Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün (SIPRI) yeni yayınladığı rapora göre, küresel askeri harcamalar 2 trilyon doları aştı. 2021 yılında yaşanan %0.7 artışla savaş harcamaları 2 trilyon 113 milyar dolara yükseldi. Emperyalist hegemonya savaşının tetiklediği silahlanma yarışı halen akıl almaz bir şekilde devam ediyor.
Rapora göre, 2021 yılında en çok askeri harcama yapan ülke açık ara ile ABD’dir. Ardından sırasıyla Çin, Hindistan, İngiltere ve Rusya geliyor. SIPRI uzmanı Diego Lopes da Silva’nın Fransa Haber Ajansı AFP’ye Pazartesi günü verdiği demeçte, “Bu oran bugüne kadar ulaştığımız en yüksek değer” dedi.
Bu arada Almanya 2021'de savunmaya 51.8 milyar euro (ülkenin gayrisafi yurtiçi hasılasının yüzde 1.3’ünü oluşturuyor) ayırarak Avrupa ülkeleri arasında askeri harcamalarda 3. sırada yer aldı. Ukrayna savaşı bahanesiyle tek hamlede silahlanmaya 100 milyar euro ayıran Almanya, bundan sonra gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde 2’sini savaş aygıtına harcama kararı da aldı.
ABD, 801 milyar dolarla dünya genelinde en çok askeri harcamalar yapan ülke konumunu koruyor. İkinci sırada ise 293 milyar dolar ile Çin yer alıyor.
Moskova’nın savunma harcamaları geçen seneye göre yüzde 2.9 arttırarak 65.9 milyar dolara yükseltildi. Bu oran Rusya’nın gayrisafi yurtiçi hasılasının % 4.9’unu oluşturuyor. Diego Lopes da Silva, bu oranın petrol ve doğalgaz kazancından sağlandığına dikkat çekiyor.
Raporda diğer dikkat çeken ülke ise Ukrayna oldu. 2014 senesinden itibaren Ukrayna’nın askeri harcamaları yüzde 72 % oranında arttırılmış.
Askeri harcamalar (dolar olarak)
Bu askeri harcamalardan en çok yarar sağlayan savaş sanayisine hakim olan silah tekelleridir. Örneğin Alman Rheinmetall-tekeli Ukrayna savaşıyla birlikte ‘tedarikçi’ olarak tekrar öne çıkmaya başladı. Reuters’in haberine göre, Federal Hükümet Ukrayna’ya 100 ‘Marder’ [Sansar] zırhlı tank yollamak için müracaatta bulundu. Bu silah satışının, bugün Almanya’nın Rheinland-Pfalz eyaletinde bulunan Amerikan Hava Üssü Ramstein’da, ABD’nin daveti üzerine toplam 40 ülke temsilcisinin katılımıyla gerçekleşecek zirvede görüşüleceği belirtiliyor.
Dünyada açlık, yoksulluk, sefalet artar eğitim, sağlık, barınma gibi sorunlar çığ gibi büyütülürken, emekçilerin sırtından sızdırılan trilyonlarca dolar yıkım ve ölüm araçları için harcanıyor. Bu canavarlık milyonlarca insanın ölümüne neden olmak ve milyarlarca insanın sefaletini arttırmakla kalmıyor, olası bir nükleer savaşta insan soyunun sonunu getirebilecek riskleri de günden güne arttırıyor. Hal böyleyken insan soyunun geleceği, ancak kapitalist barbarlık ortadan kaldırılınca güvence altına alınabilir.