İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) verilerine göre, cezaevlerinde 604’u ağır olmak üzere bin 605 hasta mahpus bulunuyor. Son 10 ay içinde ise 21 hasta mahpus yaşamını yitirdi. Sağlık ve tedavi hakkı engellenen birçok mahpus ölümle burun buruna bırakılırken, bunlardan biri de Metris R Tipi Hapishanesi'nde bulunan ve boynundan aşağısı felç olan Abdullah Turan.
Turan için Adli Tıp Kurumu (ATK) “cezaevinde kalamaz” raporu vermesine rağmen tahliye edilmiyor. Turan’ın durumunun kötüleşmesiyle birlikte hapishaneye gittiğini ve Turan ile aynı koğuşta tutulan Ergin Aktaş ile görüştüğünü dile getiren Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Cezaevi Komisyonu üyesi aynı zamanda Turan’ın avukatı Vedat Ece, Aktaş’ın “Turan’ın her an ölüm haberi gelebilir” aktarımında bulunduğunu belirtti.
4 gündür kan kusuyor
Mezopotamya Ajansı'nda Mehmet Aslan'ın haberine göre Turan’ın dört gün önce gece saatlerinde fenalaştığını ve Başakşehir Şehir Hastanesi’ne kaldırıldığını söyleyen Ece, muayene edildikten sonra ilaç verilerek tekrardan hapishaneye gönderildiği bilgisini paylaştı. Ancak aynı gece Turan’ın tekrardan fenalaştığını ve aynı işlemlerin tekrardan yapılıp hapishaneye geri getirilip karantina koğuşuna konulduğunu aktaran Ece, “Şu anda karantina koğuşunda ve parmağına bağlanan bir butonla durumu fenalaştığı takdirde yardım istiyor” dedi.
Dört gündür kan kusan Turan’ın baygınlık geçirdiğini, yoğun baş dönmelerinin yanı sıra sindirim problemleri de yaşadığını belirten Ece, boşaltım sisteminden aylardır kan geldiğini ayrıca karnında şişkinlikler olduğunu aktardı. Ece, “Boynundan aşağısı tutmayan, bu tür hastalıkları bulunan ve kendi başına asla herhangi bir ihtiyacını karşılamayan bir tutuklu nasıl cezaevinde tutulabilir?” diye sordu.
Savcı da emniyette inanmıyor
ATK raporunu anımsatan Ece, “Doktor, cezaevi şartlarının ölümcül risk oluşturabileceği yönünde ifadeler kullanıyor. Onun için bizde İnfaz Hekimliği’ne infaz erteleme talebinde bulunmuştuk. Talebimiz reddedildi. ATK raporunu, Türk Tabipleri Birliği’ne (TTB) de tıp terimlerinden arındırarak, sadeleştirerek savcılığa başvurduk. Talebimiz burada da reddedildi. En son Yargıtay’a dosyasının öne alınması talebinde bulunduk ama talebimiz kabul edilmesine rağmen Turan’ın tahliyesi yönünde karar çıkmadı” dedi.
Hapishane savcılığına başvuruda bulunduklarını, savcılığın da emniyetten bilgi istediğini dile getiren Ece, “Emniyetin ısrarla ‘Turan’ın tahliyesi toplum için risk teşkil ediyor’ deyişine artık savcı da inanmıyor. En son Haziran ayında savcı, emniyetten boynundan aşağısı tutmayan birinin ‘nasıl risk teşkil ettiğini’ açıkça yazı yazmasını, bilgi vermesini istiyor. Emniyet 6 aydır cevap vermiyor” diye belirtti.
Her an ölüm haberi gelebilir
Karantina koğuşunda tutulan Turan’ın koğuş arkadaşı Aktaş’ın, “Biz neredeyse ölümünü gördük” dediğini aktaran Ece, “Şu anda yoğun bakımda tedavi altında olması gerekirken ölümle burun burana bırakılmış. Aktaş, revir personelinden artık ölüm haberini beklediğini dile getirdi. Bu duruma ilgili kurumlar müdahale etmeli. Bir reformdan söz ediliyor eğer bir reform yapılacaksa hemen yapılmalı ve ilk düzenleme hasta tutuklular için olmalı. Çünkü durumları çok ağır, Turan’ın önümüzdeki günlerde her an bir ölüm haberi gelebilir. Tek başında karantina odasında kalıyor ve tedavisi yapılmıyor” dedi.
Ece, dernek olarak Turan’ın tedbir talebiyle tahliye edilmesi için Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvuruda bulunduklarını belirtti.