Hak-İş'in şefi işçiden değil saraydan yana!

Bu işçi satıcısı, işçi konfederasyonun başkanı, ama milyonlarca işçiye açlık sınırının altında bir ücreti reva gören işçi düşmanı saray rejiminin tepesindekine teşekkür ediyor.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 02 Temmuz 2022
  • 20:19

Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Hak-İş) şefleri, sendikaları AKP-saray rejiminin aparatı gibi kullanıyor. Zira işçi sınıfının sorunları, hakları ya da talepleri onları zerre kadar ilgilendirmiyor. Konfederasyon Başkanı Mahmut Arslan’ın asgari ücretle ilgili aldığı tutum, bu rezaleti bir kez daha teyit etti.

Hak-İş’in şefi, asgari ücret zammı tartışılırken, enflasyon oranının üzerinde artış yapılması gerektiğini söylemişti. Sarayın ‘yalan üretme aparatı’ TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranı %73 civarında. Gerçek enflasyon ise, en az iki katıdır. Buna rağmen Mahmut Arslan kendi çapında bir ‘çıkış’ yaparak güya asgari ücrete enflasyon oranı üzerinde zam yapılmasını istedi.

Müritleriyle birlikte saraylarda sefahat süren Erdoğan, asgari ücrete %30 artışı yeterli gördü. Buna göre 1 Temmuz’dan itibaren asgari ücret 5 bin 500 lira olacak. Türk-İş'in yayımladığı açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasının sonuçlarına göre ise, haziran ayında dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 6 bin 391 TL'ye yükseldi. Yani ücret yürürlüğe girmeden 891 lira açlık sınırının altında kaldı. Bu arada dört kişilik ailenin yoksulluk sınırı da 20 bin 818 TL'ye yükseldi. 

Asgari ücrete enflasyonun üzerinde zam talep eden Hak-İş’in şefi, yüzü kızarmadan tam bir utanmazlıkla çark etti. Laf kalabalığı uzun bir açıklama yapan Mahmut Arslan, “Hak-İş olarak, asgari ücrette yapılan yüzde 30’luk zammı son derece önemli buluyor ve memnuniyetle karşılıyoruz…” diyor. Ancak hızını alamayan sendika ağası burada durmuyor; “Bu süreçte Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Sayın Prof. Dr. Vedat Bilgin’e teşekkürlerimizi iletiyoruz” diye devam ediyor.

Bu işçi satıcısı, işçi konfederasyonun başkanı, ama milyonlarca işçiye açlık sınırının altında bir ücreti reva gören işçi düşmanı saray rejiminin tepesindekine teşekkür ediyor. Bu zihniyeti taşıyan birinin böyle bir görevde bulunması başta Hak-İş üyeleri olmak üzere işçi sınıfı için züldür. Yazık ki, işçi sınıfı sermayenin bu Truva atlarını başında atmadan, sendikaların gerçek misyonunu oynaması mümkün olmayacaktır.