Irkçı-siyonist İsrail rejimi, çağrı cihazlarını patlatarak işlediği savaş suçlarına Cuma günü yenisini ekledi. Çoğunluğu sivil 5 bin kişiyi hedef alan elektronik saldırıda ikisi çocuk 37 kişi katledildi, binlerce kişi yaralandı. Son saldırıda ise Lübnan’ın başkenti Beyrut’un Dahiya bölgesinde iki apartman İsrail savaş uçakları tarafından vuruldu. Dört füze ile gerçekleştirilen saldırıda, Lübnan Sağlık Bakanlığı açıklamasına göre 14 kişi hayatını kaybetti, onlarca kişi yaralandı.
Tel Aviv’deki soykırımcı savaş çetesi terör saldırısını, Hizbullah’ın üst düzey komutanlarından İbrahim Akil'in orada bulunmasıyla gerekçelendirdi. İki apartmanı bombalayan siyonistler, Akil’i öldürmek için yine katliam yaptı. Gazze’de soykırım suçu işleyen savaş çetesi için bu tür katliamlar “sıradan olay” sayılıyor. Tarihi katliamlarla dolu olan siyonist rejim, Batılı emperyalistler tarafından himaye edildiği için işlediği savaş suçlarıyla övünüyor.
Hiçbir kural, yasa, ahlaki ya da insani değer taşımayan ırkçı-siyonistler cinayetler işlemekte, katliamlar yapmakta, yakıp/yıkmakta hiçbir sakınca görmezler. Nitekim 80 yıldan beri savaş suçları işliyorlar. Emperyalistler tarafından desteklenip himaye edildikleri için bu konuda rahatlar. Ancak siyonist terör aygıtının bu taktik üstünlüğü stratejik başarılar getirmiyor. 7 Ekim Aksa Tufanı hareketi, ırkçı-siyonistlerin savaş suçları kapsamındaki taktikleriyle halkların direniş iradesinin kırılmayacağını birkez daha kanıtlamıştır.
Hizbullah yüzlerce füzeyle işgalci ordu mevzilerini vurdu
1940’lı yıllardan bu yana Filistin’de uyguladığı terörü yeniden Lübnan’a taşıyan siyonist rejim, sınır aşan terörle güya Hizbullah’ı dize getirme denemeleri yapıyor. Oysa Lübnan’da düzenlenen son üç terör saldırısının ardından yaşananlar sonucun tersi olduğunu gösterdi. Hizbullah lideri Nasrallah geçtiğimiz Salı ve Çarşamba günleri yapılan saldırıların ardından Perşembe günü yaptığı açıklamada siyonist savaş çetesine yanıt vermiş, Lübnan direniş güçleri işgalci ordunun mevzilerini yüzlerce füze ile hedef almıştı. Kayıplarını saklayan İsrail biri subay iki askerin öldürüldüğünü 17’sinin ise yaralandığını itiraf etmek zorunda kaldı. Bu itiraf, kayıpların açıklanandan çok daha fazla olduğuna işaret ediyor.
Cuma günkü saldırının ardından ise Lübnan direniş güçleri 300’den fazla füze ile işgalci İsrail ordusunun mevzilerine saldırı düzenledi. Bu da siyonist terörün direnişe geri adım attırmak bir yana, savaşı daha kararlı bir şekilde yürütmesine vesile olduğunun göstergesidir.
ABD ile Batılı emperyalistlerin desteği ile Gazze’de soykırım, Batı Şeria’da saldırı ve cinayetler işlemeye devam eden İsrail’in Lübnan’a dönük terör saldırı ve katliamlarını yoğunlaştırması, bölgede gerilimi günden güne tırmandırıyor.