Gözaltında kayıplar ve hasta tutsaklar için eylemler

Diyarbakır, Batman ve İzmir'de gözaltında kaybedilenler için, Ankara'da ise hasta tutsak Engin Aydınalp'in serbest bırakılması için eylemler yapıldı.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 07 Mart 2020
  • 17:19

Diyarbakır

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, şube binaları önünde 578. kayıp yakınları eylemi yaptı.

Eylemde ilk söz alan DBP İl Eşbaşkanı Seval Gülmez oldu. Adaletli toplumda yaşama hakkına vurgular yapan Gülmez her insanın mezar hakkı olduğunu ifade etti.

Gülmez'in ardından söz alan İHD Diyarbakır Şubesi Kadın Komisyonu üyesi Ezgi Sıla Demir, 1990’lı yıllarda gözaltında kaybedilen 20 kadının akıbetini sorarak, faillerinin bulunup yargılanmasını istedi.

Demir'in konuşmasının ardından 5 dakika oturma eylemi yapıldı.

Batman

İHD Batman Şube binasında 484. hafta kayıp yakınları eylemi yapıldı.

Eylemde basın metnini İHD Şube Başkanı Rümeysa Deniz Kaya okudu.

Kaya 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesi ile İHD Genel Merkezi'nin yayınladığı bildiriyi okudu ve tüm kadınların 8 Mart'ını kutladı.

Kadınlara haklarını verenin erkekler olarak gösterilmesine karşı olduklarını vurgulayan Kaya, “Biz kadınlar, kapitalist sistemin makul bireyleri olmadık, olmayacağız. Bize dayatılan politikalara karşı el ele mücadelemizi yükselteceğiz, dayanışma içinde olacağız” dedi.

Konuşmanın ardından oturma eylemi yapıldı.

İzmir

İHD İzmir Şube'nin Konak Eski Sümerbank önünde yaptığı eylemde 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne vurgu yapılarak Dersim'in Başakçı köyündeki anıt mezarda yatan Ayten Öztürk‘ün katillerinden hesap sorulması istendi.

Fabrika işçisi 32 yaşındaki Ayten Öztürk’ü ölüme götüren sürecin, Mayıs 1992’de Dersim Jandarma Alay Komutanı Albay Mustafa Sabri Yazganarıkan’ın Aysel Öztürk ve iki kız kardeşini görüşmeye çağırmasıyla başladığı vurgulanan metinin devamında albayın görüşmeye gelenlere 'dikkatli olun' uyarısı yaptığı belirtilerek şunlar ifade edildi: “O buluşmadan kısa bir süre sonra Hemşire kız kardeşin aniden Kars’a tayini çıkar. Mühendis olan kız kardeş de Çankırı’da görevlendirilir. 27 Temmuz 1992 gecesi ise Ayten Öztürk, içinde dört kişinin bulunduğu beyaz renkli Renault marka arabayla kaçırılır. Babası ilk başta devlet olduğuna inanmaz. Çalıştığı işyerinden birilerinin zorla evlenmek için kaçırdığını düşünür. Ne var ki, 11 gün sonra telefon gelir. Elâzığ Asri Mezarlığı’na yakın bir arazide yarı gömülü halde bir kadın cesedi bulunmuştur.”

Ayten Öztürk'ü katledenlerin Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım ve JİTEM elemanları olduğu, buna rağmen bir yargılama dahi olmadığı belirtilerek "Ayten Öztürk şahsında hemen hemen bütün kayıpların yaşadıkları birbirine benzerdir. Öyle olduğu için hala kayıp eylemleri her cumartesi yapılmaktadır” denildi.

Ankara

Hasta Tutsaklara Özgürlük İnisiyatifi, İHD Ankara Şubesi önünde yaptığı 287. hafta eyleminde Samsun Bafra T Tipi Hapishanesi'nde tutsak olan Engin Aydınalp'in serbest bırakılmasını istedi.

Eylemde basın metnini İHD Ankara Şube Eşbaşkanı Fatin Kanat okudu. Sincan Kampüsü Kadın Kapalı Hapishanesinde yaşamını yitiren Aysel Koç'u hatırlatan kanat Koç'un ölüm nedeni her ne olursa olsun, bundan hapishane idaresinin sorumlu olduğunu ifade etti.

Kanat konuşmasının devamında Aydınalp'in çocukken geçirdiği omurilik kanserinin tutsaklığının 15 yılı sonrasında tekrar nüksettiği belirterek serbest bırakılmasını istedi ve şunları ekledi:

"Ameliyat bölgesi çok riskli olduğundan ve ameliyatın felç kalmakla sonuçlanacağı doktorlar tarafından belirtilmiş ancak içeride de durumu her gün ağırlaşmakta ve yürüyemez, kendi işlerini kendisi yapamaz hale gelmektedir. Zaten cezaevinde çok az bir süresi kalmış olan mahpusun dışarıda ailesinin yanında tedavisinin yapılması için infazının ertelenmesi ya da tahliye edilmesi acil olarak gerekmektedir. Aksi durumda cezaevinde felç kalmakla sonuçlanacaktır. Bu durum telafisi mümkün olmayan sonuçlara yol açmadan mahpus derhal serbest bırakılmalıdır."