar 1 nolu F Tipi Hapishanesi’nde bulunan Güven Usta, Nisan 2020 ayı hak ihlallerini iletmiş. Özetleyerek aktarıyorum: “Koronavirüs salgını bahanesiyle acil olmayan hastane gidişleri ve mahkeme gidişleri durdurulmuş durumda. Nisan ayı içerisinde Rıza Özçolak ve Muharrem Cengiz İstanbul-Çağlayan’daki duruşmalarına götürülmediler. Bu şekilde, daha uzun bir süre tutuklu kalmalarına yol açılmış oldu. Büyük bedellerle elde edilen sohbet hakkı kullandırılmıyor. Kaldığımız hücrelerde kişi başı 20 kitap sınırlaması devam ediyor. Koronavirüs gerekçesiyle, günlük gazeteler bir gün sonra verilmekte. Sokağa çıkma yasağı günlerinde ise hiç gazete okuyamamaktayız.

Aile görüşlerinin engellenmesi devam ediyor. Avukatlarımızla acil durumlarda görüşebileceğimiz söyleniyor ama hangi durumların acil olduğu saptaması tamamen keyfidir. Hacı Demir ve Güven Usta’nın disiplin cezasına yapılan itiraz reddedildi. Mustafa Koçak’a avukat yasağını protesto etmek için havalandırma camını kıran Muharrem Cengiz’e 11 gün hücre cezası verildi. Bu durumu, slogan atarak protesto eden Remzi Uçucu, Hacı Demir ve Rıza Özçolak’a 1 ay ziyaret yasağı verildi.

* * *

Sincan Kadın Kapalı Hapishanesi’nde bulunan Filiz Gencer’in bana göndermek istediği bir faks metni, 22 Nisan 2020 günü alınan bir kararla sakıncalı bulunmuş. Bunu anlatan ikinci faks metni ise 30 Nisan 2020 günü durdurulmuş. Filiz Gencer, bana ulaşan üçüncü faks metninde şöyle diyor: “Oysa yaşanan gerçeklerdir ve bilirsiniz gerçekler güneş gibidir. Güneş ise balçıkla sıvanamaz. Helin Bölek ve Mustafa Koçak’ın adalet için ölümsüzleşmesinin nedenlerindendir bu ve benzeri engeller. ‘Talepleri, talebimizdir’ diyor.