Kapitalizm; çocukların çok büyük bir bölümünü, eğitim ve sağlık hizmetlerine erişememek, şiddet, istismar, oyun zamanında çalışma zorunluluğu ve açlık gibi çeşitli sorunlara mahkum ediyor. Elbette ki bu, dünyanın bütün çocuklarının aynı koşullarda yaşadığı, benzer sorunlarla karşı karşıya kaldığı anlamına gelmiyor. Günümüzde çocukların içinde bulunduğu koşullar ve yaşadığı sorunlar da ailelerin ait olduğu sınıfsal konuma göre belirleniyor. Yüz milyonlarca çocuk dünyaya gözlerini açlık ve yoksullukla açarken, küçük bir azınlık refah koşulları içine doğup yaşamlarını bolluk içinde sürdürüyor. Bu gerçek, kapitalizmin tüm çürümüşlüğünün ortaya serilmesine vesile olan pandemiyle birlikte daha da gün yüzüne çıktı.
Son olarak BM çocuklara yardım kuruluşu UNICEF tarafından yapılan bir araştırmaya göre, korona salgını dünya çapında 100 milyon çocuğu daha yoksulluğa itti. UNICEF’in bugün bildirdiğine göre bu sayı, 2019 yılına kıyasla da yüzde 10 arttı.
Die Zeit’ın haberine göre, pandemiden önce bile dünya çapında 1 milyar çocuğun eğitim, sağlık, barınma, gıda ve temiz suya yeterli erişim imkanı yoktu. UNICEF kurulduğundan bu yana geçen 75 yıllık süreçte böyle bir krizin yaşanmadığı belirtiliyor. UNICEF patronu Henrietta H. Fore, “Açlıktan ölen, okula gitmeyen, tacize uğrayan, yoksulluk içinde yaşayan ya da evliliğe zorlanan çocukların sayısı arttıkça, sağlık hizmetlerine, aşılara, yeterli gıdaya ve temel hizmetlere erişebilen çocukların sayısı düşüyor” dedi. En iyimser ihtimalle, birçok alandaki aksiliklerin giderilmesinin ise 7-8 yıl alacağı söyleniyor.
160 milyon çocuk çalışmak zorunda
Korona döneminde sokağa çıkma kısıtlamaları nedeniyle 1,6 milyar çocuğun okula gidemediği belirtiliyor. Geçen yıl yüz yüze derslerin neredeyse yüzde 80’i iptal edildi.
Eğitim hakkından yoksun kalan çocuklar, diğer yandan “çocuk işçilik” tehdidiyle de daha fazla karşı karşıya. En son tahminlere göre, dört yılda 8,4 milyon artışla 160 milyon çocuk çalışmak zorunda kalacak. 2022’nin sonuna kadar, ailelerinin geçimine katkıda bulunmak zorunda oldukları için 9 milyon çocuğun daha işçiliğe maruz kalabileceği öngörülüyor.
Kız çocukları bunlara ek olarak çocuk evliliği vahşetiyle de karşı karşıya. Ailelerinin yoksulluğu nedeniyle 2030’a kadar 10 milyon kız çocuğunun daha zorla evlendirilebileceği ifade ediliyor.
UNICEF, korona pandemisinin dünyadaki çocuklar üzerindeki etkilerini anlatan raporunda, “Kayıp bir 10 yılı önleme” çağrısı yapıyor. 50 milyon çocuk, yetersiz beslenmenin en şiddetli şekli olan zayıflamadan muzdarip. 2022’de buna 9 milyon kişinin daha eklenebileceği belirtiliyor.
Çocukların yaşadığı bu “dehşet” ve benzeri sorunlar, bu kapitalist sistemden bağımsız değildir. Zira üretilen zenginliğe, pandemide dahi elde edilen trilyonlarca dolarlık kârlara, sermayeye sunulan milyarlarca dolarlık teşviklere rağmen bu sorunlar, sömürü ve sınıflara dayalı düzen tarafından sürekli yeniden üretilmektedir.