İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara karşı Komisyon ve Cumartesi Anneleri sosyal medyadan gerçekleştirdikleri 812. hafta eyleminde Fehmi Tosun'un akıbetini sorarak, adalet istedi.
Açıklamada Hasan Ocak'ın kardeşi Maside Ocak'ın sunumuyla ilk sözü Fehmi Tosun'un eşi Hanım Tosun aldı. Yalnız Fehmi Tosun için değil bütün kayıplar için adalet aradıklarını belirten Hanım Tosun, son kayıp bulunana dek hesap sormaya devam edeceklerini ifade etti.
Fehmi Tosun'un kızı Besna Tosun'un konuşmasının ardında ailenin avukatı ve İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin dosya hakkında bilgi verdi.
Basın metnini Cumartesi İnsanları’ndan Gülistan Zeren okudu. “Adaletsizliği, hukuksuzluğu normalleştirmek isteyen siyasi ve adli iradeye karşı, hak ve özgürlüklere dayanan adil bir siyasal ve hukuksal düzen talep ediyoruz” ifadelerini kullanan Zeren Fehmi Tosun hakkında şunları söyledi:
“35 yaşındaki 5 çocuk babası Fehmi Tosun, Lice’nin Licok Köyünde yaşıyordu. Koruculuk yapmaya zorlama, operasyonlar, gözaltılar, toplu işkenceler ve köylüleri göçe zorlama gibi pratiklerin devreye sokulduğu Lice ve köylerinde ağır bir baskı ortamı vardı. Fehmi Tosun da bu baskı ortamında tehdit edildi, gözaltına alındı, işkence gördü ve üç yılı aşkın bir süre hapiste kaldı. Hapisten çıkınca tehditlerin devam etmesi üzerine ailesiyle birlikte İstanbul’a taşındı.
Eşinin, çocuklarının gözü önünde gözaltına alındı. Sorulduğunda "almadık" dendi
"19 Ekim 1995 sabahı kahvaltı sonrası Avcılar’daki evinden arkadaşı Hüseyin Aydemir ile birlikte çıktı. Akşam saatlerinde silahlı, telsizli, sivil giyimli üç kişi tarafından 34 UD 597 plakalı beyaz Renault araçla evinin önüne getirildi. Bu kişilerle evin bahçesine doğru ilerlerken kendisini gören eşi ve çocuklarına 'Beni öldürecekler!' diye bağırdı. Onlar Fehmi'nin yanına koşunca zorla araca bindirilerek götürüldü. Olaya mahalleliler de tanık oldu.
Hemen Avcılar Karakolu’na giden Hanım Tosun, olanları anlattı. Eşini kaçıran aracın plakasını verdi ve duruma müdahale edilmesini istedi. Plakayı kontrol eden ve telefonla görüşmeler yapan polisler 'Bizim yapacağımız bir şey yok' dedi.
Hanım Tosun ve İnsan Hakları Derneği yasal yollara başvurdu, olayı hükümetin ilgili birimlerine ve kamuoyunun gündemine taşıdı. Ancak Fehmi Tosun’un gözaltına alındığı kabul edilmedi ve kendisinden bir daha haber alınamadı."
Türkiye AİHM'e verdiği taahhüdü yerine getirmedi
AİHM’e taşınan dava dosyasının 2003 yılında sonuçlandığını belirten Zeren davada hükümetin AİHM’e verdiği savunmada yaşam hakkı ihlallerinde gerekli tüm önlemleri alıp, etkili soruşturmaların yürütülmesini zorunlu kılan talimatları vermeyi taahhüt ettiğini ifade etti.
Zeren, dosyada hiçbir ilerleme olmadığını şu ifadelerle anlattı:
"Ancak bugüne kadar Fehmi Tosun dosyasında etkin bir soruşturma yapılmadı. Onu kaçıran otomobilin mevcut plakasının araştırılması talebi bile “özel hayatın gizliliği” gerekçesi ile karşılanmadı. Zamanaşımından takipsizlik kararı verilen dosyalar kapatıldı. Takipsizlik kararlarına yapılan itirazlar reddedildi. Anayasa Mahkemesi’ne taşınan davadan da sonuç alınamadı."
Zeren adaletsizliğe karşı "Bizler, kaç yıl geçerse geçsin Fehmi Tosun ve tüm kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz! 113 haftadır hukuksuz bir biçimde bize kapatılan kayıplarımızla buluşma mekânımız olan Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz" ifadelerini kullandı.
Kızıl Bayrak / İstanbul