Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı'nın tutuklu olarak yargılandığı 22 sanıklı davanın duruşması Silivri Hapishanesi yerleşkesinde görülüyor.
Tutsak avukatlardan Selçuk Kozağaçlı, Barkın Timtik, Oya Aslan ve Özgür Yılmaz mahkeme salonunda hazır bulunduğu duruşmaya çok sayıda avukat ve uluslararası hukuk kurumları katıldı.
Avukat beyanları ile başlayan duruşmada ilk sözü alan Av. Derviş Emre Aydın aldı. Aydın dosyanın soruşturma sürecinde aktif olarak yer alan ve delilleri toplayan kolluk personelinin hali hazırda kamu personeli olmadığı ve FETÖ mensubu olduklarına vurgu yaptı. Ardından söz alan Av. Oğuzhan Topalkara ise beyanında şunları ifade etti:
“Geçen celse Hollanda-Belçika belgelerinin aslını bulduk dediniz. 20 yıl önce yabancı ülkelerde bulunan bir şeyi bulduğunuzu iddia ediyorsunuz. 15 yıl önce soruşturmalara konu olan evrakları bulduk dediniz. 9 yıl önce meslektaşlarımızın yargılanmasına sebep olan evrakları bulduk dediniz. 20 yıldır bizim bir kez bile görmediğimiz evrakı bulduğunuzu söylediniz. Bulduğunuz şeyin orijinal olması mümkün olabilir mi? Yine de tutukluluk devam kararınızda hiçbir gerekçe yazmasanız da tutukluluk devam gerekçenizin bu belgeler olduğunu düşünüyoruz.”
Şırnak Baro Başkanı Av. Rojhat Dilsiz söz alarak tutukluluğa devam kararlarının “katalog suç” diyerek verilemeyeceğini hatırlattı.
Kozağaçlı: Buldum denilen dijitaller orijinal değil
Ardından söz alan Selçuk Kozağaçlı mahkemenin “buldum” dediği ve incelemeye gönderdiği dijitallerin orijinal olmadığının ve dosyadaki delilleri barındırmadığının altını çizdi. Soruşturma dosyası ile ilgisi olan polis ve TEM avukatlarının FETÖ’den yargılandığını hatırlatan Kozağaçlı “Fetöcülerin işleri kötüdür, biz kötü işten yargılanıyoruz, bizi tahliye edin demiyorum. Fetöcülerin bizimle ilgili yaptığı işlerin ‘kumpas’ olduğunun delilleri var ortada. Bizi bu yüzden tahliye etmelisiniz diyorum” dedi.
Kozağaçlı şu şekilde devam etti:
“Yıllardır tutuklu tutulan insanlar hakkında açılan soruşturmanın usulsüzlüğü var, soruşturma ve yargılama sürecinde görev yapan kolluğun yargılandığı ve hüküm kurulduğu bir durum var. Bunlar çok büyük delillerdir. Daha ne olsun?
Kuyruğu dik tuttuğumuz için acımız yok sanmayın. Biz hapisle terbiye olmayız, biz polisle jandarmayla itirafçıların yalanlarıyla terbiye olmayız. Biz açlıkla terbiye olmayız. Biz bu dosya yüzünden Ebru’muzu kaybettik.”
“Tanık delili tutukluluğa devam gerekçesi olamaz”
Oya Aslan’ın müdafisi olarak söz alan Av.Uğur Esat Keşküş ise şunları ifade etti:
“Daha önce defalarca talep etmemize karşı birleştirme talebimiz reddedilmişti. 4 Mart tarihinde aniden iki mahkeme kendi arasında hızla Oya Aslan yönünden birleştirme yaptı. Biz birleşen dosyada sunduğumuz tevsi tahkikat taleplerini hatırlatmak istiyoruz. Birleşen dosyada, Oya Aslan yönünden tutuk devam kararları gerekçesiz şablonla veriliyordu. Tanık delili vs. denilerek. Oysa, Oya hakkında ifade veren tanıkların Oya'yı hiç tanımadığı yargılama sırasında birleşen dosyada ortaya çıkmıştı. Yine bir tanık ise akıl hastası olduğunu beyan etti. Dosyamızda buna dair deliller söz konusu.
Dolayısıyla tanık delilini tutukluluğa devam gerekçesi yapamazsınız.”
Oya Aslan’ın beyanıyla duruşma devam ediyor.
Duruşma 1 Haziran’a erteledi
Oya Aslan tanık ifadelerinden örnekler aktararak dosyada asıl yargılananın avukatlık mesleği olduğunu belirtti.
Aslan’ın ardından mahkeme ara kararı açıkladı. Tutsak avukatların tutukluluk hallerinin devamına karar veren mahkeme duruşmayı 1 Haziran’a erteledi.