Fransız emperyalizmi işgal ettiği ve nüfuz alanına dönüştürdüğü Afrika ülkelerine yönelik oyun ve operasyonlarını sürüyor. Özellikle Afrika’nın Sahel bölgesinde bulunan ülkeler saldırgan politikaların hedefi oluyor ve bu da halkların öfkesini Fransız emperyalizmine yöneltiyor.
2005’ten bu yana Burkina Faso’da binlerce insan cihatçılar tarafından katledildi. Fransız askeri birlikleri ve yerel silahlı güçler, bu katliamlara son vermedikleri gibi, işçi ve emekçilere yönelik birçok suiistimalde bulundular.
Yakın zamanda Burkina Faso’nun kuzeydeki en büyük şehir olan Kaya’da, 60 araçlık asker konvoyunun yolu eylemciler tarafından günlerce kesildi. Konvoy, Barkhane operasyonu kapsamında Fildişi Sahili’nden Nijer’e silah sevkiyatı gerçekleştiriyordu. L’Humanité gazetesinin verdiği bilgilere göre, Fransız askerleri yolu açmak için halka kurşun sıkarken, yerel jandarma da göz yaşartıcı gaz kullanarak saldırdı. Biri yüzünden olmak üzere dört kişiyi yaralandı.
Mali ve Nijer halkları gibi Burkina Faso halkı da cihatçılara karşı yürütülen sözde operasyonlar dinci çeteleri zayıflatmak bir yana giderek onlara güç kazandırdığından, emperyalistlere ve yerli işbirlikçilerine tepki gösteriyor. 14 Kasım’da gerçekleşen son terör saldırısında, İnata şehrinde 19’ü jandarma biri sivil 20 kişi ölmüştü. Burkina Faso emekçileri bu katliamlardan sömürgeci Fransa’yı ve güçlenen cihatçı grupları sorumlu tutuyorlar.
Burkina Faso’da bir taraftan cihatçı saldırılara karşı öfke birikirken, diğer taraftan Sahel’deki Fransız askeri varlığı da tepkilerin odağında yer alıyor. Son olarak 13 yaşındaki bir çocuk sapanla Fransız İHA’sını düşürünce Kaya halkı tarafından “kahraman” ilan edildi. Franceinfo haber kanalına konuşan eylemciler, “Fransa askerlerine ihtiyacımız yok. Kendimiz cihatçılara saldırabiliriz.” diye tepkilerini gösterdiler. Bu tepkiler, Burkina Faso halkının sömürgeci Fransa’yı topraklarından defetmeye niyetli olduğunun ve ülkenin asıl kahramanlarının kendi içinde bulunduğunun mesajı olarak yorumlanıyor.
“Terörizme karşı savaş” yalanıyla Afrika’ya askeri operasyonlar başlatan Fransa’nın 2013’ten beri müdahale ettiği Burkina Faso’da, İslamcı örgütlenmeler katlanarak büyüdüler. Giderek ülkenin çeşitli bölgelerine ve kıtanın diğer ülkelerine de yayıldılar. Fransız emperyalizmi ise bunun da yardımıyla bölgedeki emperyalist askeri varlığını perdelemeye çalışıyor. Dahası bunu bölge halklarına bir lütufmuş gibi lanse ediyor. Örneğin Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 2017’de yaptığı bir resmi ziyarette, bir kadına, “Fransız askerleri için bir tek şey yapmanız gerek, o da alkışlamak” diyerek, Sahel’deki halkları alenen aşağılamıştı.
Bilindiği gibi, Burkina Faso’da bir dönem iktidar, Marksizm-Leninizm’den etkilenen, sosyal bir ülke kurmak için ciddi adımlar atan ve halkın kendi kendini yönetebilmesi için örgütlemelerin önünü açan Thomas Sankara’lara geçmişti. “Siyahi Che Guevara”nın bıraktığı anti-emperyalist mücadele geleneği, toplumda halen etkisini sürdürüyor. Nitekim, askeri varlığını çoğaltan sömürgeci Fransa devleti, Sahel halklarının giderek yaygınlaşan isyanlarıyla karşılaşıyor. Emperyalist çıkarlar doğrultusunda Afrika’ya dönük hesaplar yapan Fransa hükümetinin işi giderek zorlaşacak gibi gözüküyor.