İnsan Hakları Derneği (İHD) Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon ve Cumartesi Anneleri/İnsanları Galatasaray Meydanı'ndaki 983’üncü hafta eyleminde Cemal Akar için adalet istedi.
Bariyerlerin önünde yapılan eylemde basın metnini İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin okudu. Keskin, cezasızlık zincirini vurgulayarak Akar hakkında şunları söyledi:
“30 yaşındaki Cemal Akar Özgürlük ve Demokrasi Partisi (ÖZDEP) Erzincan İl Sekreteri ve aynı zamanda İnsan Hakları Derneği üyesiydi. 25 Ocak 1993 tarihinde, çalıştığı işyerinin servis aracından inerken, görgü tanıklarının ifadelerine göre, davranışlarından istihbarat görevlileri olduğu anlaşılan kişilerce sivil plakalı bir araçla kaçırıldı. Kaçırılma olayının ardından, MİT ve JİTEM adına çalışan Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın da kaçıranlar arasında olduğu belirlendi.
Daha önce de defalarca gözaltına alınıp işkence gören Cemal’in ailesi, Erzincan ve Tunceli Emniyet Müdürlüklerine başvurarak oğullarının nerede tutulduğunu sordu. Ancak her seferinde kendilerine Cemal’in gözaltına alınmadığı cevabı verildi.İnsan Hakları Derneği hükümet nezdinde girişimlerde bulundu. Ancak devlet otoriteleri, Cemal Akar’ın yaşam hakkını korumak ve gözaltında kaybedilmesini önlemek için etkin bir çaba göstermedi.
Kaçırılmasından bir ay sonra, 23 Şubat 1993 tarihinde, Cemal Akar’ın ağır işkence görmüş ve başından kurşunlanmış haldeki cansız bedeni, Erzincan-Dersim yolunda Nazımiye’ye bağlı Doğançık Köyü yakınlarında bulundu. Erzincan'dan kaçırılan Akar, 130 km.lik karayolu üzerindeki dört güvenlik kontrol noktasından geçirilerek buraya getirilmişti. Normal koşullarda bu kontrol noktalarını rahatça geçmek imkansızdı ve bu durum, araçta resmi kimliği bulunan kişilerin olduğu iddiasını desteklemekteydi.”
24 Haziran 1993 tarihli Özgür Gündem gazetesinde yayınlanan bir haberde, Nevşehir Cezaevinde tutuklu bulunan E.H. Cemal Akar’ı şubede gördüğünü söylemesine rağmen bütün başvurular sonucunda adaletin sağlanmadığını belrten Keskin son olarak şunları söyledi:
“Kaç yıl geçerse geçsin, Cemal Akar için tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz.”
Eylem bariyerleri ardına karanfil atarak bitirildi.