Fransa’da 12. Genel Grev

Fransa'da emeklilik hakkı mücadelesi sürüyor. Fransa’nın 280 noktasında yine 1.5 milyonu aşkın işçi, emekçi ve genç sokaktaydı.

  • Haber
  • |
  • Dünya
  • |
  • 14 Nisan 2023
  • 16:30

Fransa'da emeklilik reformuna karşı genel grev dizisi dün 12. genel grev ile devam etti. CGT, Solidaires ve FO'nun kararlı duruşu diğer sendikaları da bir arada tutmayı başararak tüm sendikaların katılımını sağlıyor.

Greve karşı baskı artıyor

13 Nisan günkü eylemlere katılım ve yaygınlık  devam etti. Yürüyüşlere 1,5 milyonu aşan kişi katıldı ancak greve çıkan işletme sayısında ciddi bir düşüş yaşandı. Bu da sendikal bürokrasinin grev kasalarını açma konusundaki tutuculuğunun bir sonucu. 13 Mart günü itibariyle bir aydır grevde olan Total Energie'nin Normandiya Rafinerisi'ndeki işçiler süresiz grevi sonlandırdı. İşçiler artık ekonomik olarak grevi sürdürme olanakları kalmadığını açıkladılar. Eğitimde de greve katılım %5'e kadar düştü. Bu sayı ilk genel grevlerde %50'lerde idi.

Paris'te çöp toplama ve yakma merkezlerindeki işçiler de süresiz grev kararına başladılar. Ancak polis bu sefer işi baştan sıkı tutmak için grevcilere karşı baskıyı artırdı. Çöp yakma merkezlerinde olası blokajlar ve grev kırıcılarının rahat giriş -çıkışı için çevik kuvvet polislerinden yığıldı.

Bastille Meydanı’na yürüyüş ve polis saldırısı

Paris'te yürüyüş rotası Opera'dan başlayarak Bastille Meydanı'na uzanıyordu. Eylemde yasayı değerlendirecek Anayasa Konseyi'nin de önünden geçilerek bir mesaj verildi.

Polis tüm kortejlerin alana girişinden sonra kafes taktiğine geçerek tüm girişleri kapattı. Ancak ilk saldırılarda polisin charge denen kitle içerisine yüklenip dağıtma çabaları karşısında kaçmayan, taşlar, havai fişeklerle karşılık verilmesi yer yer polisi geri çekilmek zorunda bıraktı. Polis saldırganlığıyla meşhur BRAV-M ekiplerini normal polislerin önüne çekerek saldırıyı artırdı. Bu polisler hem gaz bombasını kitleyi hedefleyerek attı hem de plastik mermi atan bombalardan sıkça kullandı. Bu ekibin devreye sokulmasının ardından birçok eylemci yaralandı.

Paris'te 36 kişi gözaltına alındığı ve 10 polisin yaralandığı açıklandı.

Özellikle meydandaki Bank de France (Fransa Merkez Bankası binası) önü çatışmaların yoğunlaştığı bölge oldu. Kitle banka girişinde kendini savundu ancak yoğun korumadan dolayı bankaya giremedi.

Polis sürekli saldırılarla kitlenin alanda kalmamasını sağladı. Banka çevresinde birikmeleri dağıtmak için çok sayıda gaz bombası kullanıldı. Kortejlerin girdiği gibi dağılmasıyla eylemi sürdürmeye çalışan kitle sayısı gittikçe düştü. Polis saldırılarında çok geniş bir alanda savunmasız kalan, barikat kurma şansı olmayan eylemciler bir yerden sonra eylemi bitirmeye başladı. Eylem 19.30 sularında dağılmıştı.

Paris dışında Rennes, Nantes, Lyon ve Marsilya eylemlerinde kitle katılımı güçlüydü. Birçok kentte Paris eylemi gibi sendikaların yürüyüş parkurunu bitirmesine rağmen kitlesel çatışmalar sürdü. Eylemi fiili olarak sürdürmeye çalışanlar araçları ateşe vererek ve barikat kurarak direndi.

Türkiyeli ve Kürdistanlı göçmen örgütlerinin katılımı azdı. İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği Platformu (BİR-KAR) eylemlere katıldı.

Yasanın “durdurulma girişimleri”

Burjuva düzen muhalefeti hala yasayı kendi dar sınırları içerisinde “durdurma” girişimlerine devam ediyor. Gensoru oylamasını 9 oyla kaybedilmesinin kitleyi öfkelendirdiğinin farkında olan düzen güçleri kitlenin fiili mücadele yöntemlerine yoğunlaşmaması için sınırlı ve göstermelik adımlar atıyor.

Anayasa Konseyi'nin zorlanması dışında RİP (Référendum d’initiative partagée) adı verilen bir uygulamaya da 3 ayrı düzen muhalefeti de başvurdu. Anayasa Konseyi'nin üçü cumhurbaşkanı, üçü senato başkanı ve üçü Ulusal Meclis Başkanı tarafından atanıyorken ne kadar “bağımsız” bir değerlendirme yapacağı da şimdiden tahmin edilebilir. Bu tarz sözde demokrasi sigortası uygulamaların burjuvazinin kriz yaşadığı koşullarda işletilmediği çok açık. RİP de 2008'de Sarkozy hükümeti tarafından çıkarıldığından beri hiç kabul edilmedi. 49.3 OHAL dayatması gibi katalizörler kullanılırken tersten bu tarz yavaşlatıcı “demokratik metotlar” bu aşamada uygulanabilir değil. Macron bu konuda zaman kaybettirecek hiçbir adımı kabul etmeyeceklerini açıkça ilan ederek sendika bürokratlarının uzlaşı için görüşme çağrılarına bile mesafeli duruyor. 

***

Emeklilik yasasının 12. genel grevi geride kaldı. Sarı sendikalardan hem grevlere katılım hem de yürüyüşlerde bulunma konusunda kaçış manevraları başladı. CFDT ve FO gibi sendikalardan katılım düşerken bürokratlarından açıklamalar da artık bitirme niyetini belli ediyor. Alışılmış genel grev çağrısı dışında bir taktik geliştiremeyen, daha ileri militan mücadeleleri bastıran sendikal bürokrasinin nasıl devam edileceğine dair muğlaklık yaratarak kitleyi yormaya çalıştığı da açıkça görülüyor.

7 ve 23 Mart'ta 3.5 milyon barajını aşan katılımların ardında 13 Nisan genel grevi 11 Mart'tan sonraki en düşük katılımlı genel grev olarak kayda geçti.

Kızıl Bayrak / Paris