Eğitim Sen, Öğretmen Meslek Kanunu’nun iptali davasında AYM’ye yaptıkları savunmaya ilişkin basın toplantısı gerçekleştirdi.
Sendika genel merkezinde yapılan açıklamada konuşan Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun öğretmenlerin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülüklerini düzenlemediğini; normlar hiyerarşisi ilkesine aykırı şekilde hazırlandığını ifade etti.
Yasadan sonra yayınlanan “Aday Öğretmenlik ve Kariyer Basamakları Yönetmeliği”nin yürütülmesinin durdurulması ve iptali istemiyle dava açıldığını hatırlatan Kurul şunları ifade etti:
“Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun ve Öğretmenlik Kariyer Basamakları sınavının iptali için 15 eğitim sendikası olarak 14 Ekim 2022’de bir araya gelerek MEB’i uyardık. 2 Kasım 2022’de ise, ortak metni esas alan basın açıklamaları yaparak bir gün iş bıraktık. İlk kez 15 eğitim sendikası, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun ve sınavın iptali için ortak metne imza atarak ve ortak eylem yaparak tarihsel bir değere sahip ciddi bir çalışma yürüttü.”
Anayasa Mahkemesi’nin çağrısı üzerine 5 Temmuz 2023 günü, ÖMK hakkında sözlü görüş sunduklarını aktaran Kurul şunları ifade etti:
“Öğretmenlik Meslek Kanunu hazırlanırken çağdaş dünyada eğitim çalışanlarının uluslararası yasası olarak değer gören Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi’nden yararlanılmamıştır. Yasanın kapsamadığı, dışarıda bıraktığı eğitim emekçileri şunlardır: işsiz öğretmenler; idari, teknik ve yardımcı personel, ücretli öğretmenler, sözleşmeli öğretmenler, özel sektör öğretmenleri, engelli öğretmenler, hizmeti 10 yılın altında olan öğretmenler.”
Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun, aday öğretmenliğe atanma şartlarından birisi olarak güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının hükme bağlandığını belirten Kurul şöyle devam etti:
“Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması kamu görevlilerinin özlük hakları bağlamında kanunilik ilkesi bakımından da Anayasa’ya aykırıdır. Aday Öğretmen Yetiştirme Programı’nın içeriği bilinmemektedir. Yetiştirme programının oluşturulmasında kanun bir çerçeve çizmemiş, bu alanda yetkinliği tartışmasız olan üniversiteler program belirlemenin dışında tutulmuştur. Yine kurulda eğitim ve bilim iş kolunda örgütlü sendikaların temsilcilerine yer verilmemiş, sistemin taraflarının kurulda temsil edilmeleri hususu eksik bırakılmıştır.”
ÖMK’nin, eğitim barışını tehdit ettiğine dikkat çeken Kurul MEB’in kariyer sistemi ile yarattığı algının olumsuz etkilerini aktardı.
Sınav odaklı bir sistem yerleştirilmek istendiğini belirten Kurul son olarak şunları ifade etti:
“Talebimiz, telafisi imkânsız sonuçlar doğuracak olan ve Anayasa’ya aykırı hükümler içeren Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun iptali ve eşit işe en yüksekte eşit ücret ilkesini ve Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi’ni dikkate alan yeni bir yasanın eğitim sendikalarının demokratik katılımı ile hazırlanmasıdır.”