Gezi Davası’nın altıncı duruşması saat 10.00’da Silivri'de başladı. Davanın tek tutuklu sanığı Osman Kavala salona getirildiğinde solanda alkışlarla karşılandı.
Duruşma savcısı yargılamanın uzatılmasına yönelik taleplerin reddedilmesini istedi. Esas hakkındaki mütalaasını okudu.
İlk olarak Avukat Turgut Kazan savunmasını mahkemeye sundu. Kazan taleplerinin savcı tarafından görmezden gelindiğini ifade etti. Mehmet Ali Alabora'nın avukatı Kaan Karcılıoğlu ise dosyaya konulan telefon kayıtlarını istedi ve oynama yapılıp yapılmadığına bakmak istediklerini söyledi.
Avukat Evren İşler ise “dinletmek istediğimiz tanıklar şu an salonda. Yargılamayı uzatmaya yönelik bir durum yok” dedi.
“Aslında bu dosya muhteşem Gezi eyleminin altında kalır”
Avukat Aynur Tuncel Yazgan ve Hürrem Sönmez de tanıkların dinlenmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Ardından Avukat Bahri Belen savunmasını yaptı. Ortada delil olmadığından bahseden Belen “usule aykırı tanık dinlemesi” yapıldığını söyledi. Ardından ise şunları ifade etti:
“İki tane polis ve Murat Papuç tanık olarak dinlendi. Gaz maskesinden bahsetti ifadesinde Papuç. Bu maske salona getirilmedi. Bu maskeyi kim satın aldı, kim kullandı, Gezi'ye katılanların maskesine benziyor mu? Bunlar sorulmadı çünkü mahkeme önüne getirilmedi. Eğer bu maske ile Türkiye halkının özgürlükler ve demokrasi konusunda akıl almaz bir tarihi deney yaşadığı Gezi olayının yargılamak istiyorsanız bu dosya, hakimler, savcılar ve biz bu Papuç'un altında kalırız. Aslında bu dosya muhteşem Gezi eyleminin altında kalır.
Yangından mal kaçırıyormuş gibi değil, temel ilkelere göre karar verecekseniz delilleri toplayın, tanıkları dinleyin. İşte o zaman Gezi eylemleri Türkiye'yi aydınlatacaktır”
Avukat Tuğçe Duygu Köksal ise savunmasında toplantı kayıtlarını istediklerini ifade ederek bu konuda bir karar verilmediğini söyledi.
“İş Bankası, bankamızın cihazları 2013 yılı Nisan ayında yaşanan eylemler nedeniyle zarar gördü diyor. İnsaf be!”
Avukat Turgut Kazan ise mahkeme heyetinin hüküm kurmasının ses kayıtlarını getirme durumuna bağlı olduğunu ifade ederek şunları söyledi:
“Başvuru için katılma kararı verdiğiniz İş Bankası, bankamızın cihazları 2013 yılı Nisan ayında yaşanan eylemler nedeniyle zarar gördü diyor. İnsaf be! Yine devam edecekseniz gazeteci Ertuğrul Özkök, 17 Temmuz 2019'da bir yazı yazdı. AKP'nin önde gelen isimlerinden birinin iddianameyi okuduğunu ve öyle delil görmediğini söylediğini yazdı. Listedeki yer alanlara sorulmuyor çünkü katılmak istemeyenler de çıkacaktır. Mağdurları haberdar etmeniz kaçınılmaz bir sorumluluktur. Haberdar etmezseniz Ertuğrul Özkök'ü dinlemeniz gerekir.”
Duruşmada Avukat Aslı Kazan hâkimin yapılan ihbar ile ilgili mütalaa vermesini Avukat Serdar Laçin ise bilirkişi incelemesini talep etti. Dava avukatlarından Emel Ataktürk Sevimli yapılanların hiçbirinin suç olmadığını söyledi. Sevimli, tanık Murat Pabuç’un savunmadan gizlenen ifadelerini istedi. Ayrıca biber gazının insan sağlığı üzerindeki etkisine dair TTB ve TİHV’e başvurulması gerektiğini belirtti.
Avukat Tora Pekin, mütalaanın fikirsel altyapısının Zaman Gazetesi’nde yayınlandığını ifade ederek gazetenin nüshasının istenmesini talep etti.
Mahkeme ara verdikten sonra tüm talepleri reddetti.
“Gezi bu toplumun yüz akıdır, yargılanamaz”
Osman Kavala savunmasında iddia edilen suç ile eylemin bir ilişkisi olmadığını söyleyerek şunları ifade etti: “Karşılaştığımız sorun AİHM kararının gereğini geciktirme, boşa çıkarma değil, delilleri nesnel bir gözlemcinin gözüyle incelenmemesidir.”
Ali Hakan Altınay savunmasında avukatlarının istediği belgeler olmadan savunma yapamayacağını ifade etti.
Ardından Mücella Yapıcı savunmasını gerçekleştirdi. Yapıcı, “Tuhaf ve trajik. Ben yerli yerimdeyim, ama sürekli savcılar hakimler değişiyor. Ben buradayım, hep yerimdeyim. Hep aynı savunmayı tekrarlıyorum. Savunma buydu, Gezi bu toplumun yüz akıdır, yargılanamaz. Sizindir karar, ben burada sözlerime canlarını kaybeden 8 çocuğu ve gözlerinin nurunu kaybedenleri selamlayarak sonlandırıyorum” dedi. Yapıcının savunması alkışlarla karşılandı.
Avukat Çiğdem Mater Utku savunma için süre istedi. Ardından Mine Özerden savunmasını gerçekleştirdi. Özderen dava sürecinin gelişimini anlattığı savunmasında şunları ifade etti:
“İnsan ister istemez mevcut hükümetin zamanında ekonomi bakanının sözlerini hatırlıyor: ‘Yargıya döner deriz ki arkadaşlar size bundan sonra kimse müdahale etmeyecek, size telefonlar gelmeyecek’
“6. Filo’ya secde edenler emperyalizm bile diyemiyor ancak bize akıl öğretiyorlar”
Davada savunma yapan Can Atalay ise şunları ifade etti:
“Heyetiniz benden bir hafta içinde savunma hazırlamamı istiyor. Siz bizim teslim olmamızı istiyorsunuz. Böyle savunma yapılamaz. 6. Filo’ya secde edenler emperyalizm bile diyemiyor ancak bize akıl öğretiyorlar. Gezi'de sokağa çıkan milyonlara hakaret edemezler.
“Bu toprakların içinden çıkardığı ak sayfayı karalamaya çalışıyor. O kadar mahcup ki savcılık, emperyalizm bile diyemiyor. Bizi bir grup salak olarak niteleyerek emperyalizme yardımcı olduğumuzu iddia ediyor. Reddederiz! Bu öyle bir yalan bohçası ki, Türkiye’nin toplumsal tarihinde yaşanan en büyük olguyu karalamakla meşguldür savcılık. Dün başaramadı, bugün başaramadı, yarın da başaramayacak…
“Bu dosyada tutuklu var. Bu kişi iki yılı aşkın bir süredir tutuklu. Siz iddianameyi tebliğ ettikten 4 ay sonraya duruşma verdiniz. Şimdi ne oldu da acele ediyorsunuz?
“Zaman gazetesinin zihniyetiyle bizi suçlayamazsınız. Bir kuruş fon kullanmama kararı olan TMMOB'u suçlayamazsınız. Gezi direnişini fonla, fonculukla karalayamazsınız. Buna kimsenin gücü yetmez, yetmeyecektir.
“Ben DGM'yi gördüm. Biz bu iddianamenin, mütalaanın asıl savcılarına cevap veriyoruz. Soros diyorsunuz, Arap Baharı diyorsunuz. Erdoğan'ın Rabia işareti Mısır'dan gelir. OTPOR'la ilgili bağlantıyı bu durumda Erdoğan'la da kurabilirsiniz. Ona yöneltilmeyen suçlama bize yöneltiliyor. Reddederiz! Biz şeriatçılardan yana olmak zorunda değiliz. Bizi şeriatçıların yanına yazanların oyununa gelmedik. Bizi darbecilerin yanına dizmeye çalışanların karşısında durduk. Bu dosyada bir haftalık süre savunma için yeterli değildir. Bula bula o çok kıymet verilen düşkün tanığın söylediği en somut şey gaz maskesinin temin edildiğidir. Biz gaz maskesi dağıtmadık, dağıtsak söyleriz. Geçen duruşma söyledim. Gaz maskelerinin insanların sağlığını korumak için kullanabileceği, buna ilişkin suç isnadında bulunamayacağı yönünde mahkeme kararları var. Hadi bunu da geçtik, buradan cebir ve şiddet unsuru oluşturulabilir mi? Gezi bu toprakların kendi ayağıdır. Bu memleket kapsamlı bir demokratikleşmeye muhtaçtır. Eğer bir toplumda demokrasi bölünmeye çalışılırsa oradan antidemokratik eğilimleri olan kişiler, çevreler yararlanır. Gezi direnişindeki milyonlar bu memlekette demokrasinin en önemli güvenceleridir.
“Yaşamını yitiren 8 arkadaşımızın, gözlerini kaybedenlerin, kafa travması yaşayanların vebali üzerimizedir. Biz geziciyiz. Bizim yüzümüzden kimseyi tutmayın.
Biz yapacağımız söyleriz, yaptığımızı savunuruz!
“Biz yapacağımızı söyleriz, yaptığımızı savunuruz. Bir şehir plancı, bir mimar ve bir avukat üstümüze düşeni yaptık. İstanbul'un son yeşil alanlarından biri, modern kent merkezi dedik. İmza topladık, dava açtık. Davanın bilirkişi raporu geldi. İptal edilecek, kesinleşti. Bir anda kaçak bir inşaata girişti Kadir Topbaş. İtiraz büyüdü, şiddet büyüdü. 31 Mayıs 2013'te Taksim'de Türkiye tarihinin en büyük, en görkemli direnişi boy verdi. Biz "görmedik, etmedik, yapmadık, duymadık" demedik, demeyiz. Türkiye'nin yaralarına nasıl merhem olunacağının işaretidir Gezi. Biz gezi direnişinin öznesi ve nesnesiyiz. Gene olsa gene yaparım. Ama o da bizi aynı zamanda inşa etti.”
Osman Kavala’nın tahliyesini isteyen Atalay’ın ardından Tayfun Kahraman savunmasını gerçekleştirdi. Tayfun Karahan aynı heyetten Barış Bildirisi nedeniyle ceza aldığını ve ardından Anayasa Mahkemesi kararıyla beraat ettiğini söyledi.
Duruşmanın devamında İçişleri Bakanlığı’nın avukatı sanıkların ceza almalarını talep etti. Hazine avukatı mütalaaya katıldığını söyledi. Can Atalay ise “Biz buradayız. Ben usul hukukuyla ilgili bir bağınız kalmadığını düşünüyorum. Her durumda verdiğiniz karar ülkenin siyasi iklimiyle ilgili olacaktır” dedi.
Avukat Köksal Bayraktar Osman Kavala ile ilgili mütalaada iddia makamının 11 tane kopyala-yapıştır yaptığını ifade etti. Ardından Osman Kavala kürsüye çağrıldı ve son sözü soruldu. Kavala ise delillerin incelenmesi ve tanıkların dinlenmesi sonrası söz söyleyeceğini belirtti.
Avukatlar kendilerine söz hakkı tanınmadığını ifade ederek tepki gösterdiler. Hâkim, Özgür Karaduman’ın dışarı çıkarılması kararı verdi. Bu karara karşı salondan tepki gelince, seyircilerin de salondan çıkarılmasına karar verildi. Salondaki izleyiciler jandarma eşliğinde dışarı çıkarılırken, Avukat Bahri Belen DGM’lerde bile böyle bir uygulama olmadığını ifade etti.
Mahkeme Heyeti salonu terk etti ve Jandarma Avukat Özgür Karaduman’ı salondan zorla çıkarmaya çalışırken salonda gerginlik yaşandı. Bir süre sonra izleyiciler ve avukatlar salona alındı.
Mahkeme heyeti salona döndükten sonra duruşma kaldığı yerden devam etti. Karar duruşmasında tüm sanıklara beraat kararı verildi. Osman Kavala tahliye edildi. Yurtdışındaki sanıkların dosyaları ayrıldı.