DİSK, KESK, TMMOB ve TTB tarafından bugün düzenlenen “Emekten, halktan yana bütçe” mitingine katılan işçi ve emekçiler, mitinge dair düşüncelerini gazetemizle paylaştı:
TTB TÖK Üyesi: Emekçilerin ve özelde sağlık çalışanlarının sorunları son derece yoğunlaşmışken burada yapılan miting bu ihtiyaca karşılık verebilecek gibi değil, çok güçsüz bir miting.
TMMOB Üyesi bir mühendis: Bütçe görüşmeleri çerçevesinde bir miting olması açısından önemli. Tabi genel baskı ortamından kaynaklı çok kalabalık bir tepki gösterilemiyor.
OSTİM’den bir işçi: Miting çok verimsiz. Ben sanayi işçisiyim. AKP’nin tabanı da dahil olmak üzere zamlardan son derece etkileniyor. Hiç olmadığı kadar zamlarla ilgili konuşuluyor. Yağın, yumurtanın fiyatı konuşuluyor. Taban o kadar hazır durumda ki… Fakat burada sendikalar ve DKÖ’ler yok. Bu mitingi örgütleyen sendikalar bile yok. Düşünsenize, mahalleden, işyerimizden arkadaşımızı buraya getirdiğimizi düşünelim, daha çok moral bozukluğu olur.
Ankara İşçi Meclisi’nden bir işçi: Mitingin örgütlenişi, kitlenin katılımı, özellikle sendikalar tarafından ön çalışmasının çok kötü olduğunu söyleyebiliriz. Biraz da geçiştirmeye yönelik yapılmış bir miting. Göz boyamaya dönük bir miting. Daha iyi bir eylem, tabandan örgütlenerek hayata geçirilebilir. Ama mevcut tablo bundan çok uzakta.
SES üyesi bir sosyal hizmet emekçisi: Bugün Anıt Park’ta ‘Geçinemiyoruz’ şiarı ile bir araya geldik. Katılım fena değil diye bekliyorduk. Ama yerin tersliği açısından katılım zayıf. Aslında yükselen bir talep var. İnsanların huzursuzluğu her kesimden yükseliyor. Alanda da görülüyor. Biraz ölü toprağı halen devam ediyor ama mutlaka bu değişecektir.
Genel-İş üyesi Çankaya belediyesi bir işçi: Bugün burada zamlara yönelik bir eylem gerçekleştiriliyor ama hiç samimi bir ortam yok. Mitingin dış alanında Şişli Belediyesi’nden direnişte olan arkadaşlarımız bekliyor. Bu arkadaşlarımız DİSK Ankara Bölge Temsilcisi tarafından azarlanarak “Ben sizi tanımıyorum” denilerek, polisle işbirliği yapılarak o arkadaşlarımız miting alanına aldırmadılar. Burada da mikrofonu ellerine alıp ahkam kestiler. Samimi değiller. İşçinin emekçinin hakları bence düzen sendikaları tarafından değil, işçinin emekçinin yanında olan devrimciler tarafından savunulabilir.
TTB İnsan Hakları Kolu Üyesi Benan Koyuncu: Bu mitingde katılım düşük ama ben daha da hareketleneceğini düşünüyorum. Bu eylemler daha sık olmalı. Bir eylemle bir şey kazanılamaz. Biz sağlık çalışanları olarak daha fazla katılmaya çalıştık. Bundan sonra da çalışacağız.
Direnişçi Kamu Emekçisi Mahmut Konuk: Ankara’da 5’linin çağrısı ile toplanıldı. Daha girişte sorun yaşanmaya başladı. Şişli Belediyesi’nden işten atılan işçiler önlükleri ile kontrol noktasından içeri alınmadılar. Tertip Komitesi ile konuştum her biri kaçamak cevap verdi. Polis Tertip Komitesi’ne “Bunlar sıkıntı çıkarabilirler, siz bunları tanıyor musunuz? Sizin üyeniz mi?” demiş. Tertip Komitesi “Biz tanımıyoruz, alın ya da almayın demiyoruz” dedi. İçeri girdim, taş çatlasın üçyüz kişi vardı. Kurum temsilcileri sırasıyla konuştular, hamasi nutuklar attılar, “Ekmeğimiz için, işten çıkarılan işçiler için buradayız dediler ama atıkları nutuklar inandırıcı gelmedi. Ne söylerseniz boş. Bu kurumların yöneticileri beş gün önce miting yapma kararı almışlar, herhangi bir duyuru, afiş yok. 1-2 gün önce sosyal medyadan duyuru oldu sadece. Belki tek anlamlı olan Kibele’nin konserini dahi izleme ihtiyacı duymadım. Kibele’nin birkaç eserini otobüs durağında beklerken dinledim. Yapmayın! Geçinemiyoruz diye miting yapıyorsanız içini doğru doldurun, doldurmuyorsanız yapmayın!
Kızıl Bayrak / Ankara