Gözaltında kayıp ve hasta tutsak eylemleri

Diyarbakır ve İzmir'de gözaltında kaybedilenler için eylem yapılırken, Ankara'da hasta tutsak Sıddık Güler'in serbest bırakılması istendi.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 19 Haziran 2021
  • 16:55

Diyarbakır ve İzmir'de gözaltında kaybedilenler için eylem yapılırken, Ankara'da hasta tutsak Sıddık Güler'in serbest bırakılması istendi.

Diyarbakır

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, 645. hafta eylemini online gerçekleştirdi. Eylemde Diyarbakır ve Lice’de 8-9 Aralık 1996’da gözaltında kaybedilen Atilla Korkmaz ve Mahmut Önerarı’nın katillerinin bulunup yargılanması istendi. Basın metnini İHD Yönetim Kurulu Üyesi Yakup Güven okudu.

27 yaşındaki Atilla Korkmaz’ın, Bağlar’da bulunan Batıkent semtinde kendisine ait markette 9 Aralık 1996'da gözaltına alındığını belirten Güven Korkmaz'ın cenazesinin Ocak 1997'de Adıyaman'da bulunduğunu ifade ettti.

Mahmut Önerarı’nın ise Lice ilçesi Yaprak köyünden Diyarbakır’a taşındığını ve Lice-Diyarbakır arasında dolmuş şoförü olarak çalışmaya başladığını belirten Güven 8 Aralık 1996'da yazıhaneden gözaltına alındığını ailesinin görüştürülmediği Önarı'nınj cenazesi de bir kaç hafta sonra Adıyaman'da bulunduğunu ifade etti.

Güven devamında şunu söyledi:

“Sürdürdüğümüz adalet arayışımızın 645’inci haftasında yetkililere buradan bir kez daha çağrıda bulunuyoruz. Failleri bulun ve yargılayın!”

İzmir

İHD İzmir şubesi sosyal medyadan paylaştığı videoda Deniz Poyraz'ın katledilmesi protesto edilerek başlayan açıklamada, 1980 yılında kaybedilen Ali Uygur’un adalet istendi.

1955 Antep/Nizip doğumlu Ali Uygur, Gazi Eğitim Enstitüsü İngilizce Bölümü Mezunuydu. 1 Temmuz 1980’de Adana’nın Pozantı ilçesinde trenle yolculuk yaparken Ali Uygur, Mithat Nisan, Mahir Keçeci ve Özcan Fedakar gözaltına alındığı belirtilen açıklamanın devamında Uygur’un Mersin'e sevk edildiği, ve onu şubede gören başka bir tutsağın anlatımına göre başına sopayla vurularak katledildiği ifade edilerek şunlar söylendi:

“Demokrat gazetesi muhabiri ve Uygur ailesinin yaptığı araştırmalar sonucunda, mezar kazıcıları ; fotoğrafından teşhis ettiği Ali Uygur'un cesedinin polisler tarafından getirildiğini ve defnedildiğini, ancak; gösterdikleri mezarın denizde boğulan Ali Bütün adına kayıtlı olduğunu belirlediler. 22 Ağustos günü Ali Bütün adına kayıtlı kimsesiz mezarın, hâkim huzurunda açıldı. Mezarda yatan kişinin 53 gün önce gözaltına alınan Ali Uygur'un işkenceyle parçalanmış bedeni olduğu annesi tarafından teşhis edildi ama ne yazık ki kısa bir süre sonra 12 Eylül askeri darbesi yapıldı ve olayla ilgilenilmedi hatta üzerine yeni kayıplar eklendi.”

Ankara

Ankara'da Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi eylemlerini 354. haftasında İHD Ankara Şube binasında basın toplantısı düzenledi.

İHD Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Nuray Çevirmen basın metnini okuduğu toplantıda İskenderun T Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalan 81 yaşındaki ağır hasta tutsak Sıddık Güler’in serbest bırakılması istendi.

Güler'in görme ve işitmekte sorunlar yaşayıp, , kalp rahatsızlığı bulunduğunu belirten Çevirmen “İki kez anjiyo olmuştur. Ayrıca iltihaplı eklem romatizması bulunmaktadır. Eklem romatizması, özellikle nemli olan yerlerde eziyet verici bir durum yaratmakta ve bulunduğu hapishanenin olduğu bölge yoğun nemli bir iklime sahiptir” dedi.

Ailesi tarafından ziyaret edildiğinde, konuşmakta, yürümekte zorlandığı gözlenmekte, kimi zaman görüşe tekerlekli sandalye ile getirildiğini belirten Çevirmen Güler'in “doktor ve reviri bulunan bir cezaevinde kalmasında sakınca yoktur” ibaresi ile infazının ertelenmesinin reddedildiğini ifade etti.

Çevirmen son olarak Güler'in infazının ertelenerek serbest bırakılmasını istedi.