Deprem gerçeği ve ortaya çıkan acı tablo, AKP iktidarı ve yandaş medyanın istismar alanına dönmüş durumda. Bir yandan deprem üzerinden bağış vb. yöntemlerle keseyi doldurma telaşına düşen Erdoğan yönetimi öte taraftan insanların en acılı anını kullanarak toplum nezdinde prim yapmaya çalışıyor.
Deprem bölgesinde bulunan gazeteci Serdar Akinan'ın Oda tv'ye aktardığı izlenimler ise gerici-faşist AKP iktidarının ne denli çürümüş olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
AFAD AKP propagandacısı olarak çalışıyor
Gölcük, Düzce ve Van depremlerini izleyen bir gazeteci olduğunu belirten Akinan, Elazığı depreminin ardından tanık olduğu arama kurtarma faaliyetlerine dair şu izlenimleri paylaştı:
Akinan devamında şu ifadeleri kullandı:
"Şayet bu depremde de Van da olduğu gibi 24 binden fazla bina yıkılsaydı ya da kullanılamaz hale gelseydi karşı karşıya kalacağımız facia çok büyük olacaktı.
24 saatlik gözlemim şudur: Elazığ çok çok büyük faciayı ucuz atlattı.
Kastım deprem değil arama kurtarma koordinasyonsuzluğundan, yetersizliğinden kaynaklı kayıpların büyüklüğü olacaktı.
İnsan, Van depremi sonrası yaşanan onca can kaybından sonra en azından depreme hazırlık konusunda bir nebze profesyonel bir hazırlık olduğunu görmek istiyor.
Bunca yıl içinde bir arpa boyu yol alınmamış.
AFAD, diğer tüm iktidar yanlısı kurumlar gibi partizanca yapılandırılmış ve hazırlıkları çok düşük seviyede.
Bunca yıl sonrası arama kurtarma dışında 'imaj' çalışması yapan bir AFAD fotoğrafı gördüm dün.
İşbirliği yerine, partizanlık yapan bir anlayış hakimdi sahada.
Depremden sonra inşaat yapmayı hizmet olarak gören bir anlayış var maalesef.”
AFAD kurtarma organizasyonu yapmaktan çok yardım edenleri engelliyor
AFAD'ın kendilerine kurtarma konusunda engel olduğunu belirten Akinan, Adana itfaiyesinden oraya gelen bir itfaiyecinin izlenimlerini de şu ifadelerle aktardı:
“1999 Adana depreminden bu yana onlarca enkaza girmiş biriyim. İlk kez dün insanlığımdan utandım. Normalde bir koordinasyon olur ve yabancı ülkeden gelen bir ekip dahi olsa onlarla koordineli nasıl çalışacağız ona bakarız. Oysa AFAD ekipleri bizi düşman gibi gördü.
Bazıları o kadar tecrübesiz ki hayretler içinde kaldık. Gece yarısı çöken binalara ulaştığımızda hemen bir iki enkaza girdik. Sabaha karşı AFAD ekipleri gelip “Tamam arkadaşlar siz çıkın enkaza biz gireceğiz dediler” İlk başta anlamadık. Ben dedim ki “Arkadaşlar, bakın binada V yapan yerler var. Birinde iki eks (cenaze) var. Ulaşmak üzereyiz. Giriş açılarını söyledik. Dinlemediler ama daha kötüsü anlamadılar. Daha sonra canlı olan bir enkaza girmek istedik. Adamın elini görüyoruz. Hilti ile duvarda delik açalım. Oradan çıkartırız diyoruz. AFAD’çılar kepçe çağırdı. Yalvardık. Burada canlı var. İş makinesi girerse öldürürsünüz dedik. Karışmayın dediler. Tartışmaya başladık. Polis çağırdılar.”
Erdoğan'ın propagandası için depremzedeyi göçük alında 1 saat beklettiler
Bütün bu vahametin yanı sıra, AFAD'ın arama kurtarma faaliyetinden çok, siyasi propaganda çalışması yaptığını Akinan'ın şu sözlerle ortaya koydu:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir enkazın başında beklerken AFAD Müdahale Dairesi Başkanı Abdulkadir Tezcan’ın işareti gözlerden kaçtı. Tezcan enkaz başındaki ekiplere eliyle “Gönderin” işareti verdi ve bir yaralı vatandaş enkazdan çıkarılarak Erdoğan’ın yanına getirildi. Fotoğraflar çekildikten sonra yaralı ambulansla hastaneye götürüldü.
Yani anlayacağınız AFAD yetkilisi enkaz altındaki kadını 1 saat bekletiyor. Erdoğan oraya vardığında çıkartın talimatı veriyor ve kadın Erdoğan'ın yanına getiriliyor.”
Serdar Akinan’ın deprem sonrası yaşananlara dair izlenimlerinin Oda Tv’de yayınlanması ile birlikte, Elazığ Vali’sinin Akinan hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduğu söyleniyor.