Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi önünde Adalet Nöbeti gerçekleştirildi. 119. Adalet Nöbeti’nde ÇHD Genel Başkanı Av. Selçuk Kozağaçlı, Av. Barkın Timtik, Av. Oya Aslan’ın tutuklu 22 avukatın yargılandığı duruşmaya çağrı yapıldı. 

Eylemde “Adalet Nöbeti” ve “Tutuklu avukatlara adil yargılanma hakkı ve özgürlük” pankartları taşındı.

“Adalet Nöbetleri aynı zamanda hafıza nöbetleri”

Nöbette söz alan Fatma Hoşgör Tekeşin,“Aydın Engin’den FETÖ’cü, Osman Kavala’dan ‘silahlı terör örgütü lideri’, Can Atalay’dan ‘vandal’, Selçuk Kozağaçlı’dan ‘örgüt üyesi’ yaratmak istiyorlar” diyerek bu iddiaların özel bir çaba ile ortaya çıkarıldığını vurguladı. 

Adalet Nöbetleri’nin aynı zamanda bir hafıza nöbetleri olduğunu ifade eden Tekeşin şunları ifade etti:

“Bizler her hafta hafızamı korumak ve aklımızı muhafaza etmek için burada nöbetteyiz. Haksız yere tutuklu bulunan meslektaşlarımızın sesi olmaya devam edeceğiz.”

“Azami tutukluluk süresi çoktan geride kaldı” 

ÇHD İstanbul Şubesi Başkanı Çiğdem Akbulut ise adaletsizliğe karşı ses olmak için burada olduklarını ifade ederek şöyle konuştu:

“İki hafta önce Amasra Maden Katliamı için toplanmıştık. Gezi için toplandık, tutuklanan gazeteciler için toplandık. Kadın cinayetlerine karşı, İstanbul Sözleşmesi için toplandık. Boğaziçi öğrencileri, başta Aysel Tuğluk olmak üzere hasta tutsaklar için; zeytin ağaçları, Kaz Dağları için toplandık.”

Selçuk Kozağaçlı ve Barkın Timtik için azami tutukluluk süresinin çoktan geride bırakıldığını ifade eden Akbulut, “Meslektaşlarımıza bugün sahte delil üretmekten hüküm giymiş. Kimisi hapishanede kimisi firari FETÖ polisleri ve savcılarının hazırladığı iddianame ile ceza verilmek isteniyor” diyerek bu şekilde hazırlanmış raporlara itiraz ettikleri halde hiçbir şekilde cevap alamadıklarını belirtti.  

“Biz kazanacağız”

Akbulut, Kozağaçlı’nın karar duruşmasına ilişkin kendilerine gönderdiği mektubu okudu. Kozağaçlı’nın mektubu şu şekilde: 

“Önemli olan onların hükmünden çok sizin bizim hakkımızda ne düşündüğünüz. Bizi tanıyorsanız, yoksulların ve direnenlerin avukatlarıyla dayanışmak için gelin. Birlikte direnelim ki artık zamanı gelsin ve güneş biraz da bu ülkeyi ısıtsın. Asla yılmayacağız, asla vazgeçmeyeceğiz. Duruşmada görüşmek umuduyla herkesi sevgiyle kucaklıyorum. Biz kazanacağız.”