Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin ve akademisyenlerin kampüs içinde gerçekleştirdikleri direniş nöbeti bugün de sürdü.
Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri bugün de sırtlarını rektörlük binasına dönerek, kayyım Rektör Melih Bulu’yu alkışlarla protesto etti. Saat 12.00’de nöbete başlayan Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, kampüs içinde bir araya gelerek saat 13.30’da “Pride” adlı filmi izledi.
Öğrenciler bugünkü eylemlerini yaptıkları yürüyüş ve açıklamayla sonlandırdı. Taleplerini bir kez daha haykıran öğrenciler; tüm kayyımların istifasını, tutuklu ve ev hapsindeki öğrencilerin serbest bırakılmasını, polis ablukasının son bulmasını, darbe kurumu YÖK’ün kapatılmasını ve LGBTİ+’ların insan haklarının tanınmasını istedi. Öğrenciler “Asla aşağı bakmayacağız” vurgusu yaptı.
Öğrenciler Kadıköy Belediyesi’nde grevdeki işçilere dayanışma ziyareti gerçekleştirerek “Yaşasın işçi-öğrenci dayanışması” dedi.
Üniversite yönetim kuruluna dair açıklamalar
Diğer yandan kayyım Rektör Melih Bulu’nun talimatı ile yarın Üniversite Yönetim Kurulu toplantısının yapılacağını sosyal medya hesabından duyuran Boğaziçi Dayanışması, paylaşımda şunları ifade etti:
“Kayyum rektörün talimatıyla yarın yapılacak Üniversite Yönetim Kurulu toplantısına meşruluğunu çoktan yitirmiş olan ÖTK'dan 2 temsilcinin çağrıldığını öğrendik. Kayyum rektör istifasını vermeden kendisiyle konuşabileceğimiz bir konu yok.
“ÖTK’dan çağrılan isimlerin de direnişe gölge düşürecek bir hata yapmamak adına kayyum rektörü istifaya çağırmak dışında bir niyetle bu toplantıya katılmamaları gerektiğini ifade ediyoruz.”
Boğaziçi Üniversitesi lisansüstü öğrencileri buna dair bir açıklama yayınladı. Açıklamada, kayyım Rektör Melih Bulu’nun üniversitenin bürokratik işleyişini kullanarak kendine meşruiyet devşirme çabalarının farkında olunduğu ifade edilerek devamında şunlar söylendi:
“Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri olarak meşruiyetimizi muktedirlerin iki dudağı arasından değil haklı ve onurlu bir şekilde yürüttüğümüz direnişimizden alıyoruz. Söz konusu toplantıya davet edilen diğer bileşenlerin katılım kararlarını gözden geçirmeleri gerektiğini düşünüyoruz. Aksi takdirde kayyım rektör Melih Bulu ile aynı masaya oturmak, Boğaziçi Üniversitesi’nin tüm bileşenlerinin iradesine bilerek ve isteyerek zarar vermek anlamına gelecektir.”