Yunanistan dışişleri ile göç bakanlıkları Türkiye’den gelen göçmenlerle ilgili ortak bir karar aldıklarını duyurdu. Bu kararla, Yunanistan’a Türkiye üzerinden gelen Somali, Pakistan, Afganistan, Suriye ve Bangladeş asıllı sığınmacıların iltica başvuruları reddedilmek isteniyor.
Yunanistan Göç Bakanı Notis Mitarakis, Türkiye’nin güvenli bir üçüncü ülke olduğunu öne sürdü ve yeni kararın, yasadışı göç ve insan kaçakçılarının suç faaliyetlerine karşı mücadelede önemli bir adım olduğunu iddia etti.
Dpa haber ajansına göre, Yunan sahil güvenliği, kararın adı geçen ülkelerden gelen insanlara AB’de kalma şansı bırakmadığını savunuyor. Türkiye üzerinden Yunanistan’a gelip iltica edenlerin büyük çoğunluğu sözü edilen ülkelerden geliyor. Yunan hükümeti, son dönemde göçmenlere karşı birçok sert önlem aldı. Güya ülkeyi ve dolayısıyla AB’yi mülteci ve göçmenlerden “korumak” için alınan bu kararlar daha çok insanın boğulmasını sağlamak dışında bir işe yaramıyor. Bu son karar da göçmenlere daha eziyet etmekten başka bir sonuç yaratacak gibi görünmüyor.
Yunan yetkililer, ellerinden geldiğince Türkiye ile olan kara sınırını kapattılar. Meriç nehrinin karşı yakasına ulaşanlar genellikle zorla geri gönderiliyor ya da yasadışı bir şekilde Türkiye tarafına atılıyor. Yunanistan sınırda bazı yerlere duvar örüyor. Sınırlar gözlem kuleleri, uzun menzilli kameralar, gece görüşü ve çoklu sensörlerle donatılmış durumda. Meriç nehri boyunca yaygın olarak kullanılan geçiş noktalarını kapatmak için de her yola başvuruyorlar.
Der Spiegel’ın bildirdiğine göre, Yunan sahil güvenliği, Ege’de mülteci botlarını silah zoruyla durduruyor, motorları bozuyor ve insanları kıyıya kendi başlarına ulaşma şansı bulamadan denizde bırakıyor. Hatta bazen Yunanlılar, Ege adalarından birine ve dolayısıyla Avrupa topraklarına ulaşmış olan mültecileri gerisin geri denize gönderiyor.
Yunan kamplarındaki mülteci sayısı azaltılıyor
Avrupa Birliği ile birlikte alınan katı önlemler sonucu Doğu Ege’deki adalarda sığınmacı sayısı giderek azaldı. Atina Vatandaşlık Bakanlığı’nın son istatistiklerine göre Midilli, Sakız, İstanköy, Leros ve Samos adalarındaki kamplarda 9 binden az kişi kaldı. Geçen yıl ise bu sayı 40 binden fazlaydı.
Yunan hükümeti Pazartesi günü yaptığı açıklamada, alınan tedbirlerin AB-Türkiye arasındaki Mart 2016 deklarasyonunu güçlendireceğini öne sürdü. Anlaşma, diğer şeylerin yanı sıra, Türkiye’nin mültecileri Avrupa topraklarına ulaşmadan önce durdurmasını öngörüyor.
Ancak Türkiye şu anda Yunanistan’dan reddedilen sığınmacıları geri almıyor. Sonuç olarak, giderek artan sayıda mülteci ve göçmen yakında Ege Denizi’ndeki adalarda veya anakaradaki kamplarda kaderlerine terk edilecek. Bu ise, toplu cinayetlere davetiye çıkaran kapitalist devletlerin işlediği utanç verici suçlara yenilerini ekleyecek.