İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon ve Cumartesi Anneleri sosyal medyadan gerçekleştirdiği 862. hafta eyleminde Batman'da kaybedilen Sevim kardeşler için adalet istedi.
Saat 12.00’de Cumartesi Anneleri’nin sosyal medya hesabından yayınlanan videoda ilk olarak Hüseyin Sevim’in oğlu Menaf Sevim seslenerek babasının ve amcasının kaçırılmasını anlattı. Ardından Cumartesi Anneleri adına basın açıklamasını Sevil Turgut okudu. Turgut 90’lı yıllarda devletin yok etme politikalarına değinerek şunları ifade etti:
“90’ların karanlığında işlenen bu insanlığa karşı suçlardan gözaltında kaybetmeler, bir yok etme yöntemi olarak uygulandı. 90’lardan bugüne gözaltında kaybetmelerle ilgili olarak her durumda, suçu ve suçluyu gizleyen yöntemler uygulandı. Suça tanıklık edecek, yaşananları anlatacak kişiler susturulmak istendi. Geçmişi unutturarak yaşananlarla yüzleşme, hesaplaşma ihtimali yok edilmek istendi. Yalnız kaybedilen kişiyi değil, faili ve hakikati de gizleyen bu hukuk dışı, vicdan dışı yöntem, ilgili kurumların yaklaşım birliği halinde uygulandı. Kayıp yakınlarının hakikati bilme ve adalete erişme hakkı sistematik bir biçimde ihlal edildi.”
“Sevim kardeşlerin akıbeti karanlıkta bırakıldı”
Bu dönemde Batman’da ağır hak ihlalleri yaşandığına dikkat çeken açıklamada Sevim kardeşlerin kaçırılışı şu ifadelerle anlatıldı:
“Tarlada çalışırken saat 22.00 sularında kar maskeli, silahlı ve telsizli 15 kişi tarlaya baskın düzenledi. Hüseyin, İskender ve Vahdettin Sevim kardeşler zorla uzaktan ışıkları görünen araçlara doğru götürüldü. Eşleri engel olmaya çalışınca ‘Merak etmeyin birkaç soru sorup bırakacağız’ dediler. Bir süre sonra Vahdettin Sevim’i serbest bıraktılar. Araçlara bindirilip götürülen 25 yaşındaki altı çocuk babası Hüseyin ve 32 yaşındaki dört çocuk babası İskender Sevim’den ise bir daha haber alınamadı.
Aile durumu Batman Jandarma İl Komutanlığı'na bildirdi. Jandarma olay yeri inceleme ekipleri tarlaya gelip incelemelerde bulundu. Vahdettin Sevim’in bilgisine de başvuran ekip bir tutanak düzenledi. Ancak sonrasında bir gelişme yaşanmadı.
Ailenin yaptığı başvurular sonuçsuz kaldı. Etkin bir soruşturma yürütülmeden zamanaşımı devreye sokularak Sevim kardeşlerin akıbetleri karanlıkta bırakıldı.”
Açıklamada, yargı makamlarının iddiaları etkin biçimde soruşturma ve cezalandırma yükümlülüğü hatırlatılarak “İnsan hakları hukukunda ailelerin kaybedilen üyelerinin akıbeti ile ilgili gerçeği öğrenmeleri yasal bir haktır. Devlet, ailelerinin hakikati bilme hakkı doğrultusunda harekete geçmek zorundadır” denildi.
“Ne kayıplarımızdan ne Galatasaray Meydanı’ndan vazgeçmeyeceğiz”
Turgut, 862. hafta eyleminde iktidara ve yargı makamlarına şu şekilde seslendi:
“Bu yükümlülüklerinizi yerine getirin; Sevim kardeşlerin akıbetlerinin açığa çıkartılmasını ve suçun faillerinin yargılanmasını sağlamak için harekete geçin.
Kaç yıl geçerse geçsin; İskender ve Hüseyin Sevim için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan, 163 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz.”