İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon ve Cumartesi Anneleri/ İnsanları Galatasaray Meydanı’nda “Gözaltında kaybedilişlerinin 31. yılında İbrahim Demir ve Agit Akipa için adalet” istedi. Eylemde basın metnini İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri okudu.
“İnsan hakları değerlerini savunma kararlılığımızı ifade ediyoruz.”
Dayanışma amacıyla İHD şubelerinin bulunduğu birçok ilde yapılan açıklamada şunlar söylendi:
“Yarın 10 Aralık her bireyin özgür ve eşit olarak insan hak ve onuruna yaraşır bir şekilde yaşamasını öngören İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilişinin 75.yılı.
10 Aralık İnsan Hakları Günü vesilesiyle bir kez daha temel hak ve özgürlüklerin gerçek anlamda korunduğu bir ülke umudumuzu ve insan hakları değerlerini savunma kararlılığımızı ifade ediyoruz.”
“İbrahim Demir ve Agit Akipa için adalet”
Yoleri İbrahim Demir ve Agit Akipa için şunları söyledi:
“36 yaşındaki İbrahim Demir ve 39 yaşındaki Agit Akipa, Şırnak’ın İdil ilçesine bağlı Çukurlu Köyü’nde yaşıyordu. Agit Akipa aynı zamanda köyün muhtarıydı.
12 Aralık 1991 tarihinde İbrahim Demir ve Agit Akipa’nın İdil’den evlerine dönmek için köylülerle birlikte bindikleri traktör, yolda askerler tarafından durduruldu. İbrahim Demir ve Agit Akipa Dargeçit Anıtlı Tabur Komutanlığı’na bağlı Ağaçlı mezrasında bulunan Piyade Bölük Komutanı ve askerleri tarafından gözaltına alındı.
Jandarma karakoluna giden ailelere, karakol komutanı ‘Onları hiç görmedik’ dedi. Bir asker gizlice aileleri ‘mağaralara gidin’ diye yönlendirdi. Aileler köylülerle birlikte askerin işaret ettiği bölgeyi karış karış aradı.13 Aralık 1991 günü girişi taşla örülerek kapatılmış bir mağarada, kayıpların işkence görmüş, gözleri ve elleri bağlanmış haldeki cansız bedenlerine ulaşıldı.”
Sonrasında yürütülen mücadelede henüz adaletin sağlanamadığını vurgulayan Yoleri şunları dedi:
“Kaç yıl geçerse geçsin; İbrahim Demir ve Agit Akipa için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz.”