İzmir Barosu, İzmir’in Çernobil’i olarak tanımlanan Gaziemir’deki nükleer atıklarla İlgili Uluslararası Atom Enerjisi Ajansına “Gaziemir’i unutmayacağız!” başlıklı mektup gönderdi.
İzmir Gaziemir’deki terk edilmiş bir hurda metal ve kurşun geri kazanım tesisinde yasadışı olarak büyük miktarda gizli hassas radyoaktif malzeme ortaya çıktığının aktarıldığı mektupta, 2006 yılından bu yana Türk hükümeti ve Türkiye Nükleer Düzenleyici Kurumunun (NRA)’nın, bu nükleer materyallerin kökenleri hakkında resmi bir soruşturma başlatmada başarısız olduğu dile getirildi.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansının (IAEA) Aslan Tesisinden alınan numunelere yönelik nükleer spektroskopi analizine dair tüm detaylı belgelerin Türkiye NRA tarafından açıklanmasını talep etmesi gerektiğinin belirtildiği mektupta şu ifadelere yer verildi:
“Eylül 2024 itibarıyla, tel örgülerle çevrili bu alanın sadece 50 metre uzağındaki bir ortaokul hala eğitime devam etmektedir. Türk hükümetinin verdiği izinlerin sadece önlem alma değil, Gaziemir bölgesindeki durumu tamamen düzeltme temeline dayandırılması gerektiğini ısrarla vurguluyoruz. IAEA ve uluslararası kamuoyuna, Türk hükümeti ve altındaki TAEK’in, Gaziemir’deki Aslan Tesisinin yasadışı hassas nükleer malzeme ticareti organizasyonunun bir parçası olarak faaliyet gösterdiğini kabul etmede başarısız olduğunu bildiriyoruz. Ülkemizi nükleer santral girdabına sokmaya çalışan siyasal iktidarı bir kez daha uyararak 15 yıldan beri nükleer atıklarla ilgili çözümün sağlanamadığı Gaziemir vakası sürecinin takipçisi olduğumuzu duyuruyoruz. IAEA ve uluslararası kamuoyuna, Türk hükümeti ve altındaki TAEK’in, Gaziemir’deki Aslan Tesisinin yasadışı hassas nükleer malzeme ticareti organizasyonunun bir parçası olarak faaliyet gösterdiğini kabul etmede başarısız olduğunu bildiriyoruz.”