Geçen ay yazılarımda dünya ekonomisinin ve jeopolitik ortamının “geleceği” üzerinde durmuş, karamsar bir resim çizmiştim. Dünya Ekonomik Forumu’nda yaşanan tartışmaların ortaya koydukları da bu karamsarlığı destekliyordu.
Bu karamsar resim, dünya ekonomisinin jeopolitik dengelerinin “beklenmedik şoklar”, “siyah kuğu” olarak adlandırılan (düşük olasılıklı yüksek etkili) olaylar karşısında çok kırılgan bir noktada olduğunu düşündürüyordu.
Çin’in Wuhan bölgesinde patlak veren “koronavirüs” salgını böyle bir “siyah kuğu” olmaya aday gibi görünüyor.
‘Durumun’ kimi özellikleri
Küresel ekonomik, siyasi “durumunu” bir “evrensel küme” olarak düşünürsek bunun, kesiştiklerinde birbirini derinleştirebilen bir seri altkümeden oluştuğu söylenebilir: Hegemonya krizi: ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşları, teknolojik rekabet: Neo-liberalizmin (ekonomik-modelin) krizi: Merkez bankalarının, hükümetlerin tüm çabalarına karşın üretkenlik artmazken borçlar büyümeye devam ediyor; ekonomi yönetiminde “devlet kapitalizmi” politikaları ilgi çekmeye başlıyor; internet üzerinden küresel bütünleşme süreci içinde parçalanma olasılığı artıyor. Küresel iklim krizi: Yangınlar, seller, fırtınalar sıklaşıyor. Evrensel kümenin içinde bir “boş-içindekiler bilinmeyen-kümenin” olması gerekiyor. Bu altkümelere birbirlerini etkilerken, boş kümedeki “bir ‘şey’ durumun” bileşenleri arasındaki ilişkileri değiştirmekten öte “durumu” değiştirebilir.
Küme teorisiyle böyle kısa bir flörtten sonra “koronavirüs” salgınının, boş küme içindeki, bir “siyah kuğu” olmaya aday “şey” olduğu söylenebilir.
‘Siyah kuğu’
Çin devletinin totaliter, sansürcü eğilimlerinden, liderliğinin yanılmazlık saplantısından dolayı, virüsün ortaya çıkış tarihi, bulaşıcılık ve öldürücülük hızıyla ilgili veriler çok geç açıklandı. Virüsün kaynağına ilişkin belirsizlikler, Wuhan bölgesinde, virüsler üzerine araştırmalar yapan ünlü laboratuvarla ilgili komplo teorileri, hasta ve ölü sayısını düşük göstermek için hastaların bir kısmının “viral zatürree” olarak tanımlandığına ilişkin söylentiler tatmin edici biçimde aşılamadı.
Bu gecikmelerden, belirsizlikler yüzünden (14 gün kuluçka dönemini, Çin yeni yılı kutlamaları bağlamında yaklaşık 5 milyon kişinin, karantinadan öncek Wuhan’ı terk etmiş olmasını da göz önüne alarak), sürecin nereye doğru gittiğini kestirmek henüz çok zor.
2002’de yine Çin’den kaynaklanan SARS virüsü salgınıyla yapılacak bir karşılaştırma bu belirsizliği aşmaya yardımcı olabilir. Bu karşılaştırma yeni virüsün şimdilik, SARS kadar öldürücü olmadığını ancak çok daha hızla yayıldığını düşündürüyor. SARS virüsü ortaya çıktığında, Çin dünya hasılasının yalnızca yüzde 4-8’ini üretiyordu; küresel etkisi de ona göreydi. Bugün bu oran yüzde 19 ve Çin, hammadde, enerji piyasalarında en büyük ithalatçı, teknoloji sektörünün tedarik zincirleri içinde yeri rakipsiz ve düşük maliyetli mallar pazarının en büyük ihracatçısı. Virüsün etkileri dünya ekonomisine bu bağlantılardan geçerek bulaşacak.
Dünya ekonomisinin, bugünkü koşullarda bu etkilere dayanabileceğine inanmak kolay değil. IMF’ye göre dünya ekonomisi 2019’da, finansal krizden bu yana en zayıf noktadaydı ve bu zayıflığın 2020’de de devam etmesi bekleniyordu. Koronvirüs olayı bu koşullar içinde başladı.
Oxford Economics, ilk verilerden hareketle, 2020’de dünya ekonomisinin büyüme hızının yüzde 2.2 (ciddi bir resesyon) düzeyine, Çin ekonomisinin büyüme hızının yüzde 6’nın altına inmesini bekliyor.
Ekonomik büyüme çok düşük düzeyde seyrederken, servet çok küçük bir grubun elinde birikmeye, küresel borçlar da artmaya devam ediyor, gelişmekte olan ülkelerin toplam hasılasının yüzde 170’ine ulaşarak sürdürülemez bir noktaya geliyor. Dünya Bankası, “IV. Büyük borç krizinin” gelmekte olduğunu düşünüyor.
“Koronavirüs” tüm belirsizlikleri ve riskleriyle birlikte bu ortamda tüm dengeleri tahdit ederek yayılıyor. Virüse karşı önlemler Çin’den geçen tedarik zincirlerini, enerji, hammadde piyasalarını, hatta turizm sektörünü vuruyor. Bu çalkantılar, küresel borç zincirini, bir kopuşa doğru gerginleştiriyor. “Koronavirüs” bir “siyah kuğu” alayına dönüşüyor.
Cumhuriyet / 06.02.20