12 Eylül askeri faşist cuntasının üniversiteleri teslim almak için YÖK’ü kurduğu günden bugüne 41 yıl geçti. Kurulduğu günden bu yana üniversitelere ve üniversitelilere dönük saldırıların, eğitimde neoliberal dönüşümün kaynağı haline gelen YÖK, uzun yıllardır üniversiteli gençlik hatta zaman zaman eğitim emekçileri tarafından 6 Kasımlarda protesto ediliyor. Geçmiş yıllardaki görkemli, birleşik ve militan eylemlerden bugün için bahsetmek zor. Kuşkusuz mevcut tablo toplumsal mücadele güçlerinin verili durumundan ayrı ele alınamaz. Ancak son yıllarda sınırlı da olsa, gençlik mücadelesi açısından öne çıkan merkezlerde YÖK eylemleri gerçekleştiriliyor.
Bu yıl da İstanbul, İzmir, Ankara-ODTÜ, Adana’da da 6 Kasım YÖK protestoları gerçekleşti. Gerçekleşen eylemler daha çok üniversitelerdeki ilerici-devrimci örgütlü öznelere dayandı. 6 Kasım eylem süreçleri açısından öne çıkan gündemler “ekonomik kriz”, “geleceksizlik”, “faşist genelge”, “eğitim hakkının gaspı” ve “gençliğin özgürlük özlemi” oldu. Zira derinleşen ekonomik krizden gençliğin payına da derin bir yoksulluk düştü. Pandemi dönemi ile beraber eğitim sistemi çökme noktasına gelmişti. Üniversitelerin bir buçuk yıllık aranın ardından açılması ile gençlik için başta barınma sorunu olmak üzere eğitim hakkının her bir kalemi adeta bir krize dönüştü. Sorun bu yıl daha da ağırlaştı. Gençlik barınma, beslenme, ulaşım gibi en temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz duruma geldi. Bütün bunlara karşı biriken öfkeden korkan gerici-faşist AKP-MHP iktidarı tüm topluma olduğu gibi gençliğe dönük baskı ve yasaklarını, gerici politikalarını arttırdı.
2022-2023 eğitim öğretim döneminin başında İç İşleri Bakanlığı “Üniversitelerde Güvenlik ve Barınma Tedbirleri” ismiyle yayınladığı faşist genelge ile yıl boyunca gençliği hedef alacak saldırılarının yasal zeminini sağladı. Faşist genelge ile başta barınma sorunu olmak üzere üniversite öğrencilerinin eylemleri, kol-kulüp faaliyetleri, her türlü etkinlikleri, üniversitelilerin sosyal medya paylaşımları dahi hedef haline getirildi. Nitekim gençliği hedef alan gerici-faşist kuşatmada genelge yetmemiş olacak ki üniversitelerdeki faşist çeteler, ÖGB, polis işbirliğinde faşist saldırıları da devreye soktu.
Son günlerde başta İstanbul Üniversitesi’nde olmak üzere, Marmara Üniversitesi, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi’nde devrimci-ilerici öğrencileri hedef alan faşist saldırılar yaşandı. Kuşkusuz bu saldırıların gerisinde üniversiteli gençliğin bir bütün olarak toplumsal mücadelenin bir parçası haline gelmesi korkusu yatıyor. Zira bu eğitim-öğretim döneminde de üniversiteliler barınma, beslenme, ulaşım sorunu, zamlar, söz-yetki-karar hakkı gibi gündemlerle eylemler gerçekleştirdiler. Bu eylemlerin yayılması ve gerici-faşist iktidarı hedef almasından korkuyorlar. İşte yayınlanan faşist genelgenin, üniversite öğrencilerini hedef alan dava, soruşturma ve disiplin cezası terörünün, devrimci-ilerici öğrencileri hedef alan faşist saldırıların gerisinde bu korku yatıyor.
Öte yandan gençliğin eğitim hakkının temel bileşenleri olan barınma, beslenme gibi hakları için eylemleri sürüyor.
Adeta hapishane koğuşlarını andıran KYK yurtlarında dönem başından beri sesler yükselmeye devam ediyor. İstanbul’da, Bursa’da, Ankara’da, İzmir’de, Niğde’de, Antalya’da, Muğla’da, Manisa’da ve daha birçok şehirde KYK yurtlarında kalan öğrenciler yurtların kapasite, temizlik, beslenme gibi nitelik sorunlarına karşı eylemler gerçekleştirdiler. İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa öğrencisi Dev-Genç’li Burak Başer Esenyurt KYK yurdundan iki kez atılması üzerine yurt önünde oturma eylemine başladı. Amed’de Dicle Üniversitesi’nde de Hukuk Fakültesi’nin öğrencilere sorulmadan taşınması gündemi ile bir direniş gerçekleşti. Direnişin 10. gününde üniversite yönetimi alınan kararı gözden geçireceklerini duyurdu. Bütün bu eylemler, direnişler henüz gençlik hareketi açısından parçalı bir şekilde ilerliyor. Gençlik hareketinin bugün için ortak talepler ekseninde, birleşik, kitlesel ve militan bir hatta ilerlediğini söylemek mümkün değil. Ama gençlik hareketi açısından önümüzdeki süreçlere bir mücadele potansiyelinin biriktiğinin işaretleri olarak görülebilir.
Devrimci Gençlik Birliği
Kasım 2022