Alt yapı eksiklikleri, çarpık betonlaşma, HES’ler, doğal yapıya uygun olmayan köprüler ve sadece rantı esas alan politikalar nedeniyle doğa olayları felakete dönüşmeye devam ediyor. Selin felakete dönüştüğü Bartın, Sinop, Kastamonu afet bölgesi ilan edildi. Katilin suç mahalline gitmesi gibi, saray rejiminin şefi ile müritleri sel felaketinin alanını ziyaret ettiler. Bakanları ile açıklama yapan Tayyip Erdoğan Bartın, Sinop ve Kastamonu’yu afet bölgesi ilan ettiklerini söyledi.
AKP şefi, Bozkurt’ta yaptığı konuşmada sel felaketini “olağan” bir olaymış gibi sunmaya çalıştı. İnsan yaşamına zerre kadar değer vermeyen saray rejiminin şefi şunları söyledi:
“Yıkılanın yerine daha iyisini yaparak, yananın yerine daha fazlasını dikerek, eksilenin yerine daha çoğunu koyarak yolumuza devam ediyoruz. Diğer afetlerde olduğu gibi fevkalade bir durum olmadıkça inşallah 1 yıl içerisinde burada da bu konutları bitireceğiz.”
Erdoğan’ın bu sözleri sermaye düzeninin tek kutsalının para ve kâr olduğunu gözler önüne serdi. Bu ‘yerli/milli’ zihniyet sadece para hesabı yapmasını biliyor. TOKİ inşaatlardan sarayına kalacak rantın hesabını yapıyor olmalı ki, hayatını kaybeden insanları anmaya değer bulmuyor.
AKP-MHP rejiminin şefi şov peşinde
Orman yangınları sonrasındaki rezaletler, Batı Karadeniz’de yaşanan sel felaketinin ardından da tekrarlanıyor. Zira bu kepazelik saray rejiminin tepesinden dibine kadar köşe başlarını tutan adamların zihniyetini yansıtıyor. TOKİ fırsatçılığı, “insanların kafasına” çay paketleri atmak, koca bir felaketi birtakım sayısal hesaplardan ibaret görmek vb…
Yangınlarda sarayın bakanları IBAN numarası vermişti. Bu defa saray rejiminin şefi yardım kampanyasının başlatılmasına karar verdi. Bu kapsamda banka hesap numaralarının AFAD tarafından kamuoyuna duyurulacağı belirtildi.
AKP şefinin Bozkurt’a gitmesi yine kaos yarattı. Koruma ordusu ve konvoyla seyahat ederek trafiği felç etti. Bu ise bölgeye giden yardımların geç ulaşmasına neden oldu. Tek dertleri siyasi şov yapmak olan iktidar şefleri bu halleriyle de, halkın yaşadığı felaketin umurlarında olmadığını gösteriyor.
Lüks ve şatafattan taviz vermeyen bu iktidar hem yangınlarda hem sellerde insanların hayatlarını kaybetmesinden sorumludur. Taptıkları rant ve talan politikalarının yarattığı yıkımların faturası emekçilere ödetiliyor. Felaketler yaşanırken yaptıkları açıklamalar bu elit, lüks düşkünü dinci tabakanın halkın sorunlarından ve acılarından ne kadar uzak olduğunu gözler önüne seriyor.
***
Kastamonu Bozkurt’ta can kaybı açıklananın üstünde
Batı Karadeniz’de gerçekleşen sel felaketinde birçok köy ve merkez tahrip oldu. Yerel kaynaklar, can kaybının açıklanan resmi sayılardan daha yüksek olduğunu söylüyor. Bozkurt’taki felaketin daha ağır olmasının temel sebebinin ise, HES regülatör kapaklarının açılması olduğu belirtiliyor. Yeniçağ gazetesi, yetkililer tarafından HES kapaklarının açılacağına dair köylülere gönderilen mesajı yayınladı.
Bozkurt’ta iki helikopter ceset taşıyor
Bozkurt’ta yaşayanların verdikleri bilgiler, ölü sayısının 300 civarında olabileceği endişesini yaratıyor. 2 helikopterin sürekli olarak torbalara konan cesetleri Abana’ya taşıdığını öne süren yerel kaynaklar, felaketin yansıtılandan çok daha vahim boyutlarda olduğunu ifade ediyor. Saray borazanı medyanın can kayıplarıyla ilgili sayıları yansıtmadığı ve gerçeklerin üzerini örtmeye çalıştığını ifade ediliyor.