Siyonist İsrail rejimi Gazze’ye saldırdı

Irkçı rejimi iyi tanıyan Filistinli direnişçiler şunu da biliyorlar, gerekli karşılık verilmediği takdirde İsrail’in küstahça saldırıları daha da artacak. Hem bu küstahlığa prim vermemek hem Filistin halkının meşru davasını savunmak için direniş hareketinin ortak bir karşılık vermesi kaçınılmazdı.

  • Haber
  • |
  • Dünya
  • |
  • 06 Ağustos 2022
  • 08:00

Emperyalistlerin özel şekilde himaye ettiği ırkçı-siyonist rejim bir kez daha Gazze Şeridi’ne vahşi bir saldırı başlattı. Gazze’nin bazı bölgeleri halen insanlı/insansız savaş uçaklarıyla bombalanıyor. Hastane kaynakları işgalci İsrail ordusunun yeni silahlar kullandığına dair şüphelerini dile getiriyor. Aralarında beş yaşında bir çocuğun da bulunduğu 10 kişi katledildi, 70’e yakın kişi ise yaralandı. İşgalci ordunun gündüz saatlerinde yaptığı ilk saldırıda İslami Cihad Hareketi’nin silahlı kolu Sereya el-Kudüs komutanlarından Teysir el-Caberi’yi de katledildiği açıklandı.

Siyonist terör Batı Şeria’da başladı

İsrail terörü, 1 Ağustos’ta Batı Şeria’nın Cenin kentine düzenlediği vahşi saldırı ile başlatılmıştı. Hedefte yine İslami Cihad liderlerinden Bessam Saadi vardı. Sivil halka karşı düzenlenen saldırıda savaş helikopterleri, İHA’lar, SİHA’lar ve ağır silahlarla donanmış işgalci askerler kullanıldı. Saadi’yi yaralayarak gözaltına alan Siyonistler bir Filistinli genci de katlettiler.

İsrail saldırısına karşı halk direniş göstermiş, yüzlerce kişi sokaklara çıkıp siyonist askerleri durdurmaya çalışmıştı. Ancak silahsız direnişle Bessam Saadi’nin tutsak düşmesi engellenememişti.

Cenin’e yapılan vahşi saldırıya sert tepki gösteren İslami Cihad liderleri, Siyonistlerin işledikleri suçun karşılıksız kalmayacağını beyan etmişlerdi. Filistin direnişinin vereceği yanıttan çekinen ırkçı rejim daha büyük bir suça imza attı. 12 yıldan beri abluka altında tuttuğu Gazze etrafındaki kuşatmayı daha da sıkılaştırdı ve işgalci ordunun binlerce askerini Gazze sınırına yığdı, ardından da yeni bir savaş suçu işledi.  

İsrail saldırganlığı Gazze’de yeni bir savaşı tetikleyebilir

Cuma günü sabah saatlerinde Gazze’ye saldırı başlatan ırkçı rejim, İslami Cihad’ı hedef aldığını ilan ederek, diğer örgütlerin ortak direniş göstermelerini engellemeye çalıştı. Ancak akşam saatlerinde İslami Cihad’ın İsrail’e füze atmaya başlamasından sonra, İsrail taktiğinin sökmediği görüldü. Zira Sereya el-Kudüs’ün yanı sıra diğer direniş örgütlerinin de füze attığı bildirildi.

Cenin’de estirdiği teröre karşı büyük bir öfke birikmişken, İsrail’in Gazze’ye başlattığı vahşi saldırı, bu rejimin küstahlıkta sınır tanımadığını bir kez daha gözler önüne sermiştir. Bu küstahlık, esas olarak ABD ile diğer emperyalistlerden aldığı destekten kaynaklanıyor. Bazı gerici Arap rejimlerinin İsrail’le “normalleşme” ilişkilerine girmesi ise, pekiştirici olmaktadır.

İsrail sahip olduğu askeri üstünlük ve emperyalist desteğe rağmen, Filistin halkının direnişini kırma gücünden yoksundur. Nitekim Gazze’deki direnişçi örgütlerin İsrail’e füze atmaya başlamaları hem direnme kararlılığını hem direnişin imkanlarını hem bu yöndeki iradeyi gösteriyor. Bu ise, Gazze’de başlayan çatışmaların uzama ihtimalini güçlendiriyor.

“Tüm imkanlarımızla direneceğiz”

İsrail saldırısının başlamasından bir süre sonra füze atışlarına başlayan Filistinli direnişçiler, sonuna kadar direneceklerini beyan ettiler. İslami Cihad başta olmak üzere tüm direnişçi örgütler aynı kararlılığı dile getirdiler. Lübnan Hizbullah’ı da yayınladığı açıklama ile Filistin halkının ve direnişinin yanında olduğunu ilan etti.

Irkçı rejimi iyi tanıyan Filistinli direnişçiler şunu da biliyorlar, gerekli karşılık verilmediği takdirde İsrail’in küstahça saldırıları daha da artacak. Hem bu küstahlığa prim vermemek hem Filistin halkının meşru davasını savunmak için direniş hareketinin ortak bir karşılık vermesi kaçınılmazdı.

Görünen o ki, bu defa çatışmalar belli bir süre devam edecek. Çünkü saldırgan olan İsrail’in vereceği sözlere güvenilmez, fırsat bulduğu anda sözleşmeleri çöpe atan bir rejimdir. Bu ise, önümüzdeki günlerde çatışmaların devam edeceğine işaret ediyor.

Siyonist rejimin küstahça saldırılarını reddetmek ve bu rejime karşı direnen Filistin halkıyla dayanışmayı yükseltmek günün önemi görevlerinden biridir…