Almanya’nın Hessen eyaletinin Die Linke (Sol Parti) temsilcisi Janine Wissler (39), geçtiğimiz cuma günü (3 Temmuz) yaptığı bir basın açıklamasıyla Neonaziler tarafından tehdit edildiğini açıkladı. Tehdidin geçtiğimiz şubat ayında, NSU 2.0 imzası ile gönderilen iki mail aracılığıyla yapıldığını belirten Wissler, maillerdeki ifadeler konusunda, “Benim yaşamıma yönelik açık bir tehditti” dedi. Nazi sembolleri ve Hitler selamları içeren maillerde, “X günü geldiğinde seni polis bile koruyamaz!” gibi ibarelerin yer aldığı belirtildi.
Janine Wissler’e yönelik ölüm tehditleri, Hessen parlamentosundaki dört parti (CDU, SPD, Grüne ve FDP) tarafından yapılan ortak bir açıklamayla kınandı ve Wissler’le dayanışma içinde olunduğu belirtildi. Açıklamada, saldırı “iğrenç ve aşağılık” olarak tanımlanırken, “Bir milletvekiline yapılmış ölüm tehdidi hepimize yapılmış sayılır. Wissler, Hessen parlamentosunda bulunan tüm demokratik fraksiyonların dayanışmasına güvenebilir!” denildi. Faşist AfD de yaptığı demagojik bir açıklama ile olayı sözde kınadığını belirtti.
Die Linke’nin eyalet yönetimi ise olayla ilgili, “Dehşete düştük ve sarsıldık. Sağa karşı olan mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz ve daha da güçlendireceğiz!” açıklaması yaptı.
Frankfurter Rundschau gazetesi olayla ilgili yaptığı bir haberde, tehdidin yazarının, Wissler’e ait, kamuya açık olmayan ve herkesin kolaylıkla ulaşamayacağı bilgileri kullanmasının dikkat çekici olduğunu ve bunun, bundan iki yıl önce olmuş benzer bir olayı çağrıştırdığını belirten bir yoruma yer verdi. Frankfurt savcılığı ise, yöneltilen soruları, “soruşturmanın taktik gereklilikleri” için cevaplamaktan imtina ettiğini açıkladı.
Janine Wissler’e yönelik yapılan tehdit, NSU 2.0’nin Frankfurt’ta kamuoyuna yansıyan ikinci yazılı tehdididir. Bundan iki yıl önce (2018), Münih’te görülen NSU davasında müdahil olan Frankfurtlu Avukat Seda Başay Yıldız da aynı imzalı tehdit mailleri almıştı. Açılan soruşturma sonucu, söz konusu maillerin Frankfurt’taki bir karakolun bilgisayarından çıktığı açıklanmıştı. Frankfurt polisi içerisindeki NSU 2.0 adlı Neonazi oluşumdan dolayı 6 polisin açığa alındığı, onlarca polisin müdahil olduğu ırkçı chat gruplarının olduğu, toplamında 30 kişi hakkında soruşturma açıldığı ve sürecin devam ettiği açıklanmıştı.
Münih’te süren NSU davasını beş yıl süründürenler, Frankfurt polisiyle ilgili açılan davada, kimin neye ne kadar bulaştığını tam iki yıldır ortaya “çıkaramıyorlar”. Bu ağırdan alma, bir yandan “sağ terör Almanya’nın en önemli iç güvenlik sorunudur” yönlü beyanlarda bulunanların bu konudaki samimiyetlerini bir kez daha sorgulatırken, diğer yandan olayın köklerinin sanılandan daha derinde olduğunu düşündürüyor.
Kızıl Bayrak / Frankfurt