Avusturya polisi, sermaye hükümetinin “İslamcılığa karşı savaş” ilanından sonra özellikle Arap Müslümanlara yönelik baskıyı arttırdı. Polis operasyonlarında sadece geçen hafta 70 kişi gözaltına alındı. Sistematik bir operasyon yürüten Avusturya polisinin sorgularına dair detaylar, asıl amacın “islami terör” olmadığını gözler önüne seriyor.
Polisin kapıları kırarak gerçekleştirdiği ve polis köpeklerinin de kullanıldığı baskınlar, burjuva basında, “Müslüman Kardeşler’e ve Hamas’a finansal kaynak sağlayan karargahların hedef alındığı” iddiasıyla yer aldı. Savcılık operasyonla ilgili bir açıklama yapmadan önce polis eliyle basında çeşitli iddialar servis edildi. Soruşturmaya ait deliller arasında olduğu bile belli olmayan bir “25 milyon avro paranın ele geçirildiği” iddia edildi.
İçişleri Bakanı Karl Nez ise operasyon hedefini “siyasi İslam'ın köklerine saldırmak” diye açıkladı. Geçtiğimiz haftalarda gerçekleşen IŞİD saldırısı bahane edilerek, “siyasal İslam hedef” denilerek Arap ve Müslüman halkı bir bütün olarak “terörist” ilan ediliyor, Filistinli “direniş” grupları hedef haline getiriliyor.
Polis operasyonundaki bir dizi detaysa amacın Hamas ya da Müslüman Kardeşler’le ilgili olmadığını gösteriyor. Polisin baskın düzenlediği çoğunluğu Suriyeli, Mısırlı ve Filistinli göçmenlerin sorgularında “Yasser Arafat'ı tanıyor musunuz?”, “Yahya Ayyash'ı tanıyor musun?”, “İsrail hakkında ne düşünüyorsunuz?”, “Avusturyalı arkadaşlarınız var mı?”, “çocuklarınızı fecr namazı için uyandırır mısınız?” gibi sorular soruldu.
Operasyon kapsamında mülteci yardım dernekleri de hedefe alınıyor. Dernekte çalışanların mülteciler için yaptıkları işler nedeniyle sorguya çekildiği aktarıldı. Operasyonda birçok dernek de basıldı. Baskınlar, Mısır istihbaratından üst düzey yetkililerin geçtiğimiz ay Avusturya'ya verdiği raporların ardından gerçekleşti.
Arafat'ı ya da Ayyash'ı tanıyıp tanımamanın, çocuklarına dini inanç gereği namaz kıldırıp kıldırmamanın “islami teröre mali kaynak toplamayla” bir ilgisi olmadığı gayet açıktır. Polis Arap ve Müslüman göçmenlerin fişlenmesi üzerine kurulu bir operasyonla baskı kurmaya çalışıyor. Basını da bu operasyonun uzantısı yaparak toplum içerisinde algı yaratmaya çalışıyor. “Avusturyalı arkadaşlarınız var mı” sorusu bile göçmenlerle birlikte hareket edenlerin de hedef alındığını gösteriyor.