Filistin’le dayanışma gruplarının aylardır hazırlıklarını yaptıkları ''Filistin Kongresi'' 12 Nisan Cuma akşamı Berlin’de başlamasından kısa süre sonra polis zorbalığıyla dağıtıldı.
Berlin Senatosu kongrenin dağıtılması için cuma günü 900 polis görevlendirdi. İlk başta katılımı 250 kişiyle sınırlandıran polis, Kongrenin dağıtılması için kapalı salon etkinliğini "Gösteri" olarak kategorize etti, başlamasından çok kısa süre sonra da yasakladı. Kongrenin başlamasından saatler önce sahneye çıkan Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser (SPD), "suç teşkil eden eylemler" söz konusu olduğunda "derhal ve sert önlemler" alınacağını açıklayarak, kongrenin yasaklanması için her yolu deneyeceklerini ilan etmişti. Bu kokuşmuş gerici zihniyete göre, kendileri gibi soykırımcı İsrail’i desteklemeyenlerin düşüncelerini dile getirmesi suç teşkil ediyor.
***
Kongre organizatörlerinin hukuk danışmanı Nadija Samour cuma günü Junge Welt'e yaptığı açıklamada, kongrenin gerçekleşebilmesinin "polisle saatler süren müzakerelerin" sonucu olduğunu söyledi. Polisin ayrıca ev sahibine de "aşırı baskı" uyguladığını, bunun “sadece Almanya'da karşılaşabileceğiniz türden bir bürokratik şiddet” olduğunu belirtti.
Polisin engellemesiyle birkaç saatlik bir gecikmeyle de olsa başlayan Kongreyi katılımcılar coşkulu bir alkış tufanıyla açtılar. Siyonist rejimin Gazze Şeridi'nde neden olduğu insani felaketten Alman emperyalizmini de sorumlu tutan “Kınıyoruz!” sloganı altında düzenlenen Kongre cuma gününden pazar gününe kadar sürecekti. Açılıştan kısa bir süre sonra 84 yaşındaki Filistinli hekim/yazar Salman Abu Sitta'nın video mesajı sırasında salonun elektrikleri “aniden” kesildi ve ardından polis konferansı iptal ettiğini duyurdu. 7 Ekim'den sonra 40 günden fazla bir süre boyunca Gazze Şeridi'nde artık tamamen yıkılmış olan Al Şifa Hastanesi'nde "Sınır Tanımayan Doktorlar" ile birlikte çalışan Filistin asıllı İngiliz cerrah ve Glasgow Üniversitesi rektörü olan Gassan Abu Sitta'nın Berlin havaalanına girişine izin verilmedi. Berlin’e girişi engellenen Gassan Abu Sitta mesajını video üzerinden iletmek zorunda kaldı. Kongrenin önemli konuşmacılarından biri olan Abu Sitta canlı mesajı yayınlanırken salonun elektrikleri kesildi, peşinden de kongre dağıtıldı.
***
Soykırımcı İsrail’in destekçisi ve suç ortağı olan Almanya’daki bütün düzen partileri cuma günü adeta histeriye dönüşen kongreyi karalama kampanyasında yer aldılar. Berlin İçişleri Senatörü Iris Spranger (SPD) perşembe günü sert bir tutum takınacağını açıklamış ve etkinliği "yakından izlemek" ve “gerektiğinde müdahale etmek üzere büyük bir polis birliğinin görevlendirileceğini” ilan etmişti. SPD ‘Berlin'de düzeni yeniden sağladı!..’
***
Yasaklarla, polis süngüleriyle Kongreleri dağıtsa da Alman emperyalizmi, Gazze soykırımının suç ortağı olduğu gerçeği ile yüzleşmek zorundadır. Nikaragua, “soykırıma yardım ve yataklık suçu” işleyen Almanya aleyhine Uluslararası Adalet Divanı’nda dava açtı. Gazze Şeridi'nden beş Filistinli de İsrail'e 3000 adet tanksavar silahının ihracatının durdurulması için Alman hükümetine soykırım davası açıyor. Dava dilekçesinde "Davalının lisans vermek suretiyle Soykırım Sözleşmesi'nden kaynaklanan uluslararası hukuktan doğan yükümlülüklerini ihlal ettiğine inanmak için sebepler bulunmaktadır" deniliyor. Davacılar, Berlin'deki Avrupa Anayasa ve İnsan Hakları Merkezi (ECCHR) ile Filistinli insan hakları örgütleri PCHR, Al-Haq ve Al Mezan'dan avukatlar tarafından da destekleniyor.
7 Ekim’den beri soykırımcı siyonistlere yaltaklanan, onların suçlarına ortak olan, İsrail barbarlığının protesto edilmesini polis ve yargı şiddetiyle bastırmaya çalışan Alman emperyalizminin kepazelikleri, Adalet Divanı’nda açılan dava ile dünya nezdinde de teşhir olacak.