İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu 576. F Oturması’nda ağır hasta mahpus İdris Başaran’ın serbest bırakılmasını istedi. Saat 13.30’da dernek binası önünde düzenlenen eylemde yapılan açıklamada infaz yakmalara değinildi.
Açıklamada İdris Başaran’ın durumu hakkında ise şunla söylendi:
“29 yıllık mahpusluğu sürecinde üç defa kalp krizi , bir defa mide kanaması geçiren, rahatsızlıkları nedeniyle bağırsak ve guatr ameliyatı olan ve 2006 yılında geçirdiği kısmi felç nedeniyle halen fiziki güç kaybı yaşayan İdris Başaran ; Kronik bronşit, astım, epilepsi, panik atak, gastrit, boyun ve bel fıtığı, kalp ritim bozukluğu, mitral yetmezlik, Çölyak ve Ailevi Akdeniz Ateşi hastalıkları ile de mücadele etmektedir.
Cezasının bitmesine yaklaşık bir yılı kalan İdris Başaran’ın, tedavi edilebileceği bir hastane yerine 24 Mayıs 2022 tarihinde ağır infaz koşulları ile bilinen Antalya S Tipi Hapishanesine sevk edildikten sonra rahatsızlıklarının daha da arttığını belirten kardeşi; ‘Ağabeyim, bugüne kadar hep sürgün olarak cezaevlerine sevk edildi ve her gittiği yerde sağlık ve tedavi hakkı ihlal edildi. Dolayısıyla hastalıkları daha da ilerledi ve birçok yeni hastalığı gelişti. Tedavisi engellenmese bile hapishane koşulları tam tedavi olmasına imkan vermiyor. Bu nedenle serbest bırakılmasını istiyoruz. Ağabeyim tedavi hakkı engellendiği gibi farklı saldırılara da uğruyor. Son görüşmemizde bana ‘Cezaevi idaresi duruşmamın olduğunu belirterek beni bulunduğum odadan alıp cezaevinde farklı bir odaya götürdüklerinde 3 kişi beni odada bekliyordu. İçeri girer girmez Siirt İstihbarat elemanı olduğunu belirten bu şahıslar benimle konuşmak, sohbet etmek istediklerini söyledi. Ben görüşmeyi kesin bir dille reddettim. Duruşman var dediniz, görüşmeyi kabul etmiyorum, böyle bir talebim yok diyerek kesin bir dille reddetmeme rağmen bu 3 kişi ‘sen Siirt… köylüsüsün biliyoruz, seninle buraya sohbet etmek için geldik’ diye ısrar ettiler. Ben de bu görüşmeyi kabul etmeyerek gardiyanlara beni odama götürmelerini için ısrar ettim, bunun üzerine beni bulunduğum odaya götürdüler’ dedi. Ağabeyimin başına bir şey gelmesinden korkuyoruz, başına bir şey gelirse bundan Adalet Bakanlığı sorumludur’ demiş ve ağabeyinin serbest bırakılması talebini yinelemiştir.
İddialar doğrultusunda Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü’ne yazı ile durum bildirilmiş olup süreç komisyonumuz tarafından da takip edilmektedir.”
Eylem açıklamanın ardından atılan sloganlarla son buldu.
Kızıl Bayrak / İstanbul