Lübnan’da protestolar sürüyor
Lübnan'da Beyrut'taki patlamaların ardından emekçi kitlelerin öfkesi sokağa taştı. Gösteriler sürüyor. Protestoların başlamasından bu yana göstericilerle güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmalarda ise yüzlerce kişi yaralandı.
Gösterilerin protestoları karşısında enformasyon, çevre, maliye ve adalet bakanları istifa etti. Bakanların istifası üzerine hükümete istifa baskısı arttı. Hafta başındaki kabine toplantısının ardından ise Başbakan Hasan Diyab hükümeti istifa etti.
Beyrut'ta devam eden gösterilerde protestocular, bakanların istifalarını açıklamasının ardından, Baabda Sarayı'nın önünde toplanarak Cumhurbaşkanı Michel Avn'a istifa çağrısında bulundu.
Patlamanın ardından 10'larca kişi soruşturmaya tabi tutuldu, ardından 20'ye yakın kişi gözaltına alındı. Bu kişiler arasında mevcut ve bir önceki Gümrük İdaresi Başkanları ve Beyrut limanının yöneticisi de bulunuyor. Sorgulananlar arasında iki eski bakan da bulunuyor. Güvenlik kurumlarının başkanlarına yönelik soruşturmalar da açılmaya başlandı. Lübnan'ın Mevcut Devlet Güvenlik Başkanı Tümgeneral Tony Saliba'ya soruşturma açıldığı bildirildi. Kurumda yer alan diğer generaller hakkında da inceleme başlatılması bekleniyor.
Yaşamını yitirenlerin sayısının 200'ü aştığı ifade edilirken, aralarında yabancı uyruklu işçilerin ve tır şoförlerinin bulunduğu onlarca işçinin halen kayıp.
Limandaki patlama sonucunda 6 binden fazla insan yaralanırken, kentteki binaların yarısında hasar oluştuğu tespit edildi.
İngiltere’de sağlık emekçileri sokakta
İngiltere İskoçya ve Galler’de hemşireler ve pratisyen hekimler, kamu emekçilerinin maaşlarına yapılan ücret artışının dışında bırakılmaları nedeniyle hükümeti protesto etti.
Öğrenci hemşireler için ödenen bursları kaldırarak hemşire açığının artmasına neden olan Boris Johnson hükümeti, yeterli kişisel koruma ekipmanı ve cihaz sağlamayarak Covid-19 karşısında korumasız bıraktığı hemşireleri ve pratisyen hekimleri bu kez ücret artışının da dışında bıraktı.
8 Ağustos Cumartesi günü Londra, Edinburgh, Cardiff de dahil 32 ayrı şehirde hemşire ve pratisyen doktorlar hükümetin bu tutumuna karşı protestolar ve yürüyüşler gerçekleştirdi.
Londra’da hemşirelerin ağırlıklı olarak katıldığı yürüyüşe sağlık çalışanlarının örgütlü bulunduğu UNITE ve UNISON sendikaları da destek verdi.
Yürüyüş, Covid-19 nedeniyle yaşamını yitiren 500 sağlık emekçisi için yapılan iki dakikalık saygı duruşunun ardından alkış ve sloganlarla başladı. Sağlık emekçileri, sloganlar atarak Trafalgar Meydanı ve Başbakanlık Konutu yanından Parlamento Meydanı’na yürüdüler. Burada yapılan konuşmalarda yıllardan beri bedelini ödemek zorunda bırakıldıkları kemer sıkma politikaları ve hükümet protesto edildi.
Salgın döneminde tüm dünyada olduğu gibi İngiltere'de de sağlık emekçileri; gerici hükümetin son 10 yılda uyguladığı kemer sıkma politikalarının, zamanında alınmayan önlem ve kararların, sağlanmayan koruyucu ekipmanın bedelini canıyla ödediler.
Pakistan Demiryolu işçilerinden eylemler
Temmuz sonunda Pakistan Demiryolları işçileri üç gün boyunca ülke çapında protesto düzenledi. Yüzde 100 ücret artışı ve keyfi işten çıkarmalara son verilmesi taleplerini vurgulamak için siyah bileklikler taktılar ve trenleri siyah bayraklarla süslediler.
İşçiler tehditlere boyun eğmeden eyleme katıldılar ve 2 Ağustos’ta üç saat boyunca trenleri durdurdular. Bu son üç yıldır gerçekleştirilen en geniş katılımlı grevdi.
Uluslararası Para Fonu (IMF) dayatması ile hükümet, tren hizmetinin bazı kısımlarını özelleştirmek istiyor.
Pakistan’da demiryolu çalışanları arasında kademeli ücret planı uygulanıyor. İlk işe başlayanlar aylık 30 dolar gibi bir ücret alıyorlar. 10-15 yıldır çalışan işçiler 118 dolar alırken, 20 yıldan daha uzun süre çalışan işçiler ise 235 dolar ücret alıyorlar.
Enflasyon oranının sürekli yükseldiği ülkede işçiler enflasyon oranına denk gelen bir ücret artışı, maaşlarına ek olarak %25 ikramiye, elektrikçi ve makinist olarak çalışanların aylıklarının daha yüksek kademeye göre hesaplanmasını, işçilerin maaşından avans için ayrılan fondan %5 kesinti yapılmasının durdurulmasını ve vardiya ikramiyesinin ödenmesini talep ediyorlar.
Sri Lanka’da özelleştirmeye karşı başarılı grev
Sri Lanka’nın Colombo kentinde rıhtım işçileri geçtiğimiz hafta Cuma ve Cumartesi günleri greve gitti. İşçiler, Doğu Konteyner Terminali'nin (East Container Terminal-ECT) planlanan özelleştirmesine karşı sınırsız bir süre grev yapmışlardı. Grev, Başbakan limanın Hindistan'a satılmayacağına dair yazılı bir söz verdikten sonra sona sona erdirildi. Hükümet şimdi, stratejik açıdan önemli bu limanın imajının grev nedeniyle zarar gördüğünden şikayet ediyor.
Portekiz’de ırkçılığa karşı gösteri
Lizbon'da “ırkçılığa hayır” sloganıyla yüzlerce gösteri düzenlendi. Göstericiler Gineli bir oyuncu olan Bruno Cande cinayetini protesto ettiler. Ailesi, katilin vahşi saldırısını üç gün önce ırkçı hakaretler eşliğinde açıkladığını bildirdi. Ayrıca Portekiz polisinin ırkçı saldırıları da protesto edildi.
Rusya’da protestolar
Rusya’da ülkenin çeşitli yerlerinde işçiler ödenmemiş ücretleri için mücadele ediyor. Temmuz ayı başlarında, Çin sınırındaki Amur'daki bir Gazprom fabrikasında yaklaşık 300 işçi, üç aylık ücretlerinin ödenmesi için gösteri yaptı. Lachta Center'daki 500 inşaat işçisi de benzer bir nedenle 17 Temmuz'da St.Petersburg'da greve gitmişti.