Eğitim Sen, Öğretmenlik Meslek Kanununa ilişkin meclis görüşmelerinin ekim ayına ertelenmesine dair Ankara'da bulunan genel merkezinde basın toplantısı düzenledi.
Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, 12 Temmuz'a kadar süren görüşmelerde kanunun 22 maddesinin bütün itirazlara rağmen iktidar bloğunun oy çokluğuyla kabul edildiğini belirtti. Milli Eğitim Bakanlığı’nın sürecin başından bu yana bildiğini okuduğu, eğitim emekçilerinin taleplerinin yok sayıldığı ifade edilen açıklamada öğretmenlere dönük polis şiddeti teşhir edildi.
ÖMK'ya karşı eleştiri ve itirazlarına gösterilen tahammülsüzlüğün iktidarın karanlık zihniyetini ortaya koyduğu belirtilen açıklamada şunlar denildi:
“Milli Egemenlik Parkı'nda sürdürdüğümüz oturma eylemimiz, Öğretmenlik Mesleği Kanunu'nun Meclis Genel Kurulu'nda görüşüldüğü süre boyunca kesintisiz devam etmiştir. Günlerce üye ve yöneticilerimizle bu kanun tasarısına karşı sürdürdüğümüz mücadele sonuç vermiştir. Kanun taslağında birkaç maddede yapılan değişiklikler, iş güvencemiz açısından önemli bir tehdit oluşturan 34. maddenin geri çekileceği bilgisi eğitim emekçilerinin alanda gösterdiği direniş ve mücadelenin sonucudur.”
Görüşmelerin Ekim ayına ertelenmesinin eğitim emekçilerini oyalama amacı güdebileceğine işaret edilen açıklamada şunlar belirtildi:
“Öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştıran ve emeğimizi değersizleştiren, ekonomik, sosyal ve mesleki hiçbir sorunumuza çözüm üretmeyen, eşit işe eşit ücret ilkesini ortadan kaldıran, kazanılmış haklarımızı zayıflatan, çalışanlar arasında ayrımcılığı ve eşitsizliği derinleştiren bir içeriğe sahip olan Öğretmenlik Mesleği Kanunu görüşmelerinin ertelenmesini değil, tamamen geri çekilmesini talep ediyoruz.”
“Öğretmenlerin sesine kulak verin”
Kanun taslağının gerek hazırlanış biçimi gerek içeriği açısından meslek kanunu olmaktan çok uzak olduğu vurgulanan açıklamada şunlar söylendi:
“Öğretmenlik mesleği gibi 19 milyonu aşkın öğrencinin eğitim hakkını ve bir milyonun üzerindeki öğretmenin mesleğini, çalışma koşullarını, ekonomik ve özlük haklarını böylesine sığ ve dar bir çerçevede düzenlemek doğru değildir. Milli Eğitim Bakanlığı gerçek bir meslek kanunu hazırlamak istiyorsa ILO ve UNESCO ortak belgesi olan; 'Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi' metni esas alınmalıdır. Sadece öğretmenlerin değil tüm eğitim emekçilerinin ekonomik, demokratik, özlük haklarını iyileştirmek amaçlanmalı, mevcut hakları koruyan, eşit işe eşit ücret ilkesine dayanan, adil ve kapsayıcı bir meslek kanunu hazırlanmalıdır.”
İktidarı ve MEB'i öğretmenlerin sesine kulak vermeye çağrı yapılan açıklama, ÇEDES, MESEM, yeni müfredat ve ÖMK uygulamaları karşısında susmayacakları vurgulanarak sonlandırıldı.