Diyarbakır D Tipi Kapalı Hapishanesi'nde bulunan tutsaklara sürgün saldırısı devam ediyor. Eylül 2020'de, vekilliği düşürüldükten sonra tutuklanan 34 tutsak D Tipi’nden aynı kampüs içinde bulunan 1 ve 2 No’lu Yüksek Güvenlikli Hapishanesi'ne sürgün edilirken saldırıya uğradı. Mart ayında 100’ü aşkın tutsak daha aynı hapishanelere sürgün edildi. Sürgün sevklere ilişkin tutsaklara bilgi verilmezken, bu sırada eşyalara el konulduğu belirtildi. Sürgün edilen birçok tutsağa da disiplin soruşturması adı altında hücre cezaları verildiği aktarıldı.
Mezopotamya Ajansı'nda yer alan habere göre iki hafta önce Diyarbakır D Tipi Hapishanesi'nde bulunan oğlu Veysi Miran Işık’ın 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Hapishanesi'ne sürgün edildiğini öğrenen Ramazan Işık, çocuğuyla önceki gün hapishanede kapalı görüş gerçekleştirdiğini söyledi. Işık, görüşme esnasında oğlunun, "Tutuklulara ait eşyaların tamamına el konuldu ve verilmedi” dediğini iletti.
Tutsaklara ait birkaç elbise dışında, kalem, kitap, defter, gazete, yazılı notlar ve bazı elbiselerin verilmediğini dile getiren baba Işık, “Tutuklular üzerinde uygulanan bir baskı durumu söz konusu. Doğrusu biz görüşe gittiğimizde, biz bile kendimizi baskı altında hissediyoruz. Cezaevinde bulunan tutuklu ve hükümlüler devletin yasalarının güvencesi altında olmaları gerekirken, tutukluların baskı altına alınması durumu söz konusu” dedi
Işık, “slogan atma, yüksek sesle konuşma, yasak kitap vb.” gerekçeler öne sürülerek disiplin cezası adı altında çocuğuyla birlikte çok sayıda tutukluya 11 günlük hücre cezası verildiğini kaydetti. Işık, cezaevinde koğuşlarda bulunan banyo ve tuvaletlere de kamere konulduğunu belirtti.
Tutsak aileleri olarak bu yaşananlara sitem ettiklerini dile getiren baba Işık, “Tutukluların talepleri zaten çoğu zaman yerine getirilmiyor. Tutuklular devletin güvencesi altında olması gerekirken, bu baskıların uygulanması kabul edilemez. Cezaevi yetkililerinin bu tavırlarından vazgeçmesi gerekir, hukuk kuralları çerçevesinde hareket etmelerini bekliyoruz. Yetkililerden talebimiz, tutuklular üzerindeki bu baskıların son bulmasıdır” diye konuştu.
Hapishanede tutsağa ajanlık dayatması
Diyarbakır 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Hapishanesi'nde bulunan tutsak Kemal Hüseyin, gardiyanlar tarafından hapishane müdürü ile görüşme gerçekleştirileceği beyanıyla, bulunduğu koğuştan alınarak götürüldüğü odada kendini istihbaratçı olarak tanıtan üç kişi tarafından ajanlık dayatmasına maruz kaldı.
Şırnak’ın Cehennem Deresi bölgesinde 2005 yılında çıkan çatışma sonucu gözaltına alınarak tutuklanan ve Federe Kürdistan Bölgesi’nden olan HPG’li Kemal Hüseyin hakkında Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Kemal Hüseyin’e, 2009 yılında sonuçlandırılan davada ''Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma" gerekçesiyle müebbet hapis cezası verildi.
Tutsak ailelerinden edinilen bilgiye göre, kendine yapılan ajanlık dayatmasını kabul etmeyen tutsak Kemal Hüseyin’in, odayı terk ettiği ve Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduğu öğrenildi.