AKP şefi Tayyip Erdoğan’ın ‘tek ayak üzerinde seri yalan söyleme’ becerisi kimse için bir sır değil. Bu tür karakterler için yalan söylemek bir varoluş biçimidir. Söyledikleri yalanların ortaya çıkması, böylelerinin tavır değiştirmesine neden olmaz. Bir büyük yalanı döne döne tekrarlamayı önemli bir marifet sayarlar. Bu bir açıdan doğrudur da. Zira devletin tepesinde oturan birinin bu kadar sık ve pişkince yalan söyleyebilmesi, herkesin kolay başarabileceği bir şey değil.
AKP şefinin en sık tekrarladığı yalanların birkaçı Gezi Direnişi’yle ilgili uydurulmuş olanlardır. Bunlardan biri, camide içki içildiği yalanıydı. Oysa caminin müezzini böyle bir şey olmadığını açıkladı. Müezzini yalan söylemeye zorladılar. Ancak istedikleri yanıtı alamayınca müezzini sürgün ettiler.
İkinci ‘ünlü’ yalanları ise, “birtakım deri ceketli adamlar türbanlı bacıma saldırdılar” idi. Bu iğrenç yalan da kısa sürede ifşa olmuştu. Hal böyleyken bu iki yalan dokuz yıldır AKP şefi ile medyadaki dalkavukları tarafından dillendiriliyor.
Din istismarında ne sınır ne ölçü tanıyan AKP şefi, geçen aylarda yeni ve daha büyük bir yalan icat etti. Bu defaki tam Goebbels’lik bir yalandı. Erdoğan, “camilerimizi yaktılar” diye bir iddia ortaya attı. Bunun ‘büyük bir yalan’ olduğunu herkes biliyordu. Zira böyle bir olay olmuş olsaydı dinci rejim ortalığı velveleye verirdi. Buna rağmen son dönemde bu yalan sık sık dillendirilmeye başladı.
AKP şefinin meclis kürsülerinde de bu yalanı tekrarlaması üzerine CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır olayı CİMER’e soruyor. “Cumhurbaşkanı’nın yakıldığını iddia ettiği camiler kaç tanedir, hangi kentlerde bulunuyor ve adaları nelerdir?” sorularını yönelten Bayır’a CİMER’in verdiği yanıt, Tayyip Erdoğan’ın yalancı olduğunu bir kez daha tescil etmiştir.
Cumhuriyet’e açıklama yapan Bayır, 55 gün sonra CİMER üzerinden yapılan açıklamanın cumhurbaşkanını yalanladığını belirtti. Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı Cami Hizmetleri Daire Başkanlığı’ndan alınan bilgilere göre CİMER üzerinden yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Bahse konu olaylarla ilgili illerden gelen herhangi bir belge ve rapor bulunmamaktadır.”
Yani AKP şefinin camileri kullanarak uydurduğu büyük yalanı kendisine bağlı olan bir kurum yalanlamış oldu. Buna karşı Erdoğan’ın din istismarı bağlamında yeni ‘büyük yalanlar’ uydurmaya devam edeceğini tahmin etmek güç değil. Zira çöküş sürecinde olan mafyatik saray rejiminin ömrünü uzatmak için her kepazeliğe baş vurmakta beis görmeyen bir zihniyetle karşı karşıyayız…