Meclis’te Akbelen Ormanı için yapılacak olağanüstü oturum öncesinde Ankara’ya gelen İkizköylüler ve Dikmeceliler eylem yaptı.

DİSK, KESK, TMMOB, Ankara Tabip Odası ve Ankara Diş Hekimleri Odası’nın çağrısıyla Makina Mühendisleri Odası Eğitim Merkezi’nde yapılan basın açıklamasında köylüler, direnişlerini ve taleplerini açıkladı.

Açıklamada söz alan bir kişi Akbelen Ormanı’nın katledilmesinin ve bölgede yapılacak madenciliğin geçim kaynakları olan tarımı ve hayvancılığı bitireceğini ifade etti. Konuşmanın devamında şunlar ifade edildi:

“Bizi köyümüzden etmesinler, biz hayvancılık yapıyoruz, tarımcılık yapıyoruz, pazarcılık yapıyoruz. İklim krizi içinde yaşıyoruz. Bir kilo domates, bir çuval un, ekmek kaç para? Biz ne yiyip ne içeceğiz? 5 bin TL’den aşağı ev yok, bir dönüm tarla 500bin lira. Biz nasıl alacağız? Ama biz köyümüzde köylü olarak da kalsak acımızdan ölmeyiz. Bizi köyümüzden etmesinler.”

Antakya’nın Dikmece Köyü’nde direnenler de söz aldı. Deprem sonrasında yaşama tutunma mücadelesinin devam ettiğini ifade eden Dikmeceliler, konut inşaatı için zeytinliklerine göz konduğunu belirtti. Köye bir kilometre uzaklıkta boş Hazine arazileri olduğunu hatırlatan Dikmeceliler, zeytinlikleri için sonuna kadar direneceklerini ifade etti.

Basın açıklamasının ardından Meclis’e giden direnişçiler komisyon toplantısında hazırladıkları raporu sundu.

Akbelen’de basın açıklaması

Meclis’te Akbelen Ormanı için yapılacak olağanüstü oturum öncesinde Akbelen’de basın açıklaması yapıldı. Açıklamaya Ankara’ya uğurlanan İkizköylüler başta olmak üzere tüm yaşam savunucularının selamlandığı açıklamada şu sözlere yer verildi:

“Direnişimizin 16. gününde başta Meclis’e uğurladığımız İkizköy halkı olmak üzere tüm çevre ve yaşam savunucularının selamlıyoruz. İkizköy halkının bu onurlu mücadelesi ülkemiz tüm halklarına, çevre ve yaşam savunucularına ilham kaynağı ve umut olmuştur. Akbelen’i saran ablukaya ve kıyıma rağmen direnişimiz devam ediyor ve edecektir; kesim yapılan bölgelerde orman statüsünü korumak, ekosistemi canlı tutmak ve maden sahalarının genişlemesini engellemek başlıca görevimiz, hala arama ruhsatıyla tehdit altında olan orman ve tarım arazilerini madene teslim etmeyeceğiz. İkizköy halkının başlattığı Anadolu topraklarında daha da çoğalacağız. Bu ülkenin insanları doğasına, yaşama, ağaçlarına sahip çıkıyor. Anayasa’nın 169. Maddesine aykırı yapılan bu kıyıma karşı herkesi dayanışmaya, mücadeleye, ses çıkarmaya ya Akbelen’e ya da Akbelen için eyleme davet ediyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin acilen üzerine düşeni yapmasını talep ediyoruz.”