Türkiye gündeminde aylardır ilk sırayı alan ve toplumda ağır bir geçim sıkıntısı ve memnuniyetsizlik üreten tüketici enflasyonu, nisan ayında yüzde 7,3'ü buldu ve yıllık Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) artışı yüzde 70 basamağına sıçradı. Böylece son altı ayda yıllık enflasyon hızı yüzde 20 basamağından yüzde 70'e çıkarak Türkiye’nin yakın tarihinde benzeri az görülen bir patlama gösterdi.
Türkiye'yi ekonomik ve siyasi olarak büyük bir belirsizliğe sürükleyen bu ağır sorunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan en büyük pay sahibi olarak görülüyor. Eylül 2021'de yüzde 20'ye yaklaşan enflasyona rağmen Erdoğan, Merkez Bankası'nın o sırada yüzde 19 olan TL politika faizlerini düşürme komutu verdi ve dört ayda 5 puan faiz indirimi yapıldı. Faizlerin indirilmesinin tetiklediği dolarlaşma, ardından onun getirdiği yüksek enflasyon artık fren tutmuyor. Tüketici enflasyonu nisan sonunda yüzde 70 basamağında kendisine yer edinmiş bulunuyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun 5 Mayıs’ta açıkladığı verilere göre nisan enflasyonuna yine gıda fiyatları damgasını vurdu ve yüzde 13,5’lik aylık artış sonrası gıda enflasyonunun yıllığı yüzde 90’e yaklaştı. Gübre, mazot, ilaç gibi tarım girdileri fiyatlarının çiftçi ürün fiyatlarından hızlı artması, gıda fiyatlarında tempo düşüşüne imkân tanımıyor.
Konut harcamalarında da su ve gaz fiyatı artışlarıyla grubun aylık artışı yüzde 7,4’ü buldu.
Fiyat patlaması yaşayan ulaştırmada nisan ayında yüzde 5’lik artış sonrası yıllık artış yüzde 105’in üstüne çıktı. Yeni sezonla birlikte fiyatları yüzde 7 artan giyim eşyaları da nisan enflasyonunda öne çıktı. Artan gıda-içecek fiyatlarının etkisiyle lokanta, bar, kafe fiyatlarındaki artış da yüzde 7’yi buldu.
Nisan enflasyonunun da ortaya koyduğu eğilim, Merkez Bankası tarafından yüzde 42,8 olarak revize edilen 2022 TÜFE hedefini de boşa çıkaracağa benziyor ve yılın yüzde 80-90 aralığında bir TÜFE artışı ile kapanma ihtimali daha yüksek görünüyor.
Ekonominin de yönetimini “tek adam” olarak elinde tutmakta ısrar eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 30 Kasım’da devlet televizyonu TRT’de yaptığı açıklamada faizlerin düşmesiyle yatırım, istihdam, üretim ve ihracatın artacağını savunarak, “Bu dört tane ana başlık bize büyümeyi getirecek. (…) Bu, yıl sonu itibarıyla enflasyonda da kendisini gösterecek. Hep söylüyorum ya faiz sebep, enflasyon neticedir. Faizi şu anda düşürüyoruz ve enflasyonun da inşallah düştüğünü hep birlikte göreceğiz” dedi.
Ancak aylar geçtikçe yüzde 19’dan yüzde 14’e indirilen politika faizi, enflasyonda düşüşü getirmedi. Tersine, Erdoğan’ın konuştuğu tarihte yüzde 21 olan tüketici enflasyonun yıllık artışı, takip eden aralık ayında yüzde 36’ya çıktı ve 2021 böyle bitti. Ama Erdoğan hâlâ enflasyonun düşeceği iddiasındaydı. Örneğin 29 Ocak 2022’de Giresun’da halka hitaben yaptığı konuşmada şöyle diyordu: “Faizle mücadelemi biliyorsunuz, faizi indireceğiz ve indiriyoruz. Bilin ki enflasyon da inecek, daha da düşecek. Asgari ücrette verdiğimiz sözü tuttuk mu? Tuttuk ve 4 bin 250 liraya asgari ücreti çıkardık mı? Çıkardık. Memur ve emekli maaşlarına kadar çalışanlarımızın gelirlerinde yaptığımız yüksek oranlı artışlarla insanımızı enflasyona ezdirmedik."
Gelişmeler, Erdoğan ne diyorsa tersini gösterdi. Enflasyon, inmek bir yana, ocak ayında yıllık olarak yüzde 49’a çıktı, şubatta ise yüzde 54’ü aştı. Ama bitmedi; martta yüzde 61’i gördü. Mart ile birlikte Erdoğan’ın yaptık dediği asgari ücret zammı, maaş ve emekli geliri zamları, enflasyonun altına düştü ve reel gelir kaybı yaşandı. Ama Erdoğan hâlâ aynı söylemi sürdürüyor ve 25 Nisan’da şöyle konuşuyordu: “Ülkemizi vesayetin zincirlerinden kurtardık, enflasyonu da yeneceğiz. Ülkemizi darbelerin utancından kurtardık, hayat pahalılığının da üstesinden geleceğiz. Terör örgütünün pençesinden kurtardık, çarşı pazarın ateşini de söndüreceğiz.”
Ama ateş sönmedi ve nisan enflasyonu da aylık yüzde 7,25, yıllık olarak da yüzde 69,97 olarak açıklandı.
Özellikle, hanehalkı harcamalarının ortalama yüzde 25’ini, alt gelir gruplarında yüzde 35-40’ını oluşturan gıdada fiyat artışlarıyla baş edilemiyor. Nisan ayında da böyle oldu ve gıda fiyatları aylık yüzde 13,5 artarken, yıllığı da yüzde 90’a yaklaştı.
Bahar ve yaz aylarına doğru gıda fiyat artışının yavaşlaması beklentisi karşılık bulacak mı belli değil. Çünkü tarım üreticisinin kullandığı girdilerdeki fiyat artışları umut kırıcı. Başta mazot olmak üzere, gübre, ilaç, tarım makinaları gibi girdilerde fiyat artışları şubat ayında yıllık yüzde 81’i bulmuşken, üreticilerin fiyatlarındaki artış yüzde 68,5’da kalmıştı. Bu, tarım üreticisinin fiyatlar üstünden reel gelir kaybı yaşadığı anlamına gelmektedir. Çiftçi daha fazla kayba uğramamak için ürün fiyatına yapabileceği zammı yapmaktadır. Aksi takdirde üretimi sürdürmesi mümkün olmamaktadır. Girdi fiyatlarının sübvansiyonlu kullanımı bir hükümet önlemi olabilir ama AKP iktidarının tarıma ilişkin koruma önlemleri hep yetersiz ve çiftçiyi motive edecek özellikte değil.
Nisan enflasyonuna gıdanın yanında, taşıdığı ağırlık itibarıyla ulaştırma grubu da damgasını vurdu. Nisanda akaryakıt fiyatları, dünyadaki gelişmelerin de etkisiyle belli bir istikrar kazansa da yerel yönetimlerin şehir içi toplu ulaşım bilet fiyatları, taksi tarifeleri arttı. Yanı sıra şehirlerarası ulaşım fiyatları önemli zamlar gördü, otomobil fiyatlarında da belli artışlar yaşandı. Bütün bunlar ulaştırmada aylık fiyat artışını yüzde 5’e çıkarırken yıllık artış da üç haneyi geçti ve yüzde 105’e ulaştı.
Ulaştırmanın yüzde 70’lik enflasyondaki etkisi 16 puan. Etkisi 22 puan olan gıdadan sonra ulaştırma ikinci önemli enflasyon bileşeni. Üçüncü sırayı 9 puan ile konut alıyor. Böylece bu üç grubun toplam enflasyona etkisi 47 puana yaklaşırken, kalan 23 puan öteki dokuz harcama grubuna ait.
Nisan ayında yıllığı yüzde 70’i bulan tüketici enflasyonu nereye koşuyor? Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati aralık ayında fiyatların inmeye başlayacağını söyleyerek tırmanışın o tarihe kadar süreceğini kabul etti. Ama aylık artış temposu ne olacak? Nisanda yüzde 7,3’ü bulan artış, izleyen aylarda ortalama yüzde 5’e inse bile Türkiye ekim, kasım aylarında üç haneli yıllık enflasyon görecek ve aralık ayını yüzde 90 enflasyon ile kapatacak. Matematik bunu söylüyor.
Merkez Bankası geçtiğimiz hafta hedef tahminini epey yukarı çekerek revize etse de yıl sonunda yüzde 42,8’lik bir tüketici enflasyonu öngörüsü yapabildi. Yüzde 90 ağırlıklı “sivil” tahminin yanında bu yüzde 42,8’lik “resmi” tahmin pek de inandırıcı bulunmuyor.
Al-Monitor / 07.05.22