İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi Hapishaneler Komisyonu, 3 Mart’ta Sincan Kadın Hapishanesi’nde yaşamını yitiren MKP-HKO savaşçısı Aysel Koç’un ölümüne ilişkin basın toplantısı yaptı.
İHD Ankara Şubesi'nde yapılan toplantıda söz alan avukat Ömer Faruk Yazmacı, epilepsi hastası olan Koç’un bir süredir tek tutulduğunu, pek çok hak ihlaline uğradığını, babası ile yaptığı telefon görüşmesinde “Beni buradan sağ çıkartmayacaklar” dediğini paylaştı. Av. Yazmacı, Koç’a ve diğer kadın tutsaklara uygulanan hak ihlalleri ve işkenceyi aktararak hapishanedeki işkenceci görevlilerin Koç’un kafasını koğuş kapısına sıkıştırdıklarını ve bu saldırıyla ilgili açılan davada Koç’a ceza verildiğini ifade etti.
Koç’un sık sık epilepsi krizi geçirdiğini belirten Av. Yazmacı, tutukluların aktarımına göre Koç’un bir defasında dilini yuttuğunu, koğuşta kalan diğer 3 kişinin zor durumda kaldığını, hiçbir görevlinin gelmediğini bu nedenle bir tutuklunun elini ağzına sokarak hayatını kurtardığını anlattı. Av. Yazmacı, 25 Şubat’tan sonra tek kişilik hücrede tutulan Koç’un 27 Şubat’ta hücreden arkadaşlarına bağırarak “Nasılsınız, ben hiç iyi değilim, kuşlarımı, kitaplarımı, defterlerimi size göndereceğim, sizi seviyorum” dediğini belirtti.
Koç’un yaşamını yitirmesinden hapishane idaresinin sorumlu olduğunu vurgulayan Av. Yazmacı şunları ifade etti:
“Tüm bu ihmallerden ve hak ihlallerinden sorumlu olanlar hakkında derhal soruşturma başlatılmalı, yükümlülüğü bulunanlar hakkında cezai işlemler uygulanmalıdır. Yaşam hakkını ortadan kaldıran ve tecrit içinde tecrit uygulatan cezaevi rejiminin tüm insan onurunu hiçe sayan uygulamalara son verilmelidir. Yaşam hakkı kutsaldır ve devlet bunu korumakla görevlidir.”