Cumartesi Anneleri / İnsanları 997’inci hafta açıklamasında gözaltında kaybedilen Hüsamettin Yaman ve Soner Gül’ün akıbetini sordu.
“Gözaltında kaybedilenlerin akıbetlerinin açıklanması, suçun fail ve sorumlularının yargılanarak cezalandırılmaları talebiyle 997’nci kez Galatasaray’dayız” denilen açıklamada, 4 Mayıs 1992 tarihinde İstanbul’da gözaltına alınarak kaybedilen Hüsamettin Yaman ve Soner Gül’ün akıbetini sordu. Açıklamada şunlar ifade etti:
“997’nci haftamızda 32 yıl önce bugün, 4 Mayıs 1992 tarihinde İstanbul’da gözaltına alınarak kaybedilen, 32 yıldır akıbetleri hala bilinmeyen üniversite öğrencileri Hüsamettin Yaman ve Soner Gül için adalet istiyoruz. 22 yaşındaki Hüsamettin Yaman İstanbul Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu öğrencisiyim. Pankart taşımak suçlamasıyla 15 gün kadar cezaevinde kaldı ve 6 Eylül 1990 tarihinde tahliye oldu. 21 yaşındaki Mehmet Soner Gül, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğrencisiydi. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğrenci Derneği üyesiydi. Bu nedenle gözaltına alındı, ağır işkence gördü. İçişleri Bakanlığı’nın iddiasına göre 10 Mart 1991 tarihinde Malatya’da yakalanan A.N. isimli şahsın sorgudaki ifadesinde ismi geçtiği için polis tarafından aranıyordu. Hüsamettin Yaman 2 Mayıs 1992 cumartesi günü evden çıktı. 4 Mayıs pazartesi günü Ağabeyi Feyyaz Yaman’ı işyeri telefonundan arayan bir kişi "Hüsamettin, Soner Gül ile birlikte Fındıkzade' de gözaltına alındı. Hayatlarından endişe ediyoruz. Bir an önce emniyete başvurun."
Açıklamanın devamında şunlar ifade edildi:
“Bu beyanların ardından Yaman Ailesi yeniden suç duyurusunda bulunarak, dosyanın tekrar açılmasını istedi. Ayhan Çarkın'ın ifadelerine rağmen dosyada ilerleme kaydedilmedi. Bu durum, yargının bağımsız ve tarafsız olmadığını ve siyasi etkilere açık olduğunu göstermektedir. 997. haftamızda yargı makamlarına sesleniyoruz: Her hafta Galatasaray’da yaptığımız açıklamalar suç duyurusu niteliğindedir. Hüsamettin Yaman ve Soner Gül’ün gözaltında kaybedilmesi ile ilgili adil ve etkin bir soruşturma başlatılmasını talep ediyoruz. Kaç yıl geçerse geçsin Hüsamettin Yaman, Soner Gül ve tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz.”