Sosyal Demokrat Olaf Scholz başkanlığındaki Trafik lambası (Sosyal Demokrat Parti/SPD, Yeşiller, Hür Demokrat Parti/FDP) koalisyon hükümeti, büyük kapitalist tekellerin enerji fiyatları konusunda bekledikleri destek paketini açıkladı. Buna göre Alman hükümeti, önümüzdeki beş yıl boyunca tekellere ucuz elektrik sağlayacak. Bunun için 28 milyar Euro'luk “elektrik paketi” açıklayan hükümet, yükü vergi mükelleflerinin omuzlarına yıkmaya hazırlanıyor.
Paket, tekellerin kullandığı elektrik vergisini 40 kat indirerek kilovat başına 2 sent olan vergiyi 0.05 sente düşürüyor. Elektrik vergisinin en az 2025, mümkünse 2028 yılına kadar düşük tutulacağı bildiriliyor. Konuyla ilgili yayınlanan haberde şu ifadeler yer aldı:
“Özellikle enerji yoğun şirketler için yük dengelemesi beş yıla kadar uzatılacak ve hatta genişletilecektir. Bu rahatlamanın metal eritme tesisleri, cam üreticileri ve kimya endüstrisi gibi büyük şirketlerin uluslararası alanda rekabet gücünü korumasına yardımcı olması amaçlanıyor. Özellikle uluslararası rekabete maruz kalan ve yüksek elektrik fiyatlarından muzdarip olan yaklaşık 350 şirket ek yardım alacaktır.”*
Elektrik fiyat paketi ayrıca iletişim şebekesi maliyetlerinin orantılı finansmanı için 5,5 milyar avroya kadar devlet sübvansiyonu da içermektedir
Alman Tüketici Örgütleri Federasyonu (VZBV), hükümetin büyük kapitalist tekelerin yükünü hafifletmeyi amaçlayan politikasını şu ifadelerle eleştirdi:
“Tüketiciler unutulurken sanayinin yüksek elektrik fiyatlarının yükünden kurtarılması kabul edilemez. Özellikle düşük gelirli haneler yüksek elektrik fiyatlarından zarar görmeye devam etmektedir.”
Alman hükümeti bir hileye başvurarak bunun yeşil enerji fiyat paketi olduğu yanılsaması yaratmaya çalışıyor. Hükümeti bu konuda eleştiren Alman Yenilenebilir Enerji Federasyonu (BEE) Başkanı Simone Peter sahtekarlığa dair şunları söylüyor:
“Fosil yakıtlar sübvanse edilmeye devam edecek. Henüz yenilenebilir enerjilere geçme taahhüdünde bulunmamış şirketler ayrıca rahatlayacaktır. Halihazırda yenilenebilir enerjiye geçiş yapmış ya da yapmakta olan şirketlerin ise eli boş kalacak. Bu tamamen yanlış bir sinyaldir.”**
Alman Tüketici Örgütleri Federasyonu (VZBV) ile Alman Yenilenebilir Enerji Federasyonu (BEE) hükümeti eleştirirken, sendika bürokratları tersi bir tutum aldı. Devlete yardım ederek toplumu yönetmenin araçlarına dönen DGB, IG Metall ve IGBCE sendikalarının başkanları, tekeller için ayrılan 28 milyar Euro’luk paketi "istihdamı korumak" olarak selamladılar. Kapitalist tekellerin ve örgütlerinin şantaj dilini benimseyen yüksek aylıklı ve yaşam konforuna sahip sendika şefleri ''sanayi yurtdışına taşınacak” korkusuyla işçileri şirketlerin rekabet mücadelesinin destekçisi haline getirmek istiyorlar.
TİS süreçlerinde ise işçileri düşük ücretlere razı etmek için de “işyeri güvencesi”, ''sanayinin yurtdışına taşınmaması'' ve “rekabet gücünün korunması” gibi martavallara baş vuran bu yozlaşmış bürokrat takımı, işçilerin mücadele isteğini kırma misyonuyla da hareket ediyorlar.