BİR-KAR 1 Mayıs'ta mücadele alanlarına çağırıyor...

Tüm işçi ve emekçileri, kadınları ve gençliği, emperyalist kapitalist saldırganlığa karşı yıllardır dünyayı sarsan halk isyanları ve proleter kitle hareketlerinin, kadınların ve gençliğin militan mücadelelerinin heyecanıyla 1 Mayıs alanlarında buluşmaya çağırıyoruz!

  • Haber
  • |
  • Dünya
  • |
  • 13 Nisan 2023
  • 21:26

Emperyalist savaşa, silahlanmaya ve kapitalist krizin faturalarına karşı 1 Mayıs’a!

İşçiler, emekçiler,

Kapitalist sömürüye ve baskıya karşı dünya işçi sınıfının 8 saatlik işgünü mücadelesinin tutuşturduğu bir meşaledir 1 Mayıs. İşçi ve emekçiler tüm dünyada ağır bedeller ödeyerek bugünlere taşıdılar devrimci 1 Mayıs geleneğini. Bu geleneğin enternasyonal karakteri ve tarihsel çağrısı, biz işçi ve emekçilere çaresiz olmadığımızı hatırlatmaya devam ediyor. Kurtuluşumuz birlik, mücadele ve dayanışmadadır!

1 Mayıs’ın özünü oluşturan bu ilkeler, emperyalist-kapitalist saldırganlığa karşı mücadelemizde en güncel kılavuz niteliğindedir. İşçi sınıfı ve emekçiler olarak örgütlenip birlik olmadığımız sürece sömüren ve ezen sınıf karşısında bir şansımız bulunmuyor. Bugüne kadarki haklarımızı mücadele ile kazandık, bundan sonra da mücadeleden başka bir seçeneğimiz yok. Dünyanın neresinde olursak olalım, sömürü ve baskıya karşı mücadelemizin kaderinde sınıf dayanışması kritik bir rol oynuyor.

Günümüz dünyasında işçi ve emekçilerin enternasyonal birlik, mücadele ve dayanışması alabildiğine yakıcı bir ihtiyaçtır. Zira emperyalist-kapitalist sistem dünyamızı, insanlığı ve uygarlığı doludizgin yok oluşa sürüklüyor. Dünya burjuvazisinin insanlığa sunabildiği tek “gelecek” budur. Ekonomik-mali çöküşler, bölgesel savaşlar, iklim krizinin ürünü çevresel felaketler, başa çıkmanın giderek zorlaştığı salgın hastalıklar, açlık ve yoksulluğun yaygınlaşması, milyonlarca insanın yerini terk ederek mülteciliğe itilmesi gibi olgular kronik hale gelmiş bulunuyor.

Başını ABD’nin çektiği Batılı emperyalistler, otuz yıldan fazla bir süredir dünyanın dört bir yanını savaşlarla, halklar arası çatışmalarla kan gölüne çevirdiler. Irak, Ruanda, Somali, Yugoslavya, Afganistan, Libya, Suriye vb. pek çok ülke, ABD’nin emperyalist rakiplerin çıkmasını önlemeye dayalı saldırgan stratejisinin ürünü olarak yakılıp-yıkıldı. ABD’nin bu stratejisine destek veren bölgesel taşeronları on yıllardır Filistin ve Kürt halklarının kanını döküyorlar. Rusya’yı kuşatıp etkisizleştirmeyi de içeren bu stratejiye dayalı kirli hamleler, son olarak emperyalist Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırısıyla, tüm dünya için daha tehlikeli bir savaşı tetikledi. Üçüncü dünya savaşı anlamına gelen çok daha tehlikelisi ise Çin’e karşı Asya-Pasifik bölgesinde kışkırtılıyor. Fakat tüm bunlara rağmen ABD’nin dünya üzerindeki emperyalist hegemonyasının çöküşü engellenemiyor. Emperyalistler arası rekabet keskinleştikçe, emekçilerin ürettiği zenginliklerin ve doğal kaynakların çok daha büyük bölümü silahlanmaya ve militarizme akıyor.

Bu tablo, aynı zamanda dünya kapitalizminin 1970’lerin başında belirtiler gösteren tarihsel bunalımının bir öğesi ve kaçınılmaz sonucudur. Kapitalist krizlerin ve savaşların ağır faturaları ise döne döne biz işçi ve emekçilere ödettirilmektedir. Son olarak pandemi sürecinin, Ukrayna savaşının ve bunların ağırlaştırdığı kapitalist krizin ekonomik, sosyal, siyasal vb. ağır faturalarıyla karşı karşıyayız. Gelişen tepkileri ve mücadeleleri dizginlemek için de güya “demokrasinin kaleleri” sayılan Avrupa ülkelerinde ağır polis devleti yasaları çıkarılmış bulunuyor. Başta söz, basın, toplanma ve gösteri hakkı olmak üzere siyasal hak ve özgürlükler yok ediliyor. Birçok ülkede grev hakkı bile hedefe konuluyor. Baskı ve denetimin öteki ayağını ise işçi sınıfı ve emekçileri bölüp parçalamak oluşturuyor. İşçi ve emekçiler arasında ırksal, dinsel, bölgesel, etnik, cinsel vb. temelli kimlik siyaseti körüklenirken, eş zamanlı olarak ırkçı-faşist parti ve akımların önü de sonuna kadar açılıyor.

Kardeşler,

Faturaları bizlere dayatılan kriz kapitalizmin, Ukrayna savaşı emperyalistlerin savaşıdır. Savaşın bir yanında ABD ve NATO, öbür yanında ise Rusya emperyalistleri vardır. Savaş, başta savaşan ülkelerin halkları olmak üzere, tüm dünya halkları için daha fazla düşmanlık, ölüm, acı, yıkım, yoksulluk ve sefalet demektir. Savaşı sürekli kışkırtarak barış görüşmelerini engelleyen Batılı emperyalistler, insanlığın felaketi olacak bir üçüncü dünya savaşı veya nükleer savaş tehlikesini gittikçe büyütüyorlar. Bu felaketi sadece işçi sınıfı ve emekçi halkların fiili, meşru ve örgütlü mücadelesi durdurabilir. Dolayısıyla 2023 1 Mayıs’ının en yakıcı çağrısı, Ukrayna’da emperyalist savaşın sona erdirilmesi ve barış talebinin yükseltilmesidir.

İşçi sınıfı ve emekçiler, emperyalist-kapitalist saldırganlığa sadece enternasyonal birlik, mücadele ve dayanışmayla göğüs gerebilir. Emperyalist barbarlık karşısında işçi sınıfı ve emekçilerin önündeki tek yol devrimdir. İşçi ve emekçiler için tek kurtuluş seçeneği, işçi-emekçi iktidarının hüküm sürdüğü sömürüsüz ve özgür bir düzen olan sosyalizmdir. Bu hedef doğrultusunda, tüm işçi ve emekçileri, kadınları ve gençliği, emperyalist kapitalist saldırganlığa karşı yıllardır dünyayı sarsan halk isyanları ve proleter kitle hareketlerinin, kadınların ve gençliğin militan mücadelelerinin heyecanıyla 1 Mayıs alanlarında buluşmaya çağırıyoruz!

Yaşasın 1 Mayıs!

Yaşasın proletarya enternasyonalizmi!

BİR-KAR

13 Nisan 2023