Türkiye’nin enerji politikası ve enerji güvenliği neredeyse her daim gündemin üst sıralarında yer alıyor. Bu noktada var olan resmi görmek ve buna göre politika şekillendirmek için tüketim, ihracat ve ithalat verileri yol gösterici nitelikte. Türkiye’de bu veriler Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) yıllık raporlarında paylaşılıyor. EPDK geçtiğimiz yıllara nazaran bu yıl verileri epey geç açıkladı, genelde en geç Nisan ayında sunulan raporlara ulaşmak için haziran başını beklemek gerekti. Bu yazıda EPDK ve GAZBİR 2023 verileri ışığında Türkiye’nin doğal gaz ve petrol verilerini, bunların verdiği mesajı ele alacağız.
Doğal gazda ana tedarikçiler değişmedi
Türkiye’nin ısınmasında ana kaynak konumunda bulunan doğal gaz ısınmanın yanı sıra elektrik üretiminde, sanayide de vazgeçilmez girdilerden biri. EPDK 2023 Doğal Gaz verileri incelendiğinde kış mevsiminin beklenenden sıcak geçmiş olması tüketimde karşılık bulmuş. Enerji otoriteleri Türkiye’nin 2023’te 56 milyar metreküp (bcm) civarında gaz ithal edeceğini öngörmüş, hazırlık buna göre yapılmıştı. Buna karşın ithal edilen gaz miktarı 50 bcm ile sınırlı kaldı. Bu gazın 14.27 bcm’i LNG olarak alınırken, boru hatları ağırlığını korudu; borular dolayımıyla Türkiye gelen gaz miktarı 35.7 bcm.
İthalattaki ana tedarikçilere mercek tutulduğunda ana tedarikçi grubu olan Rusya, Azerbaycan, Cezayir ve İran’ın ilk dörtte yerlerini korudukları görülüyor. Sırasıyla alınan miktarlara bakıldığında Rusya’dan 21 bcm (yüzde 42.2) Azerbaycan’dan 10.2 bcm (yüzde 21), Cezayir’den 6 bcm (yüzde 12) ve İran’dan 5.4 bcm(yüzde 11) gaz tedarik edildi.
Rusya’dan alınan gaz miktarının neredeyse son üç yıldır küçük bazı değişiklikler olmakla beraber genelde yüzde 40’ın üzerinde kalması Türkiye’nin Avrupa’dan ayrıştığı önemli noktaların başında geliyor. Ukrayna Savaşı’nın başlamasıyla beraber AB ülkeleri Rusya’dan gaz alımını hızla azaltmaya başladı. AB’nin Rusya’dan boru hatları ve LNG olarak ithal ettiği gazın payı 2021’de yüzde 40’a yakınken son iki yılda geriledi ve yüzde 15 düzeyine düştü. Öte yandan Türkiye’nin tutumundaki sabitlik, yakın dönemde Rus gazının gözden çıkarılmayacağına dönük güçlü bir izlenim uyandırıyor.
Türkiye’nin mayıs ayında yıllık 3.1 bcm gaz almak için anlaştığı ExxonMobil ABD’nin sıralamadaki yerini değiştirebilir. ABD geçtiğimiz sene Türkiye pazarına 4 bcm (yüzde 8) gaz sağladı. Son anlaşmayla beraber, şayet Exxon dışındaki tedarikçiler de gaz sağlamaya devam ederse Amerikan gazının Türkiye pazarındaki payının yüzde 10’un üzerine çıkması işten bile sayılmayabilir.
Doğal gaz üretimi ve ihracatında artış yaşandı
Türkiye’nin doğal gaz projeksiyonunda önemli göstergelerden bir diğeri üretim ve ihracatta yaşanan değişim. Türkiye’deki doğal gaz sahalarında çıkarılarak geçen yıl sisteme verilen doğal gaz miktarı, 2023'te önceki yıla göre yüzde 113 artarak 807,3 milyon metreküpe yükseldi.
Gazın üretiminin yapıldığı illerde, ilk sırada 337,8 milyon metreküple Zonguldak yer aldı. Burası aynı zamanda Karadeniz gazının da üretildiği yer. Zonguldak'ı 243,3 milyon metreküple Tekirdağ, 108,7 milyon metreküple Kırklareli, 55,9 milyon metreküple Düzce ve 55,9 milyon metreküple İstanbul izledi.
Üretimdeki artış seyrinin bir benzeri ihracatta da yaşandı Geçtiğimiz yıl ihracat miktarı yüzde 54 artarak 900 milyon metreküpe yaklaştı. Tıpkı ithalatta olduğu gibi ihracatta da LNG’nin payındaki artış dikkat çekici, zira ihraç edilen gazın yüzde 23’ü sıvılaştırılarak satıldı. Mayıs ayında TBMM’den geçerek yasallaşan doğal gaz yönetmeliği Türkiye’nin aldığı LNG’yi yeniden ihraç etmesinin önünü açmıştı. Yeni düzenleme dikkate alındığında 2024’te LNG ve genel olarak doğal gaz ihracatında artış beklenebilir.
Doğal gaz üretim ve ithalat verileri dikkate alındığında Türkiye’nin yıllık 50 bcm gaz tükettiği ve böylelikle Avrupa’nın en büyük beşinci doğal gaz piyasası olduğu görülüyor. Peki doğal gaz hangi alanlarda kullanılıyor?
Gazbir 2023 Doğal Gaz Raporu’na göre doğal gaz beş etkin alanda kullanılıyor. İlk sırada yüzde 35 payla konut geliyor. Onu yüzde 28 payla doğal gaz çevrim santraller takip ediyor. Bir başka anlatımla elektrik üretiminde kullanılan gazın miktarı 14 bcm. Üçüncü sırada yüzde 24’lük paya sahip sanayi sektörü yer alıyor. Türkiye’de ekonomideki krizin yansıması olarak bu sektörde kullanılan gazın miktarında da düşüş var. Hizmetlerin payı yüzde 11’ken son sırada yüzde 2 payla enerji sektörü yer alıyor. Doğal gazda kısaca manzara bu şekilde, peki petrol sektöründe görünüm nasıl?
Rusya’dan sadece ham petrol değil motorin de alındı
Türkiye’nin diğer önemli bir enerji göstergesi ithal edilen ve üretilen petrol. EPDK 2023 Petrol Raporuna göre geçtiğimiz yıl ithalat yüzde 3.34 artarak 49 milyon tona çıktı. İthal petrolde ilk adres son iki yılda payı hızla artan Rusya oldu. Moskova’dan 10.7 milyon ton ham petrol ihraç edilirken dikkat çeken neredeyse aynı oranda motorin de ithal edilmiş olması. Motorindeki bu artış ve diğer kalemler de hesaba katıldığında Türkiye’nin Rusya’dan toplam ithalatı 25 milyon tona, yani yüzde 51’e çıktı.
Rusya'nın, AB ve G7 ülkeleri tarafından uygulanan Ural petrolüne dönük 60 dolar sınırı kararı sonrasında sürümden kazanmak için petrolü Çin, Hindistan ve Türkiye gibi ülkelere 20 dolara varan indirimle sattığı biliniyordu. Motorin ithalatı dikkate alındığında anlaşılan Rusya işlenmiş petrolü de benzer bir indirimle Türkiye’ye sattı. Nitekim motorinde ithalata yönelme üretim oranlarında da karşılık buldu. Geçtiğimiz yıl Türkiye’de üretilen motorin yüzde 5.4 düşüş gösterdi ve 16.4 milyon olarak gerçekleşti. Benzer bir düşüş benzinde de görüldü, benzin üretimi yüzde 4.4 azalarak 4.9 milyon oldu.
Kerkük-Yumurtalık Hattı’nda hala petrol akış yok
İthalat resmine yakından bakıldığında aslında bilindik tedarikçilerin baskın statüsünün sürdüğü ancak kendi aralarında yer değiştirmelerin olduğu görülüyor. Geçtiğimiz yıllarda ilk sıralarda görmeye alışkın olduğumuz Irak, Rusya’dan sonra ikinci sırada yer alırken Türkiye petrol piyasasındaki payı, 9.8 milyon ton, yüzde 20 oldu. Irak’ın pastadaki payının düşmesinin temel nedeni, yalnızca Rusya’nın daha uyguna petrol satması değil. Türkiye ile Irak arasındaki tahkim davasının Türkiye’nin aleyhine sonuçlanması sonrasında Mart 2023’ten itibaren Kerkük-Yumurtalık Hattı’ndaki petrol akışının duraklaması ana sebep. Öyle ki bu durum Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Nisan’daki Irak gezisinde gündeme gelecek boyuta vardı, ancak istenen sonuç alınamamış olmalı ki Botaş verilerine göre hatta akış görünmüyor.
Irak’ın ardından Türkiye’ye petrol tedarik eden bir diğer önemli adres Kazakistan. Kazakistan petrolünün bir kısmı alternatif güzergah ve taşımacılık sistemleri üzerinden gelirken Bakü-Tiflis-Ceyhan Hattı yine tercih edilen güzergahlardan. Kazakistan geçtiğimiz sene bu hat üzerinden 1.4 milyon tona yakın petrol ihraç etti. Bu miktar bir önceki yıla göre 200 bin ton daha fazla demek. Türkiye pazarında yüzde 11’lik paya sahip olan Astana-Nur Sultan’ın Ankara’ya ilettiği petrol miktarı ise 5.7 milyon ton.
Öte yandan Türkiye’nin petrol ihracatı yüzde 5.2’lik artışla 13.35 milyon tona ulaştı. İhracatta ilk sırada yüzde 17.73 payla ABD yer alırken onu oranları değişmekle beraber AB ülkeleri takip etti.
Özetlemek gerekirse hem doğal gaz hem de petrol, yenilenebilir enerjinin payındaki artışa karşın 2023’te Türkiye’nin enerjideki ana kalemleri oldu. Her iki grupta da Rusya’nın payının yüzde 40’ın üzerinde olduğu görülüyorken özellikle petrolde Moskova’nın pastadan aldığı payın gittikçe genişlemesi dikkat çekici. Konutlar doğal gaz pastasında en büyük tüketim payına sahipken petrol nakliye ve ulaşımda lider konumda. Doğal gaz üretiminde Zonguldak diğer illerden ayrışarak üretimde ivme kazanmaya başladı, ihracat ayağında yüzde 50’nin üzerindeki artış gözden kaçmamalı. Sonuç olarak hem petrol hem doğal gazda bilindik tedarikçiler yerlerini koruyor, piyasaya yeni aktörler giriyor, paylarını artırıyor olsa da bunun ihracat ve enerji güvenliğine etkisini ancak önümüzdeki yıllarda daha sağlıklı ölçebileceğiz.
Gazete Duvar / 19.06.24