ABD’deki Chevron Rafinerisi’nde grev
Chevron rafinerisinde çalışan 600 kadar işçi, şirketin teklifinde diretmesi ve daha fazla müzakere etmeyi reddetmesinin ardından pazartesi günü California-Richmond’da greve gitti. Sendika yüzde 5 ücret artışı talep ederken, Chevron kapitalistleri yüzde 2,5 teklif ettiler. Ayrıca işçiler daha kısa çalışma saatleri ve daha iyi çalışma koşulları talep ediyorlar. Pandemi nedeniyle, genellikle 70 saatlik çalışma haftası uygulanıyordu. Chevron yönetimi, rafinerinin yedek işçilerle çalışmaya devam edeceğini duyurdu. Sendika ise grev kırıcılarından kaynaklanan güvenlik riskinden endişe duyduklarını ifade ediyor.
İspanya’da yaygın grevler
İspanya’da balıkçılar yüksek motorin fiyatları nedeniyle ülke genelinde günlerdir grevdeler. Balıkçılık kooperatifi FNCP’ye göre, grev çarşamba gününe kadar sürdü. Norveç’ten sonra Avrupa’nın en büyük ikinci balıkçı ülkesi olan İspanya’daki balıkçılık sektörü de kamyoncuların grevi nedeniyle ürünlerini taşımakta zorlanıyor. Balıkçıların grevlere katılımının güçlü olduğu yerler güneydeki Endülüs Özerk Bölgesi ve Akdeniz kıyıları iken, Kuzey İspanya ve Kanarya adalarında katılım daha zayıf.
İspanya’da enerji ve ham madde maliyetlerindeki artış, kuraklık sorunu, Madrid’de tarım emekçilerini de sokağa döktü. Tarım ve hayvancılık sektöründeki 100 binden fazla çalışan, geçim sıkıntısından dolayı hükümetten acil çözüm isteyerek eylem yaptı. Eylemde sıkça “Artık yeter, daha fazla tahammül edemiyoruz” sloganı atıldı.
Taşımacılık Sektörünü Savunma Platformu’na bağlı kamyon ve tır şoförleri ise 14 Mart’tan bu yana grevdeler. Hızla artan yakıt fiyatlarına karşı ve daha iyi çalışma koşulları için İspanya’da giderek daha fazla serbest çalışan kamyon şoförü ve daha küçük nakliye şirketi greve katılıyor. Tır şoförleri yükleme ve boşaltmayı devralma zorunluluğunun kaldırılmasını ve 60 yaşında emeklilik yaşının mümkün olmasını talep ediyorlar. Protestolar, Plataforma en Defensa del Sector del Transporte tarafından örgütleniyor. Greve on binlerce kişinin daha katılması bekleniyor. Tır şoförleri ülkenin çeşitli yerlerinde barikatlar kurdular. Madrid’de ise polis bir kamyon şoförünü öldürdü.
Kıbrıs: Otobüs şoförleri işten çıkarmalara karşı grevde
Kıbrıs’ın başkenti Lefkoşa’da 36 otobüs şoförünün işten atılmasının ardından 19 Mart Cumartesi günü otobüs şoförleri greve gitti. Grev pazartesi sabahı da devam etti. Grev nedeniyle Lefkoşa’da trafik sorunları ciddi boyutlara ulaştı. Ulaştırma Bakanlığı, grevci otobüs şoförleri ile görüşmelerin başladığını duyurdu.
Peru’da Fujimori’nin serbest bırakılmasına karşı protestolar
Peru’nun eski diktatörü Alberto Fujimori, Peru Anayasa Mahkemesi tarafından “insani gerekçelerle” affedildi. Bu hafta serbest bırakılması bekleniyor. Amerikalılar Arası İnsan Hakları Komisyonu (CIDH) kararı eleştirdi.
Faşist diktatör Fujimori’nin iktidarı döneminde katledilenlerin yakınları da kararı siyasi olarak nitelendirdiler ve Anayasa Mahkemesi’nin kararı ile ilgili endişelerini dile getirdiler.
Geçtiğimiz cumartesi günü (19 Mart) başta başkent Lima olmak üzere, Cusco, Trujillo ve Arequipa gibi birçok kentte sokaklara çıran halk kararı protesto etti. Affın kaldırılmasını talep eden göstericiler “af bir hakarettir” gibi pankartlar ve şiarlarla Yüksek Mahkeme’ye yürüdüler.
Fujimori, insanlığa karşı suç işlemekten hapse atılmıştı. Barrios Altos (1991) ve La Cantuta (1992) katliamlarından hüküm giydi. Ayrıca, düzenlediği 1992 darbesinden sonra zorla kısırlaştırma ve adam kaçırma gibi başka suçlarla da suçlanıyor.
2017’nin sonunda, dönemin Cumhurbaşkanı Pedro Pablo Kuczynski tarafından “insani gerekçelerle” affedilmişti. Bu karar 2018 sonbaharında anayasaya aykırı ilan edildi ve Fujimori hapse geri dönmek zorunda kaldı.
İngiltere’de denizcilerden dört limanda protestolar
Dover, Hull, Liverpool ve Larne limanlarında çalışan yüzlerce gemici, perşembe günü 800 işçinin feribot şirketi P&O tarafından işten çıkarılmasına karşı 18 Mart Cuma günü protesto gösterisi düzenledi. İşçiler bildirimsiz olarak işten atılırken, bir güvenlik firması tarafından gemilerden çıkarıldılar. Diğer taraftan da bir acente aracılığıyla derhal sendikasız işçiler geçici işe alındı. P&O kapitalistleri personel maliyetlerinin yarıya inmesini planlıyor. P&O, Dubai merkezli dünyanın en büyük liman operatörlerinden biri olan DP World’e ait.
Hollanda’da gençlik sosyal hizmet uzmanları protestosu
Hollanda’nın Lahey kentinde gençlik sosyal hizmet uzmanları hükümetin fonları 500 milyon euro azaltma planına karşı 15 Mart’ta greve çıktılar. Grevciler ayrıca ücretlerin artırılmasını ve çalışma koşullarının iyileştirilmesini talep ettiler. Greve sendika federasyonu çağrı yapmıştı. Lahey’deki protesto eylemine aralarında çocukların ve ebeveynlerinin de bulunduğu 7 bin kişi katıldı.
Kamerun’da öğretmenler grevi
Kamerun’daki devlet liselerinde çalışan öğretmenler, 21 Şubat’tan bu yana ücretlerinin ödenmesini talep ederek greve gittiler. Devletin öğretmenlere 181 milyar CFA (276 milyon euro) borcu olduğu ifade ediliyor. Devlet okul sistemi, öğretmen adaylarını başlangıçta ücretsiz çalıştırıyor ve daha sonra ödenmemiş ücretlerin en azından bir kısmını alacaklarını vadediyor. Devletin öğretmenlere borçları böylece birikiyor. Artık öğretmeler ücretsiz çalışmayı reddediyorlar.
40 yıldır iktidarda bulunan 89 yaşındaki Başbakan Paul Biya rejimi son derece yozlaşmış ve rüşvet batağında bir sistem olarak kabul ediliyor.
Sri Lanka’da binlerce kişi devlet başkanının istifasını istiyor
Giderek kötüleşen ekonomik krizin sürdüğü ve ulusal bir iflas ile karşı karşıya bulunan Sri Lanka’nın başkenti Kolombo’da yaklaşık 30.000 kişi, 15 Mart’ta Devlet Başkanı Gotabaya Rajapaksa’nın istifasını talep ederek, gösteri düzenledi. Bu, Rajapaksa’nın 2019’da göreve başlamasından bu yana kendisine karşı yapılan en büyük protesto gösterisi oldu. Ülkede yakıt, ilaç ve gıda gibi birçok temel mal artık ithal edilemiyor. Saatlerce süren günlük elektrik kesintileri yaşanıyor. Ulusal para biriminin geçen hafta yüzde 35 oranında değer kaybetmesi gıda fiyatlarını daha da artırdı.
Haiti’de sağlık sektöründe grev
Haiti’de sağlık çalışanları, sürdürülemez yaşam ve çalışma koşullarına karşı 14 Mart Pazartesi günü, Port-au-Prince’de üç günlük bir grev yaptılar. İki doktorun suç çeteleri tarafından kaçırılması sağlık emekçilerini sokağa döktü. Hem devlet hem de özel sağlık sektöründe çalışan doktorlar ve hemşireler greve katılırken, sadece acil poliklinikler açık kaldı.
Haiti’de Başbakan Henry’nin yönetimi, sağlık hizmetleri için gerekli fonları sağlamıyor. Aynı zamanda ülkede şiddet suçları ve adam kaçırma olayları artıyor. Birçok Haitili ABD’ye kaçak yollardan girmeye çalışıyor, ancak ABD Sahil Güvenliği tarafından adaya geri gönderiliyorlar.
Şili’de kız öğrencilerden gösteri
Şili’nin başkenti Santiago’da bir grup öğrencinin sosyal medyada toplu tecavüz çağrısı yapmasının ardından, kız öğrenciler olayların tam olarak soruşturulmasını ve suçluların cezalandırılmasını talep ederek gösteri yaptılar.
2019 yılına kadar tamamen erkek çocukların okuduğu 100 yıllık ve oldukça saygın bir okul olan Liceo José Victorino Lastarria’nın öğrencisi olan bir grup genç erkek, diğer okullardan reşit olmayan öğrencilerin çıplak fotoğraflarını paylaştıkları, bireysel ve grupsal tecavüz çağrısında bulundukları bir WhatsApp grubu kurmuştu.
Okulu ataerkil davranışa karşı yeterince önlem almayan ve dolayısıyla kadın düşmanı eğilimleri teşvik eden bir kurum olarak eleştiren genç kadınlar Milli Eğitim Bakanlığı’na yürüdüler. Öğrenci temsilcisi bir grubu toplantıya davet eden yeni Bakan Marco Âvila, mevcut suçların yanı sıra yıllardır gündeme gelen günlük okul yaşamını reforma yönelik diğer çağrıları ele almayı amaçlayan kapsamlı bir yasama projesini duyurdu.
Saldırganlar hakkında suç duyurusunda bulunulurken, Siber suçlarda uzmanlaşmış bir CID ekibi, bir iddianame için kanıt toplamak için araştırmalara başladı.
Almanya’da havalimanı güvenlik görevlilerinin grevi
Almanya’da büyük havalimanlarında çalışan güvenlik görevlileri 22 Mart Salı günü, son iki haftada ikinci kez uyarı grevi yaptılar. Almanya’nın en büyük ve işlek havalimanı olan Frankfurt Havalimanı ile birlikte Berlin, Bremen, Hamburg, Hannover, Stuttgart, Düsseldorf, Köln/Bonn Havalimanlarında çalışan güvenlik görevlileri tam gün iş bıraktı. Grev nedeniyle yüzlerce uçuş iptal olurken, Hamburg’da hemen hemen tüm uçuşlar iptal edildi.
Birleşmiş Hizmet Sektörü Sendikası (Ver.di) ile Federal Havacılık Güvenliği Şirketleri Birliği (BDLS) arasında yapılan ücret artışı görüşmeleri başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Ver.di, şirket sahiplerinin gelecek 12 ay boyunca 25 bin havalimanı güvenlik görevlisinin ücretini saat başına en az 1 euro artırmasını ve güvenlik personelinin Almanya genelinde aynı ücreti almasını talep ediyor. BDLS ise saat başına 38 cent ücret artışı teklif ediyor.
Paraguay halkının eylemleri yayılıyor
Paraguay’da geçtiğimiz haftadan bu yana köylü, yerli ve taban örgütlerinin ülke genelinde şiddete, yerinden edilmeye, yükselen fiyatlara ve kriminalize edilmeye yönelik protestoları yayılarak büyüyor.
Ulusal Çiftçiler Birliği Genel Sekreteri Teodolina Villalba ve Paraguaylı Çiftçi Hareketi’nden Pablo Ojeda, düzenlenen basın toplantısında, halkın yalnızca çiftçilere yönelik saldırılardan değil, akaryakıt fiyatlarındaki artıştan, temel gıda maddelerinin fiyatlarının yükselmesinden, okulların kapatılmasından ve uyuşturucu politikasının sertleşmesinden de zarar gördüklerini ifade etti.
Bu mücadele geçen hafta toprak mücadelesini suç sayan yasanın (Ley Zavala Riera) yürürlükten kaldırılmasına yönelik ana taleple başladı. Ancak halka yönelik bir dizi saldırıya karşı mücadeleye dönüştü. Protestolar Guaira, Caazapá, Canindeyú, San Pedro ve Alto Paraná gibi çeşitli bölgelere yayıldı. Eylemlerin önümüzdeki günlerde artarak devam etmesi bekleniyor.
Köylü ve yerli örgütleri, bu yasayı yürürlükten kaldırmanın yanı sıra, kırsal ve kentsel yerleşimlerin yasallaştırılmasını, zorla tahliyelere son verilmesini, iklim değişikliğinden etkilenen küçük ölçekli üreticileri desteklemeye yönelik hükümet politikalarını, Itaipú hidroelektrik santrali üzerindeki Paraguay egemenliğini ve Başsavcı Sandra Quiñonez’in görevden alınmasını talep ediyorlar.
Arazi, Tarım ve İnsan Hakları Gözlemevi’ne (BASE-IS) göre, 2021 yılında uluslararası insan hakları hukukuna uygun olarak alternatif konut sağlanmadan 5.000’den fazla kişi yaşadıkları yerlerden zorla tahliye edildi. Ayrıca, Zavala Riera yasasının yürürlüğe girmesinden bu yana, savcılar, 50’den fazla tarım işçisini ve yerli halkı bir toprak parçası üzerinde hak iddia etmekle suçlayarak, dava açtılar.