Yunanistan’da “17 Kasım” örgütünün lideri olarak bilinen Dimitris Kufodinas açlık grevinin 52., susuzluk grevinin 6. gününde. Doktor ve avukatından yapılan açıklamada, yoğun bakımda bulunan ve serum almayı reddeden Kufodinas’ın sağlık durumunun kritik son 24 saate girdiği belirtildi.
18 Temmuz 2002’den bu yana cezaevinde bulunan Kufodinas, Atina’da bulunan Koridallos cezaevine naklini talep ediyor. Avukatı, Kufodinas’ın “Ölmek istemiyorum ama bana başka bir yol bırakılmadı” dediğini ve bilincini kaybetmesi durumunda ailesinin kendisine müdahaleye izin vermesini istemediğini açıkladı. Doktorlar, şu an açlık grevini sonlandırsa bile Kufodinas’ın sağlığında kalıcı hasarlar olacağını ifade ediyorlar.
Faşist partilerin haricinde tüm muhalefet partileri hükümetin intikam mantığı ile davrandığını, kan davası güttüğünü söyleyerek, hükümeti hukuk dışı davranmakla eleştiriyorlar. Hükümetin uzlaşmaz tavrının kabul edilemeyeceğini ve Kufodinas’ın olası ölümünden Kiryakos Miçotakis hükümetinin sorumlu olacağını vurguluyorlar.
Başbakan Miçotakis, “Bize değil açlık grevindeki mahkuma çağrı yapın” diyerek, toplumda algı yaratmaya çalışsa da hükümet içinde de ciddi çatlaklar oluşmaya başladı. Bazı bakanlar ve eski bakanlar “Yunanistan’da açlık grevi ile bir kişinin ölmesi kabul edilemez” diyerek, uzlaşma yönlü düşüncelerini dile getiriyorlar. Hükümetin basın sözcüsü, gerekçesi şu an açıklanmamakla birlikte hükümetle ayrı düştüğünü söyleyerek, istifa ettiğini açıkladı.
Öte yandan bir süreden beri ülke genelinde Kufodinas’a destek eylemleri de sürüyor. Atina ve Selanik başta olmak üzere birçok kentte kitlesel gösteriler gerçekleşiyor, polis ve göstericiler arasında çatışmalar yaşanıyor. Şimdiye kadar eylemlerde çok sayıda gösterici gözaltına alındı, yaralananlar oldu. Kufodinas’ın serbest bırakılmasını talep etmek için Yunanistan ve diğer Avrupa şehirlerinde binlerce kişi cumartesi günü de sokaklara çıktı.
Sanat meslek yüksek okulunun Yunanistan’da ve yurt dışında birçok ödüle sahip olan öğretim görevlisi Georgia Sagri, dün itibariyle Dimitris Koufontinas ile dayanışma amaçlı açlık grevine başladı.
Georgia’nın Facebook üzerinden yaptığı açıklama Facebook tarafından sansürlendi ve hesabı askıya alındı. İçinde Dimitris Kufodinas ile ilgili haber ve dayanışma içerikli yüzlerce paylaşım aynı biçimde terör ve terörü övdüğü gerekçesiyle yine Facebook tarafından kaldırıldı.
Bu arada Yunanistan sosyal medya üzerinden ilk kitlesel protestoya sahne oluyor. Önceki gün Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın sosyal medyadaki hesaplarına 20 bineyakın kişi Dimitris Kufodinas ile ilgili dayanışma yorumları yaptı.
Hakim ve savcılar birliği, yaptığı açıklamada, Kufodinas’ın yaşamının tehlikede olduğunu ve talebinin kabul edilmesi gerektiğini belirtirken, doktorlar ve Atina Barolar Birliği’ne bağlı çok sayıda avukat da hükümettin tutumunu değiştirmesi yönünde çağrılarını tekrarlıyorlar.
17 Kasım Devrimci Örgütü
17 Kasım Devrimci Örgütü, 1974 yılında Yunan cuntasının yıkılmasından sonra kurulmuş ve 2002 yılına kadar çok sayıda eylem gerçekleştirmiştir. Adını, askeri diktatörlük tarafından Kasım 1973’te Atina Politeknik öğrenci ayaklanmasının kanlı bir şekilde bastırılmasından alıyor. Örgüt 23 öldürme ve çok sayıda bombalama ve yaralamalardan sorumlu tutuluyor.
Anti-faşist direniş örgütünün ilk eylemi 1975 yılında, Güneydoğu Avrupa’dan sorumlu olan CIA Yunanistan masası şefi Richard Wels’in öldürüldüğü eylem oldu. Örgütün, 1975 yılında cunta döneminin işkenceci polisi Evangelos Marios’u, 1986 yılında tanınmış Yunanlı sanayici Dimitris Aggelopulos’u ve 1985 yılında sağcı “Apogevmatini” gazetesinin genel yayın yönetmeni olan Nikos Momferatos’u öldürdüğü, ayrıca Yunanistan’da görevli ABD ve İngiliz subaylarına karşı ölümle sonuçlan başka eylemler de gerçekleştirdiği ifade ediliyor. Eylül 1989’da da “emperyalizme uşaklık ve egemen sınıfların sözcülüğünü yapma” suçlamasıyla siyasetçi ve gazeteci Pavlos Bakogiannis’i öldürdüğü belirtiliyor.
Sermaye iktidarının ve ABD emperyalistlerinin kini
17 Kasım örgütünün öldürdüğü Pavlos Bakogiannis, Yunanistan Başbakanı Miçotakis’in kız kardeşi Theodora’nın kocası ve şu anki Atina Belediye Başkanı Konstantinos Bakogiannis’in babasıydı. (Ailenin atası 2017 yılında yüz yaşında ölen eski Başbakan Konstantinos Miçotakis’ti ve sol militanlar tarafından, Nisan 1967’deki Albaylar Cuntasının sorumluluğunun bir kısmını taşıyan politikacı olarak görülüyor.) Kısacası, gerici sağcı Başbakan Miçotakis’in Kufodinas’a karşı bu kindar tutumu ve sürdürdüğü kan davası 1989’lara dayanıyor.
Sermaye sınıfının ve ABD’li emperyalistlerin uşağı sağcı Başbakan Miçotakis, seçim kampanyası sırasında tüm hapsedilen “teröristlere” karşı sert bir yol izleneceğini açıklamıştı. Temmuz 2019 yılında sağcı gerici Nea Dimokratia’nın (ND) seçim zaferinden sonra Başbakan Kyriakos Miçotakis bir buçuk yıllık uğraşları sonucunda Yunanistan’ı otoriter bir polis devletine dönüştürmeyi başardı. Artık gücünü siyasi rakiplerinden intikam almak için kötüye kullanmaktan bile korkmuyor. Kufodinas, ND’nin seçim zaferinden bu yana, Başbakan’ın ve ülkenin büyük ölçüde dizayn edilmiş medyasının nefret kampanyasının hedefi haline getirildi.
Kufodinas “17 Kasım” hareketi için özel inşa edilmiş yeraltı geçitleri ile ünlü “Atina Korydallos cezaevi”nde 16 yıl hapsedildikten sonra, yasaya göre göre liman şehri Volos yakınlarındaki bir açık hapishaneye nakledilmişti. Zaman zaman çok sınırlı dışarı çıkmasına izin veriliyordu. Miçotakis’in seçim zaferi ile bu kısa dönem hemen sona erdi.
Aralık ayında, terör suçlarından yargılanan mahkumların açık cezaevlerine gönderilmesini yasaklayan bir kararname çıkarıldı. Volo şehrindeki açık cezaevinde bulunan Kufodinas bu kararname ile Atina’da bulunan Koridallo cezaevine değil, Domoko cezaevine gönderildi. Kufodinas Atina’da bulunan Koridallos cezaevine naklini talep ediyor. Talebi reddedilen Kufodinas açlık grevine başladı. Kufodinas kararnamenin hükümet tarafından hedef gösterilmesi nedeniyle çıkarıldığını söylüyor.
ABD emperyalistlerinin on yıllardır büyükelçileri ve gizli servis ajanları aracılığıyla ilgili Yunan hükümetlerine baskı uyguladığı ve şimdi bile, mahkum Kufodinas’ın durumunda, onun cezaevi dışına adım atmasını önleyen yasadışı yöntemlerle, sonsuza değin cezaevinde tutulması için birçok kez çağrıda bulunduğu biliniyor.
Hükümet, aralık ayında Kufodinas için özel olarak hazırlanmış, terör suçlarından yargılanan mahkumların açık cezaevlerine gönderilmesini yasaklanan kararnameyi yürürlüğe sokarak hem geçmişin intikamını almış olacak hem de ABD emperyalistlerinin isteklerini nihayet yerine getirmiş olacak.
Ama ne Kufodinas ne de Yunanistan işçi ve emekçileri sermaye diktatörlüğünün bu baskılarına boyun eğecektir.