Eğitim Sen İstanbul 6 No’lu şube, İdare Mahkemesi'nin Vakıf Üniversitesi çalışanlarına dair verdiği karara ilişkin Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şubesinde basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda yapılan açıklamada vakıf üniversitelerinde mobing ve diğer saldırılara dikkat çekilerek şunlar ifade edildi:
“Tam da bu yüzden sendikamız ve özellikle İstanbul Üniversiteler Şubesi olan 6 Nolu şube 2008 yılında gerçekleşen Yedinci Olağan Genel Kurulunda aldığı karar ile vakıf üniversitelerinde çalışan bilim emekçileri ile ortak bir örgütlenme ve mücadele hedefini önüne koymuş, bu kararın gerektirdiği şekilde onların her türlü mücadelesiyle dayanışma içinde olmuş, imkân ve olanaklarını bu çabaların kullanımına sunmuştur. O dönemde İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin Laureate adlı uluslararası eğitim kurumuna satılmasından sonra başlayan sendikalaşma çabaları üniversite emekçilerinin DİSK’e bağlı Sosyal-İş Sendikası’na üye olmaları ile farklı bir evreye geçmiştir. İstanbul 6 Nolu Üniversiteler Şubesi olarak biz sürecin ilerleyebilmesi için azami çabayı sarf etmiş, Şubemiz bünyesinde kurduğumuz ‘Vakıf Üniversiteleri Dayanışma Ağı’, kamu ve vakıf üniversitelerinden gelen sendika aktivistlerinin buluşma, vakıf üniversiteleri için söz ve sendikal gündem üretme adresleri olmuştur. Bu çabalar o dönem İstanbul Bilgi Üniversitesi ile sınırlı kalmayarak, birçok farklı vakıf üniversitesine de sıçramıştı. Eğitim Sen’li bilim emekçileri bu süreçlerin hepsinde aktif kolaylaştırıcılar olarak görev almıştır.
Tüm bu süreç boyunca vakıf üniversitelerinde çalışan ve örgütlenmek isteyen arkadaşlarımızın sürdürdükleri mücadelenin ihtiyaçlarından doğan taleplere göre hareket etmeyi esas kabul ettik. Fakat şube olarak, bu sürecin en başından itibaren, vakıf üniversitelerinde çalışan öğretim üyelerinin kamu hizmeti gördüklerini ve bu nedenle yerlerinin Eğitim Sen olduğunu da ifade ettik. Bu bakış açısıyla, vakıf üniversitelerindeki öğretim üyelerinin özlük hakları itibariyle kamu üniversitelerindekilerle eşitlenmelerine yönelik hukuki davaların hepsini fiili olarak destekledik. Bu uzun yolun bugün geldiğimiz noktasında artık elimizde bir idare mahkemesi kararı var ve bu karar bizim bakış açımızın doğruluğunu ortaya koymakla kalmıyor onu hukuki zemine de taşıyor.”
Mahkeme kararının uzun bir emek ve mücadelenin sonucu gerçekleştiği vurgulanan açıklamada şunlar vurgulandı:
“Vakıf üniversitesi bilim emekçilerinin de kamu çalışanı olduğu bilinci ve ortak örgütlenme hakkımıza olan inancımızla yürüttüğümüz sabırlı ve inatçı bir direnişin sonucudur. Bu bakımdan, Üniversiteler Şubesi olarak bundan sonra bu üniversitelerde aramıza katılacak üyelerimizin özlük hakları ve çalışma koşulları ile ilgili olarak kendimizi bu sahanın meşru, fiili ve yasal öznesi olarak gördüğümüzün akademik kamuoyu tarafından bilinmesini isteriz”