Avrupa Devrimci Gençlik Birliği (DGB) yaz kampı tüm canlılığıyla sürüyor. Kampın etkisiyse şimdiden görülüyor. Gençler içerisinde ilk günlerde çekingen kalanlar artık sunumlara katılıyor, diğer gençlerle daha güçlü bağlar kuruyor, paylaşım konusunda daha hassas davranıyor. Özellikle çocukların sunumlarından sonra çok sayıda gencin ilk kez söz alması hem sunumun etkisini hem de kampın verdiği özgüveni gösterdi. İşte çalışmak ya da ödevleri nedeniyle kampın tamamına katılamayan gençler kampa gelip gidiyorlar. Kampa son günlerinde de olsa katılan farklı milliyetlerden gençler olmasıysa kamp için verilen emeği daha da görünür kıldı.
5. gün programı ‘konut sorunu’ semineriyle başladı. Almanya’nın genelinde artan kapitalist gayrimenkul tekellerine dikkat çeken sunum istatistiksel veriler ve ekonomik sorun yaşayan kiracıların röportajlarıyla zenginleştirildi. Kapitalizmin ücretli kölelik koşullarında ailelerin düşük maaşlarla geçinebilmek için küçük ve şehrin dış bölgelerinde kalan evleri kabul etmek zorunda kaldığı anlatıldı. Sunumun ardından canlı tartışmalar yaşandı. Engels’ten alıntıyla konut sorununa karşı mücadele çağrısı yapıldı.
Gün içerisinde takımlar oluşturularak futbol turnuvası düzenlendi. Gençler heyecanla kazanmak için yarışsa da kazanan takımı tebrik etmekten yere düşeni kaldırmaya maçların her anında dostluk vardı. Takımlar her yaş grubundan ve kadın erkek karma olarak oluşturuldu. Gençler, 6 takımın yarıştığı turnuvada Spartakistler, Kızıl Ankalar, Bolşevikler, Özgür Sokaklar gibi takım isimleri tercih edildi. Turnuvayı Kızıl Ankalar’a karşı yarışan Spartakistler berabere biten maç sonunda penaltılarda kazandı.
Kızıl Afacanlar’dan sunum
Akşam semineriyse kampın en genç katılımcıları arasından Kızıl Afacanlar tarafından sunuldu. Çocuklar kendi gibi küçük çocukların maruz kaldığı savaş, yoksulluk gibi sorunları işlediler. Kızıl Afacanlar’ın, dünyada savaşlar yüzünden katledilen ve göç etmek zorunda bırakılan çocuklara dair bilgileri kendi hazırladıkları döviz föylerine yazarak hazırlanması sunuma verdikleri önemi gösteriyordu. Kızıl Afacanlar sunum boyunca heyecanlanmadan tok bir ses tonuyla sunumu yaptılar. Üç Kızıl Afacan parça parça savaş, göçmenlik, silah tekellerinin teşhiri ve çocuk işçilik konularını işledi.
Gecenin sonunda bilgi yarışması vardı. Yine gruplar oluşturuldu. Kamp boyunca seminerlerde aktarılan bilgiler ve genel olarak emperyalist sistemin yarattığı tahribatı işaret eden verilerden oluşan 20 soruluk yarışma gençler arasında tüm sunumların tekrar hatırlanmasını sağladı.
Kamptaki gençlerden bazılarının taklidinden oluşan skeç sunuldu. Skeç gençler tarafından ilgiyle izlendi. Gençler daha sonra kamp ateşi etrafında devrimci marşlar ve türküler söyledi. Yunan bir gencin çaldığı buzuki eşliğinde hep birlikte enternasyonal marşlar söylendi.
6. gün programında RJ’lilerden bir grup geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz BİR-KAR’dan Zeliha yoldaşlarının uğurlamasına katılmak için kamptan ayrıldı. Kalan gençler de Black Mirror dizisinden bir bölüm izleyerek üzerine konuştu. Sosyal medya kullanımını hedef alan bölüm gençlerin ilgisini çekti. Sosyal medya kullanımı, şirketlerin kişi bilgilerini kullanmasını, polisin şirketler karşısında işçi ve emekçilere yaklaşımını aktaran bölüm gençlerin de tartışmalarına zemin oldu. Sonrasındaki tartışmalarda da gençler kendi yaşamlarından örnekler vererek dizinin mesajı üzerinde durdular.
Gençler yemekten sonra çeşitli kolektif oyunlar ve kültürel aktivitelerin final gösterisi hazırlıklarıyla güne devam ettiler.
6. gün programının sonunda Engels Yürüyüşü’ne çağrı yapıldı. Wuppertal kentinde 5 yıldır örgütlenen yürüyüş bu sene Alman sol/sosyalist örgütlerinin de çağrıya karşılık vermesiyle 9 örgüt tarafından ortak hazırlanıyor. RJ’nin de parçası olduğu Engels Yürüyüşü’nün öneminin anlatıldığı çağrıda ilk olarak Wuppertal’daki gençlerin hazırladığı sinevizyonla geçmiş yılların eylem görüntüleri sunuldu. Gençlere eyleme katılmanın önemi ifade edildi.
Kızıl Bayrak / Almanya