2000'lerin başında iflasını açıklayan Güney Amerika'nın en büyük ikinci ekonomisi Arljantin hükümeti ile IMF arasında 28 Ocak Cuma yeni bir kredi alşaması yapıldı.
Arjantin Devlet Başkanı Alberto Fernández yaptığı açıklamada, “IMF ile bir anlaşmaya vardık" dedi. İki buçuk yıl geçerli olacak yeni anlaşmanın IMF'nin Yürütme Komitesi ve Arjantin Kongresi tarafından onaylanması gerekiyor. Fernández, anlaşmanın Arjantin'i sosyal harcamaları ve yatırımları kısmaya veya pesoyu devalüe etmeye mecbur etmediğini söylese de, IMF'yle yapılan anlaşma enerji sübvansiyonlarının kesilmesi ve hükümet harcamalarının para basılması yoluyla finanse edimesine kıstlamalar getiriyor. Ayrıca, yüzde 50 civarında olan enflasyonun önemli ölçüde düşürülmesini içeriyor. Bunların karşılığı olarak Arjantin hükümetinin borç ödemeleri süresi uzatılıyor.
2018'de oldukça belirsiz koşullar altında 57 milyar dolarlık tarihinin en büyük kredisini veren IMF'ye Arjantin'in yaklaşık 44 milyar dolar borcu var. Ekonomik kriz ve yüksek enflasyonla boğuşan Arjantin'in bu yıl geri ödemesi gereken borç yükü 19 milyar doları buluyor. Anlaşmanın yapıldığı Cuma günü de 718 milyon dolarlık borç ödemesi gerekiyordu.
Sosyal demokrat Alberto Fernández başkanlığındaki hükümet, IMF ile yapılan müzakereler sırasında “kemer sıkma programına zorlanmalarına izin vermeyeceğini” açıklasa da, yapılan anlaşmaya piyasaların olumlu tepki vermesinden de anlaşılacağı gibi verilen sözlerin bir karşılığı olmadı. IMF ile yapılan anlaşmadan sonra Arjantin devlet tahvilleri ve hisse senetlerinde Cuma günü keskin bir yükseliş olurken, doların karaborsa fiyatınde ise önemli ölçüde düşüş gerçekleşti.
IMF ile yapılan anlaşmaların nasıl bir sonuç doğuracağını kendi öz deneylerinden bilen emekçiler anlaşmayı, başta başkent Buenos Aires olmak üzere birçok yerde “IMF defol” sloganı altında gerçekleştirilen eylemlerle protesto ettiler.